Türkeş'ten sığınmacı açıklaması

Türkeş'ten sığınmacı açıklaması

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş: Suriye'den gelenler meseleler hallolduğunda gitmelidir

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Suriye'den son 4 yılda 2 milyondan fazla insanı aldık buraya. Misafir ediyoruz ama buradan, dünyada her problemi olanı buraya toplayacağız anlamını çıkartmamak lazım. Bu kişiler, meseleler hallolduğunda, kendi topraklarına, hayatlarının, çevrelerinin olduğu yerlere gitmelidir" dedi.

Türkeş, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığında, Türkiye'de hizmet içi eğitim programına katılan Ahıska Türkü din görevlilerini kabul etti.

Türk'ün büyük bir ailenin ismi olduğunu, konuşulan Türkçe'de biraz lehçe farklılıklarının yer aldığını ifade eden Türkeş, dünya üzerinde 300 milyondan fazla insanın Türkçe konuştuğunu söyledi.

Türkçe'nin dünyada en yaygın kullanılan beşinci dil ailesi olduğunu vurgulayan Türkeş, "Çince, Hintçe, İngilizce ve İspanyolca'dan sonra dünyada beşinci yaygın kullanılan dildir Türkçe. Birbirimizi zaman zaman zor anlayabiliriz. Gagavuz'un konuştuğunu Kırgız veya Kazak anlamayabilir ama bu belli bir takım farklılıklar sebebiyledir. Cümleler, sözcükler, kelimeler hepsi Türkçe'dir. Dilinizin gücünü ve kıymetini bilin. Bu dile sahip olursanız, çocuklara, gelecek nesillere bu dili öğrettiğinizde dünyanın çoğu ülkesinden kendi soydaşınız ve Türkçe'yi bilenlerle rahatlıkla temas kurabilirsiniz" ifadesini kullandı.

"BURAYA GELENE NİYE BURADASIN DEMEYİZ"

Türkeş, Türk'ün kökleri derinde olan tarihi bir ulu çınarın adı olduğunu, bu çınarın köklerini araştırmak ve farklı yöne giden kökleri bulup, birbiriyle irtibatlandırmanın yanlış bir tarafının olmadığını belirtti.

Türkiye'de yaşayan Türkler olarak bunu yapmaya çalıştıklarını anlatan Türkeş, şöyle devam etti:

"Dilde birbirimizi dinleyip, anlayacak vasatı temin etmemiz lazım. Kendi tarihi köklerimizi bilip, kültürel, sosyal ve ekonomik olarak... Yani gidip bilmediğin bir milletle ticaret yapacağına, kendi soydaşını bulduğunda dilini, huyunu bilirsin, her şeyiyle bir yakınlaşma olur. İşte bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak diğer ülkelerdeki soydaşlarımıza olan ilgimizin temelinde bu vardır. Burada bir gizli hedef, başkasını ürkütecek hesap bulunmamaktadır. Ahıska Türkleri yerlerinden edilmiştir. Bunu yıllardır Gürcistan ile halletmeye çalışıyoruz. AB nezdinde girişimlerde bulunuyoruz, Avrupa Konseyi nezdinde çalışmalar yapılıyor. Onlar orada bir takım bahaneleri buluyorlar bana göre. 'Bu bölgeye Ermeniler yerleşmiş, onlar huzursuzluk çıkarırlar' diyor. Sen de devletsen o huzursuzluğu halletmen lazım. Buraya gelenlerin başımızın üstünde yeri var. Buraya gelene, niye buradasın demeyiz ama bizim tercihimiz herkesin kendi tarihi köklerinin olduğu ve yaşadığı bölgede, mutlu ve iyi yaşamasıdır. Kırım Tatarı, Kırım'da, Ahıska Türk'ü kendi bölgesinde özgür ve rahat yaşamalıdır. Uygur Türk'ü Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'nde rahat yaşamalıdır."

 "MÜSLÜMAN, MÜSLÜMAN'IN KARDEŞİDİR İNANCIYLA KAPILARI AÇTIK"

Türkeş, sıkıntıda, darda olana "Müslüman Müslüman'ın kardeşidir inancı" ile kapılarını açtıklarını belirterek, "Suriye'den son 4 yılda 2 milyondan fazla insan aldık buraya. Misafir ediyoruz. Ama buradan, dünyada her problemi olanı buraya toplayacağız anlamını çıkartmamak lazım. Bu kişiler, meseleler hallolduğunda, kendi topraklarına, hayatlarının çevrelerinin olduğu yerlere gitmelidir" dedi.

Türkeş, bu noktada din görevlilerine çok büyük görevlerin düştüğünü, din görevlilerinin gittikleri yerlerde kanaat önderi olduklarına dikkati çekti.

Din görevlilerinin, insanların sıkıntılı ve mutlu günlerinde yanlarında olacağını ifade eden Türkeş, şunları kaydetti:

"Bu ölçülere, noktalara dikkat etmenizi istiyoruz. Biz buradayız. Siyasi iktidarlar kalıcıdır. Bu kurumda sizin için kurulmuş, genç ve değerli bir kuruluşumuzdur. Yapacakları var. Türkiye'de kalmanızdan mutluyuz ama daha önemlisi geriye döndüğünüzde kendi cemaatlerinize onları aydınlatmak için sizin omzunuzda büyük bir yük var. Nihai hedef, daima herkesin asli toprağında mutlu ve refah içinde yaşamasıdır. Bunu hiç ölçüden kaybetmeyin. Başımızın üstünde yeriniz var ama asli olan herkesin kendi toprağında özgür ve mutlu yaşamasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlüdür. Bunu temin etmek için diğer ülkeler nezdinde gayret gösterecektir."

Kabulde, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkan Kudret Bülbül ile Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Sekreteri Fuat Uçar da yer aldı.