Yıllar sonra ortaya atılan, Erdoğan - Gül iddiası

Yıllar sonra ortaya atılan, Erdoğan - Gül iddiası
Güncelleme:

İstanbul Boğazı'nda Anadolu ve Avrupa yakasını birbirine bağlayan ve verilen geçiş garantisi nedeniyle tarıtışılmaya devam eden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış sürecinde Erdoğan ile Abdullah Gül arasında yaşananlar yıllar sonra ortaya çıktı: "kendi açıklamadı, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e açıklattı

Gazeteci Sedat Bozkurt, Kısa Dalga'da yayımlanan yazısında Ankara'da cemevleri ve Alevi derneklerine düzenlenen ilgili değerlendirmelerde bulundu  .

Devletin de AK Parti'nin de Alevilere bakışının hep sıkıntılı olduğunu belirten Bozkurt, şöyle devam etti:

"Örneğin 3’üncü köprünün adı, niye Yavuz Sultan Selim? Başka bir tarihsel kişilik bulunamadı mı? Burada da ince bir Erdoğan siyaseti var. Bu işleri çok sevmesine karşın köprünün adını kendi açıklamadı dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e açıklattı. Tepkiler de Erdoğan’a değil Gül’e yöneldi.

Oysa Gül’e, köprünün adı bizzat Erdoğan tarafından belirlenerek, açıklamasından belki de bir saat önce bildirilmişti. Bundan duyduğu rahatsızlığı Gül, köprünün adını açıkladıktan sonra gittiği Türkmenistan seyahatinde soru üzerine gazetecilerle de paylaşmıştı. (...)"

'YAVUZ SULTAN SELİM' İSMİNE NEDEN İTİRAZ EDİLMİŞTİ?

Alevi katliamı ilk olarak dönemin önemli devlet adamlarından İdris-i Bitlisi tarafından yazılan Selim Şahnâme eserinde geçiyor.

 Eserde 40 bin Alevi’nin katledildiği belirtiliyor. Osmanlı’nın resmi kaynakları arasında kabul edilen eserle ilgili iki farklı görüş var. Tarihçilerin bir kısmı eserin güvenilir bir kaynak olduğunu ve çok uzun yıllardır derslerde okutulduğunu belirtiyor.

Bunun tam tersini düşünen tarihçilerin iddiasıysa şu:

"İdris-i Bitlisi eserini hayattayken temize çekemediği için bu işi oğlu devralıyor. Eseri yeniden düzenleyen yazarın oğlu Ebulfazl Mehmed Çelebi, bilgi eksikliği sebebiyle Alevi katliamıyla ilgili bölüme yanlış bilgiler ekliyor."

Sedat Bozkurt'un yazısının tamamı için...