TAHLİYE KARARINI VEREN HAKİM TUTUKLANDI !

TAHLİYE KARARINI VEREN HAKİM TUTUKLANDI !

Hidayet Karaca'nın da içinde bulunduğu 75 kişiye tahliye kararını veren ikinci hakimde tutuklandı.

Eski 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklanma talebiyle Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Hakim Metin Özçelik tutuklandı. 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski hakimi Mustafa Başer, ailesiyle birlikte Bakırköy adliyesine geldi. Başer de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

HAKİM MUSTAFA BAŞER: ALNIMIZ AÇIK

Hakkındaki gözaltı kararı gereği İstanbul’a gelerek Bakırköy Adliyesi’ne giden Hakim Mustafa Başer, adliye girişinde “Eğer bugün verdiğim karar usul ve yasaya aykırıysa geçmişte verdiğim kararda usul ve yasaya aykırıdır.” dedi. Başer, “Alnımız açık” diyerek adliyeye girdi.

Hürriyet'ten Ayşegül Usta Burcu Purtul Uçar'ın haberine göre Hidayet Karaca ve polisler hakkında tahliye kararı veren 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik dün çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer de bugün tutuklama talebi kararı kapsamında Bakırköy Adliyesi’ne geldi. Adliye girişinde açıklama yapan Başer, “Hakkımda atılı suçu ben de bilmiyorum. Ben en yaptığımı biliyorum. Ben CMK’nın 27/2 ve 27/4 maddesi gereği görevlendirildiğim mercii olarak yapmam gereken kararı verdim. Bu noktada ben bu işi karar vermeden bırakamazdım. Ya tahliye edecektim ya da tutuk halinin devamına karar verecektim. Ve vicdanen dosyalarda tutuklanmalarını gerektirecek bir şey olmadığını düşündüğümden tahliye kararı verdim. Sulh ceza hakimliklerinin kurulduğu yasada reddi hakim için asliye ceza mahkemelerinin görevli olmadığı söyleniyor.  Ancak kanun maddesi iyi okunursa reddi hakim talebini asliye cezaların değerlendireceği görülüyor. Kanun koyucu sulh cezalarını kurarken CMK’nın reddi hakimler ile ilgili kısımlarına atıfta bulunuyor. Bana daha önce de reddi hakim ile ilgili talep geldi. Nöbetçi asliye ceza mahkemesi bana dosyayı gönderdi. Ben de karar vermesi için o mahkemeye geri gönderdim. Aramızda görev uyuşmazlığı oluştu. Sonra müşterek yüksek görevli 9. Ağır Ceza Mahkemesi bana bu kararı sen vereceksin dedi. Bende bunun üzerine o tarih itibariyle reddi hakim taleplerini soyut bulduğum için, hangi hakimin hangi sebeple reddedileceği yazılmadığı için talepleri soyut bulduğumdan talebi reddettim.” ifadelerini kullandı.

Hakim Başer konuşmasını şöyle sürdürdü:  ”Eğer bugün verdiğim karar usul ve yasaya aykırıysa geçmişte verdiğim kararda usul ve yasaya aykırıdır. Ben tutukluluk halinin devamı desem yine sorun olmayacak. Ama bugün kararımı verdim. Bir yargıç önüne gelen sorunu çözmek zorundadır. Bu sanıkların tutuklanmalarını ya da adli kontrol gerektirecek bir durum olmadığı için tahliye kararı verdim. Ben kararı verdikten sonra benimle ilgili karar verme yetkisi bulunan HSYK 1. Dairesi Başkanı, HSYK 2. Dairesi Başkanı benimle ilgili dosyaya bakmadan ihsası rey manasına gelecek açıklamalarda bulundu. Bugün itibariyle buraya Hakim Mustafa Başer yakalanması için gelmemiştir. Buraya Türk milleti adına karar veren Türk yargıçlarının yakalamasıyla geldim. Türk yargıçlarına yakalama çıkarılmıştır. Bundan sonra toplumun değişik kesimlerindeki köylerdeki işçilere emekçilere, akademisyenlere, entelektüellere, köylerdeki hacı anneme, bundan sonra yargıç bağımsız karar veremeyecekse davalarını açabilecekleri bir mahkeme kalmaz. Çünkü yargı bağımsızlığı benim kişisel bağımsızlığım değildir. Benim toplumda oluşabilecek sorunlara adil ve objektif bir şekilde karar vermek için Anayasa bu dokunulmazlığı bağımsızlığı bana vermiştir. Yani bu beni korumak için bilakis toplumun içindeki sorunların çözülebilmesi için verilmiştir. Ben yine yargıya güveniyorum. Gideceğim sayın meslektaşlarıma ne soruyorlarsa cevap vereceğim. Alnımız açık.”

Aralarında Hidayet Karaca ve bazı polislerin de bulunduğu 75 kişi hakkında tahliye kararı veren 2 hakim hakkında gözaltı kararı çıktı.  İki hakim dosya üzerinden tutuklanma talebiyle Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Başsavcılığın, bu gelişme üzerine iki hakim hakkında gözaltı kararı verdi. Metin Özçelik Bakırköy Adliyesi'nde gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, eski İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer hakkında ise "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek", "Silahlı örgüt üyesi olmak" suçlarından dolayı "yakalama emri" çıkarılmasına karar verdi.    

ADLİYEYE GELDİ AÇIKLAMA YAPTI

Dün  akşam 18.30 sıralarında avukatı Önder Durdu ile birlikte Bakırköy Adliyesi’ne gelen Hakim Metin Özçelik, gazetecilere açıklamada bulundu.

Özçelik, şunları söyledi:

"Emniyet’ten bir davet alarak, Terörle Mücadele’den bir komiser aradı, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden beklendiğim söylendi. HSYK Başmüfettişliği’nin bir yazı gönderdiği ve benim ifademin alınmasının istendiğini söyledi. ’Gözaltı kararı yok’ dedi. Ama basında da evrak üzerinden sorguya sevk edildiğim ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sorgu için beklendiğim şeklinde haberler var. İçeri girince göreceğiz. Ben şu anda görevli İstanbul hakimiyim. Zaten yargıda böyle bir gözaltı kararı, sorguya sevk kararı falan, şu ana kadar hiç ben hukukçu olarak ne okudum, ne duydum, ne gördüm. Bu da böyle bir ilk olacak zannediyorum. İçeride göreceğiz ne olduğunu. Ben bir karar verdim, hukuki bir karar verdim. Gerekçelerini belirttim. Onun dışında yani ben o kararın sonuna kadar arkasındayım. Gerekçelerini izah ettim. Bunun dışında da söyleyebilecek başka bir şey yok."

Avukat Önder Durdu da, müvekkilinin kararının hukuk çerçevesinde bir karar olduğunu savunarak, "Bu uygulama da Türk hukuk tarihinde karşılaştığımız bir uygulama değil. Açıkçası net bir bilgimiz de yok. İçeri girdiğimizde biz de öğreneceğiz" dedi.

MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ

Selam-Tevhid örgütü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüphelileri arasında bulunduğu 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ve Tahşiye örgütü soruşturması kapsamında tutuklu 63 kişinin avukatlarınca yapılan reddi hakim talebini kabul ettikten 3 gün sonra açığa alınan İstanbul 29.  Asliye Ceza Mahkemesi eski hakimi Metin Özçelik ve tahliye kararı veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer HSYK müfettişlerine ifade vermişti. İki hakimin dosyası üzerinde inceleme yapan müfettişler tutuklanmalarını talep etti. Hâkimler Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na davet edildi ancak kendileri adliyeye gelmeden Başsavcılık iki hakimin tutuklanmaları istemli dosya Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

BASIN ODASINDA VEDA KRİZİ

SELAM-Tevhid örgütü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüphelileri arasında bulunduğu 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ve Tahşiye örgütü soruşturması kapsamında tutuklu 63 kişinin avukatlarınca yapılan reddi hakim talebini kabul ettikten 3 gün sonra açığa alınan İstanbul 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi eski hakimi Metin Özçelik’in İstanbul Adalet Sarayı’ndaki basın odasına veda ziyareti yapması adliyede krize neden oldu. Hâkim Özçelik gazetecilerle vedalaştığı esnada İstanbul Adalet Sarayı’nda idari işler ve güvenlikten sorumlu Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı, polis ve özel güvenlik eşliğinde basın odasına gelerek, “Boşaltın burayı, burada basın açıklaması yapılıyormuş” dedi. Basın mensuplarının basın açıklaması yapılmıyor, sohbet ediyoruz” demesi üzerine ise Başsavcıvekili Bölükbaşı ve beraberindekiler odadan ayrıldı.

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki tüm sulh ceza hakimlikleri hakkında yapılan reddi hakim talebini kabul ettikten 3 gün sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK) tarafından açığa alınan İstanbul 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi eski hakimi Metin Özçelik dün adliyedeki odasını boşalttı. Meslektaşları ve personeli ile vedalaştıktan sonra yine vedalaşmak amacıyla basın mensuplarının odasına geldi.  Bir süre gazetecilerle sohbet eden Metin Özçelik, “Odamı topladım. Sizinle de vedalaşmaya geldim” dedi.

BAŞSAVCIVEKİLİNDEN BASIN MENSUPLARINA, “ODAYI BOŞALTIN”

Özçelik, gazetecilerle vermiş olduğu reddi hakim kararı hakkında sohbet ederken, İstanbul Adalet Sarayı’nda idari işler ve güvenlikten sorumlu Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı polis ve özel güvenlikle basın odasına gelerek, “Burayı boşaltın. Burada basın açıklaması yapılmaz. Yapacaksanız çıkın dışarıda yapın” dedi. Başsavcıvekili Bölükbaşı’nın “Odayı boşaltın” sözleri üzerine basın mensupları da  “Burası basın odası. Sohbet ediyoruz. Açıklama yapılmıyor. Basın açıklaması yapılsa kameralar ve fotoğraf makineleri olurdu. Sohbet ediyoruz” diye tepki gösterdi.

“LÜTFEN DIŞARI ÇIKARMISINIZ HAKİM BEY”

Basın mensuplarının itirazının ardından Başsavcı Vekili Bölükbaşı, açığa alınan hakim Metin Özçelik’e dönerek “Lütfen dışarı çıkar mısınız. Hakim bey lütfen dışarı çıkın” dedi. Özçelik de ‘Tamam çıkıyorum başsavcım’ diyerek çantasındaki yazılı açıklamayı basın mensuplarına dağıttı. Ancak bazı basın mensuplarının çıkmayın demesi üzerine bir süre daha odada kaldı. Bu sırada Bölükbaşı yanındaki polislerle birlikte basın odasından ayrıldı.

“KARARIN TAMAMEN HUKUKİ”

Kararının arkasında olduğunu belirten Özçelik, “Kararım tamamen hukukidir.  Türkiye’de yaşananlar uzun süre sürdürülebilir bir durum değil. Türkiye’ye hukuk geri geldiğinde, şu an bu kararları verenler arkasında durabilecek mi? Umarım onlarda hukuki olarak kararlarını savunabilirler.  Bu az önceki olay bile Türkiye’nin şu andaki geldiği durumu gösteriyor” dedi.

Özçelik, bu sözlerinin ardından gazetecilerle tek tek tokalaşarak veda etti.