TBMM Başkanı Yıldırım İsviçre'ye gitti

TBMM Başkanı Yıldırım İsviçre'ye gitti
Güncelleme:

TBMM Başkanı Binali Yıldırım resmi ziyaret edeceği İsviçre'ye gitmeden önce havalimanında önemli açıklamalarda bulundu.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Meclis Başkanlığına 3 aylık süre içinde 355 kanun teklifi verilmiş. Bunlardan 352'sini ilgili komisyonlara havale etmişiz." dedi.

Yıldırım, resmi ziyarette bulunacağı İsviçre'ye hareketinden önce  Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde  bulundu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Parlamentolararası Birlik (PAB) 139. Genel Kuruluna katılmak üzere  gideceği İsviçre'de, kendisine TBMM Katip üyeleri Şeyhmus Dinçel ve Burcu Köksal,  TBMM İdare Amiri Mahmut Toğrul, PAB Türk Grubu Başkanı ve İstanbul Milletvekili  Ravza Kavakcı Kan, PAB Türk Grubu üyeleri ve Ankara milletvekilleri Arife Polat  Düzgün, Zeynep Yıldız, Murat Emir, Mevlüt Karakaya, İzmir Milletvekili Ednan  Arslan'ın eşlik edeceğini söyledi.
 
Yıldırım, Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı ve Ankara  Milletvekili Asuman Erdoğan,  İslam İş Birliği Teşkilatı Parlamento Birliği Türk  Grubu Başkanı Orhan Atalay, Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu ile  Antalya Milletvekili Feridun Bahşi'nin heyette yer alacağını dile getirdi.
 
PAB'ın, 176 ülkenin üye olduğu, dünyanın en büyük ve en eski  parlamenterler platformu olduğunu söyleyen Yıldırım, Genel Kurulda Türkiye adına  kendisinin de bir konuşma yapacağını söyledi.
 
Yıldırım, toplantılar kapsamında çeşitli görüşmelerde bulunacağını,  ziyaret vesilesiyle Türkiye'nin dönem başkanlığını yürüttüğü Asya Parlamenterler  Asamblesi'nin koordinasyon toplantısını da gerçekleştireceklerini aktardı.
 
Ziyareti sırasında PAB Başkanı ile de bir araya geleceğini, TBMM-PAB  ilişkilerini de ele alacaklarını ifade eden Yıldırım, İsviçre'de yaşayan  vatandaşlarla da Lozan Türk Birliği'nde bir araya geleceğini belirtti.
 
"Yeğenim Özgür, gençsin, geleceğin var"
 
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yıldırım, "CHP Grup  Başkanvekili Özgür Özel'in, emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin sundukları kanun  teklifinin üç aydır ilgili komisyona havale edilmediği yönündeki eleştirisini  nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "O kanunun bize gelişi 1 Ekim, 3 ay  değil. Orada Özgür Bey iyi çalışmamış belli ki. Bana 'amca' diyor, ben de  'yeğenim' diyebilirim herhalde. Yeğenim Özgür, gençsin, geleceğin var. Paniğe  lüzum yok, her şey yolunda gidiyor. Meclis üzerine düşen işi yapıyor. Başkan da  üzerine düşen işi yapıyor. Öyle çok fazla heyecanla hareket etmeye lüzum yok.  Daha önümüzde yoğun bir gündem var, yapılacak çok iş var." ifadelerini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Temmuz'daki yemin töreni ve 15  Temmuz'daki Meclis Başkanı seçiminin ardından Meclisin fiilen işe başladığını  hatırlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
 
"Ondan sonra hemen güvenlikle ilgili bir kanunu, olağanüstü hal  kalkınca görüştük. Onu yasalaştırdık. Daha sonra Meclis mutat tatile girdi. O  günden bugüne Meclis Başkanlığına 355 kanun teklifi verilmiş. Bayağı kanun  teklifi gelmiş. Bu 355 kanunun 352'sini ilgili komisyonlara havale etmişsiz.  Başkanlıkta şu anda 3 tane var. İşlemde, gerekli işlemleri yapılıyor. Bu 3'ünün  verildiği tarih en fazla 10 gündür, daha fazla olduğunu zannetmiyorum. Ayrıca 26.  Dönem'de verilip işlem görmeyen ve kadük olan 769 kanun teklifi var. Bunları da  27. Dönem'in başlangıcında tekrar görüşülmek üzere komisyonlara göndermiş  bulunuyoruz."
 
"Meclisin gündeminde 1000'in üzerinde kanun teklifi var"
 
Yıldırım, komisyonların gündeminde 1000'in üzerinde kanun teklifi  bulunduğuna işaret ederek, "Komisyonlarda kanun teklifi yok. Meclis Genel Kurulu  iş bekliyor." gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
 
"Gece gündüz çalışsak bunların tamamını bitiremeyiz. Bir yasama  döneminde bile bu kadar kanun çıkardığımız vaki değil." diyen Yıldırım, yeni  dönemde CumhurbaşkanlığıKabinesi'nin Meclise kanun teklifi göndermediğini  kaydetti.
 
Meclisin, milletvekillerinin sunduğu kanun teklifleriyle kanun  yapımına başladığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
 
"Bu kadar sürede, bu kadar kanun teklifi verilmiş olması esasında bu  meselenin belirli bir esasa, usule bağlanması, belirli bir standarda oturması  ihtiyacını da ortaya koyuyor. Yoksa üstesinden gelemeyecek şekilde kanun teklifi  birikimi olursa ve Meclis bunları halledemezse bu ayrı bir tenkit konusu olur. O  bakımdan gelecek günlerde bütün grupların temsilcileriyle, Meclis  başkanvekilleriyle Meclis Başkanlık Divanı ile bu konuları değerlendireceğiz.  Buralarda bazı esas ve usullerde mutabık kalma ihtiyacı var. Aksi halde verimli  çalışamama sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz. Vatandaşın ihtiyacı olan  kanunların çıkması lazım. Hükümetin icraatlarını rahat yapması için ihtiyacı olan  kanunların çıkması gerekiyor. Birçok toplumsal meselelerin Meclis vasıtasıyla ele  alınıp çözüm üretilmesi lazım. Bunlar Meclisin asli işleri. Bütün bunları  yaparken eğer bir kural, usul geliştiremezsek bu sefer amacımıza ulaşmakta  zorlanabiliriz."
 
Brunson davası
 
TBMM Başkanı Yıldırım, ABD'li din adamı Andrew Brunson'ın karar  duruşması sürerken sorulan bir  soru üzerine, "Türkiye hukuk devletidir. Davanın,  dosyanın içeriğini bilmiyoruz. Avukatı değiliz. Dolayısıyla yargıçlarımız,  savcılarımız hukuk devletinin kuralları içerisinde gereken kararı verecektir.  Bizim, onların yerine kendimizi koyup şöyle olsun, böyle olsun dememiz yanlış  olur. Hukuk devleti ilkelerine de uymaz." değerlendirmesinde bulundu.
 
"Her ne varsa bu Münbiç'te, Amerikalılar oraya çok meraklılar"
 
Münbiç konusundaki gelişmelere ilişkin bir soruyu da yanıtlayan  Yıldırım, Münbiç meselesinin kendisinin Başbakanlığı döneminde hükümetin en  önemli konularından birisi olduğunu vurguladı.
 
"Her ne varsa bu Münbiç'te, Amerikalılar oraya çok meraklılar." diyen  Yıldırım, Amerikalıların oradaki merakından ziyade Türkiye'nin ilgilendiğinin  oradaki PKKuzantıları olduğunu belirtti.
 
PYD/YPG terör örgütünün, "Suriye'de faaliyet gösteren PKK" olduğuna  işaret eden Yıldırım, Afrin'in de bunların elinden alındığını dile getirdi.
 
Yıldırım, Amerika ile Türkiye'nin bir iş birliğiyle Münbiç'i terörden  temizlemeyi ve çoğuluğu Araplardan oluşan yerli halka burayı sağ salim teslim  etmenin hedeflendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
 
"Bu, üç aylık bir plandı. Beklendiği şekilde yürümüyor. Bir yerde bir  yavaşlama söz konusu. Ümit ederim önümüzdeki günlerde daha iyi bir koordinasyonla  Amerika burada tuttuğu sözü vermiş olur. Bu Obama döneminden beri devam eden bir  mesele. Obama'nın, 'Yemin billah, ben buradan bunları çıkaracağım.' diye kaç kere  Cumhurbaşkanımıza anlattığına şahit oldum.
 
O bakımdan terörün ister Suriye topraklarında ister Irak topraklarında  ister Fırat'ın doğusunda ya da batısında, ülkemize, milletimize zarar verme  kabiliyeti var olduğu müddetçe bu mücadele devam edecek. Bizim amacımız, ülke  sınırılarımızı ve milletimizi her türlü füze roket saldırılarından muhafaza  etmek."
 
DEAŞ ile mücadele adına ABD'nin YPG'ye çok büyük silah yardımı  yaptığını dile getiren yıldırım,  şimdi o silahların terör örgütü PKK tarafından  sivillere, askerlere doğrultulduğunu, her türlü terör faaliyetinde kullanıldığını  söyledi.
 
Yıldırım, defalarca uyarılmasına rağmen bu yanlışta ısrar edildiğini  belirten Yıldırım, "Şimdi DEAŞ da yok. Ortada bahane edecekleri bir şey de yok.  Dolayısıyla behemehal Türkiye'ye tehdit olan bu silahların ortadan kaldırılması,  toplanması lazım. Bu konuda da hükümetin kararlılık içinde olduğunu biliyorum."  diye konuştu.
 
CHP'nin İş Bankasındaki hisseleri
 
CHP'nin İş Bankasındaki hisselerine ilişkin bir soru üzerine Yıldırım,  kamuoyunda tartışmaların bir süredir devam ettiğini söyledi.
 
Yıldırım, "Bizim görüş belirtmemizin bir anlamı yok. Bu konuda Meclise  ulaşan herhangi bir teklif de talep de yok. Bize düşen; geldiği zaman, her zaman  yaptığımız gibi gelen teklifleri ilgili komisyonlara havale etmek. Orada da merak  etmesin geç kalmayız, yeğenim Özgür. Bütün teklifler gelince süresi içinde  gider." şeklinde konuştu.

AA