TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan önemli açıklamalar
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlTBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Önümüzdeki dönemde, uluslararası örgütler sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara sırtımızı dönmeden; herkesin adalet, barış, huzur ve refah içinde yaşayabilmesi gayesiyle ve en önemlisi merkeze insanı alacak şekilde uluslararası sistemi tekrar ele almalıyız." açıklamalarında bulundu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Önümüzdeki dönemde, uluslararası örgütler sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara sırtımızı dönmeden; herkesin adalet, barış, huzur ve refah içinde yaşayabilmesi gayesiyle ve en önemlisi merkeze insanı alacak şekilde uluslararası sistemi tekrar ele almalıyız. Uluslararası örgütleri; temsilde çoğulculuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde tanzim ederek dinamik ve hakiki kurumlara dönüştürmeliyiz” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bir düşünce kuruluşunun düzenlediği ‘Pandemi sonrasında uluslar arası sistem' konulu panele katıldı. Şentop, kürsüde yaptığı konuşmada, salgın sonrasında uluslar arası ilişkilerin de pandemi sürecinden etkileneceğini belirterek, “Korona salgınının uluslararası ilişkilerde nasıl bir etkisi olacağına dair tartışmalar her mecrada devam ediyor. Bu tartışmalarda, terazinin bir kefesine ‘korumacı ve güçlü ulus devlet' koyulurken, diğer kefeye ‘güçlü küreselleşme ve daha etkili uluslararası ve uluslarüstü örgütler' anlayışı yerleştiriliyor. Bazıları birinin, bazıları da diğerinin ağır bastığını savunuyor. Bir tarafta salgının başlangıcından itibaren, esas görevlerinden biri bu tür salgın süreçlerini yönetmek olan, Dünya Sağlık Örgütüne yöneltilen eleştiriler var. Avrupa Birliği üyeleri arasında yaşanan çekişmeler ve varoluş gayesine aykırı olarak tekrar yükselen sınırlar var. Dünyanın en gelişmiş ve zengin addedilen ülkeleri arasında yaşanan tırnak içinde ‘maske savaşları' var. Medeni dediğimiz bir ülkenin bir diğerinin tıbbi malzemelerine korsanvari bir şekilde el koyduğu bir ortamdan bahsediyoruz. Kendi vatandaşlarına tedavi imkanı sunamayan, yıllardır topladığı sosyal kesintilerin karşılığını veremeyen ve hatta maalesef, vatandaşlarının yaşamlarını tercih konusu yapmak zorunda kalan devletlerden bahsediyoruz. Bunları bir devlet adamının başka bir devleti eleştirisi olarak değil, insan olarak duyduğum derin üzüntüyü paylaşmak için dile getiriyorum. Şimdi tüm bunlar dikkate alındığında uluslararası ve uluslar üstü örgütlerin oluşturduğu hayal kırıklıklarını görmemek; insanların vatandaşı oldukları devletin güçlü bir ulus devlet olmasını beklemesini ve talep etmesini anlayışla karşılamamak mümkün değil. Doğal olarak, siyasiler de bu seslere kulak tıkamayacaklardır. Malumunuz; güçlü ulus devlet, yükselen duvarlar, korumacılık gibi kavramlar salgın öncesinde de rağbet gören, yükselişte olan kavramlardı. Şimdi daha da güçlü bir şekilde dile getiriliyorlar” ifadelerini kullandı.
Şentop, Türkiye'nin ikili ilişkileri geliştirmenin ve uluslar arası örgütleri güçlendirmek için çalıştıklarını kaydederek, “Şimdi karşı karşıya olduğumuz durum, uluslararası siyasetin ve küresel meselelerin ele alınmasında mevcut örgütlerin dinamik ve hakiki kurumlara dönüştürülmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gün yüzüne çıkarmış; kaygılarımızın ve çağrılarımızın haklılığını teyit etmiştir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısında bir reforma ihtiyaç olduğu aşikardır. Bu vesileyle Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı, Büyükelçi Sayın Volkan Bozkır'ın, Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanlığı görevine seçilmiş olmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek, kendisini destekleyen tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Kıymetli ve çok tecrübeli bir devlet adamı olan Sayın Bozkır'ın bahsettiğim reform taleplerinin yükseldiği bir dönemde başkanlığa seçilmiş olmasının büyük anlam taşıdığına inanıyorum. Önümüzdeki dönemde, uluslararası örgütler sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara sırtımızı dönmeden; herkesin adalet, barış, huzur ve refah içinde yaşayabilmesi gayesiyle ve en önemlisi merkeze insanı alacak şekilde uluslararası sistemi tekrar ele almalıyız. Uluslararası örgütleri; temsilde çoğulculuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde tanzim ederek dinamik ve hakiki kurumlara dönüştürmeliyiz” dedi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol