"Bıktık bunlardan çekilsinler"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon görüşmelerinde 3 aylık seçim hükümeti teklifini kabul etmediklerini, bunun üzerine AK Parti'nin, "Bize 400 milletvekili vermediniz, vatandaşı bir daha sandığa götüreceğiz" diyerek seçim kararı aldığını belirterek, "Benim bildiğim, inandığım hiçbir vatandaşımız bu ülkede şantaja boyun eğmez. Gider sandığa kararlı iradesiyle oyunu kullanır" dedi.

Saat 09.30'da Zonguldak Havalimanı'na inmesi planlanan Kılıçdaroğlu'nun uçağı, sis nedeniyle saat 12.20'de geldi. Kılıçdaroğlu, havalimanında milletvekilleri ve partililer tarafından karşılandı. Seçim otobüsüyle Bartın'a geçen Kılıçdaroğlu, Yukarı Çarşı Meydanı'nda otobüsün üzerinde halka hitap etti. 7 Haziran'da sandıktan farklı bir sonuç çıktığını, vatandaşın "Tek partiye yetki vermiyorum. Oturun kendi aranızda uzlaşın. Türkiye'nin sorunlarını çözün" dediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi."Biz CHP olarak üstümüze düşen görevi yaptık. Geldiler koalisyon için. 'Hoşgeldiniz, başımızın üstünde yeriniz var. Mademki milli irade böyle, biz milli iradeye saygılıyız' dedik. 10 gün görüştük. Görüşmeden sonra '4 yıllık koalisyon istemiyoruz. 3 aylık seçim hükümeti istiyoruz' dediler. 'Niye 3 aylık? Vatandaş oyunu yeni kullandı. Niye bir daha sandığa?' dedik. 'Bize 400 milletvekili vermediniz, vatandaşı bir daha sandığa götüreceğiz.' Benim bildiğim, inandığım hiçbir vatandaşımız bu ülkede şantaja boyun eğmez. Gider sandığa kararlı iradesiyle oyunu kullanır. Hükümet kuramayan bir partiye, hükümet kuramayan bir lidere güven duymamanız gerekir. Eğer bir kişi iradesini saraya ipotek etmişse o kişi Türkiye'yi yönetemez. Zaten şu anda Türkiye Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Ülkeyi kimin yönettiği belli değil."

'SORUNLARI EN İYİ SAPTAYAN PARTİ CHP'

Meclis'te 4 partinin grubu olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bir parti 13 yılda memleketi bu hale getirdi. Terör bir taraftan. PKK belası yetmiyordu, şimdi bir de IŞİD belası çıktı. Elli sefer uyardık. 'Sizin Ortadoğu'da ne işiniz var, Suriye'de ne işiniz var, niye silah gönderiyorsunuz, niye radikal grupları gönderiyorsunuz?' Ama dinlemediler, bu tablo ortaya çıktı. İkinci parti sağ olsun her şeye 'hayır' diyor. 'Hayır' diyorsan niye siyasete giriyorsun? Girme o zaman. Başka bir şey yap. Öbür 3’üncü parti denklemin dışında zaten. Geriye bir tek parti kalıyor. Bu ülkenin sorunlarını en iyi saptayan, en iyi tespit eden, çözümleri üreten parti CHP" dedi. Türkiye'nin derin krizden çıkması, yeniden rayına oturması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yargı bağımsızlığının yeniden sağlanması lazım. Güçlü bir sosyal devletin yeniden inşa edilmesi lazım. Bunun için CHP iktirana ihtiyacı var Türkiye'nin. Bunu bütün sağ duyulu vatandaşlar da söylüyor. Bütün dünya bu gerçeği görüyor. 1 Kasım'da sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve düşünerek gidin" dedi.

'BIKTIK BUNLARDAN, ÇEKİLSİNLER'

Siyasetin kavga alanı olmadığını, siyasetin köşeyi dönme, zenginleşme aracı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Siyasetin görevi vatandaşa hizmet etmektir. Ama vatandaşa hizmeti bıraktılar. Birisi din iman edebiyatı yapıyor. Öbür taraftan birisi de etnik kimlik edebiyatı yapıyor. Bunları bırakmamız lazım. Bu ülkenin refaha ve huzura ihtiyacı var. Eğer refahı ve huzuru istiyorsak yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Çok ayrıştık, çok bölündük. Birbirimize selam veremez hale geldik. Neden? Bu ülke bu kadar güzel. Her şeyi bereketli bu ülkenin. Ama bu ülkenin yeterli üretimi yok. Çocuklarmız işsiz. Evine ekmek götüremiyor. Huzur kalmadı memlekette. Size sözüm var. İşsizlik belasından da bu memleketi kurtaracağız yetki verirseniz. Ben siyaseti köşeyi dönme aracı olarak görmüyorum. Ben sizden 4 yıl için yetki istiyorum. 4 yılda huzuru ve refahı getireceğim. Hiçbir vatandaşımı ötekileştirmeyeceğim. Bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. Hiçbir vatandaşı ayrıştırmayacağım. 7 Haziran'da ne vaat ettiysem hepsinin altında benim imzam var. Huzuru ve barışı getireceğiz. Bunun için sizin oyunuza ihtiyaç duyuyorum. Destek vermeniz lazım. Bıktık bunlardan. Çekilsinler bir köşeye. Bir kere de kul hakkı yemeyenler, yolsuzluk yapmayanlar, vatandaşın cebine elini uzatmayanlar bu ülkeyi yönetsin. Yeni bir anlayışımız olsun."

'BOĞAZIMDAN KESECEĞİM, ÇOCUKLARA ÖĞLE YEMEĞİ VERECEĞİM'

Emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında 1'er maaş ikramiye vereceğini, asgari ücreti net 1500 lira yapacağını, 800 bin kamuda çalışan taşeron işçiye kadro vereceğini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'dan önce 17 milyon olan yoksul sayısının 22 milyona ulaştığını, aylık gelirlerinin 300 lira ve altında olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Bu güzel topraklarda fakirliği tarihe gömeceğim. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. 21'inci yüzyılın Türkiye'sinde fakirlik mi olur? İçim kan ağlıyor. Binlerce çocuğumuz var yatağa aç giriyor. Annelerimiz çocuklarınızı tam gün okula göndereceksiniz. Öğle yemeklerini öğretmenleriyle birlikte ücretsiz yiyecekler. Fakir ailelerde anne çocuğunun beslenme çantasına 'ne koyayım' diye dert yanıyor. Biliyorum şimdi bunun için de 'Kaynağı nereden bulacaksınız?' diyecekler. Hiç meraklanmayın. Boğazımdan keseceğim o çocuklara öğle yemeğini vereceğim" dedi.

'PARADA PULDA GÖZÜM YOK'

7 Haziran'dan önce kaynak soranların şimdi seçim bildirgelerini kopyalamaya başladığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:"Eyvallah kopyalasınlar, itirazım yok. Bu gerçek şunu gösteriyor: Türkiye'nin sorunlarını en iyi tespit eden parti, en iyi kadroları bünyesinde bulunduran parti CHP. Boşuna kopya etmiyorlar. 'Asgari ücret 1500 lira olacak' dediğim zaman bizi işverenlere şikayet ediyorlardı. Allah bu ya şimdi onlar da '1300 lira olacak' diyorlar. Niye 1500 değil? 'CHP'ye oy vermeyin faiz yükselir, dolar yükselin, işsizlik artar' diyorlardı. Allah büyük ya hepsi bunların zamanında oldu. Faiz, dolar, işsizlik arttı. Yalanın siyasette yerinin olmaması lazım. Düzgün, ahlaklı siyasete, yeni bir siyasete ihtiyacımız var. Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Sizin için çalışıyorum. Benim parada, pulda gözüm yok. Çok şükür aldığım aylık yetiyor. Bu sorunları namusumla, adaletle çözmek istiyorum. Destek verin Türkiye’yi değiştirelim. Saygın bir konuma taşıyalım."

KILIÇDAROĞLU, KARABÜK'TE KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bartın'dan Karabük'e giderken seçim otobüsünü durdurup kendisini takip eden 112 Acil Servis görevlileriyle sohbet etti. Karabük'te Kemal Güneş Caddesi'nde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, asgari ücreti 1500 lira yapacağını açıkladıktan sonra AK Parti'nin de 1300 lira olarak seçim bildirgesine koyduğunu hatırlatarak, "Sen 13 yıldır armut mu topluyordun, elma mı topluyordun? Niye yapmadın?" dedi.

Mazotu 1 lira 80 kuruş yapacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Buna da itiraz ettiler. Onlar yatlara, gemilere mazotu 1 lira 80 kuruştan verince ben itiraz ettim mi? Onların tercihi yattan yana benim tercihim çiftçiden yana" dedi.

'SİYASET İÇİN İBADET YAPILMAZ'

Ülkeye namuslu siyaseti, halkı düşünen siyaseti getireceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Komşumuzun kimliğini sorgulamaya, inancını sorgulamaya başladık. İnanç üzerinden kim siyaset yapıyorsa bilin ki dine en büyük zararı o veriyor. Benim bildiğim ibadet Allah için yapılır. Siyaset için ibadet yapılmaz. Hiç kimsenin kimliğini, yaşam tarzını, inancını siyasete malzeme etmedim. Allah da göstermesin. Etmem. Bir annemizin çocuğu işsiz mi. Siyasetin görevi ona iş bulmak, yoksulluğu gidermektir. İşsizliği bir tarafa bıraktık, terör bir taraftan azdı biz etkin kimlik, inanç üzerinden siyaset yapıyoruz. Bu doğru değil, ahlaklı değil. İnancımıza da aykırı. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır, benim başamın üstünde yeri vardır. Siyasette kavga olmaz. Siyasette hizmet yarışı olur. Ben hizmet etmek istiyorum. İster oy versin ister vermesin 78 milyon insanımızı kucaklayacağız. Benim para pul merakım yok, saray merakım yok. Namusuyla hizmet etmek istiyorum. Ben öyle 13 yıl da istmiyorum. 4 yıl adam gibi yöneteceğim. Her kuruşun hesabını vereceğim."

'BU MİLLET TERÖR KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ'

Sandığa giderken herkesin, "Terör durmuştu, ne oldu da 7 Haziran'dan sonra terör hortladı?" sorusunu sorması isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Millete 'diz çökeceksin' diyor. 'Bana istediğim kadar milletvekili verceksin, vermezsen terörü azdırırım' diyor. Ama bilmiyorlar ki bu millet terör karşısında diz çökmez. Farkında değiller. Şehit yakınları ve gaziler için Başbakanlığa bağlı Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu kuracağız. Şehit yakınları ve gazilerimiz milletvekili haklarından yararlanacaklar. Devlet kin ve öfkeyle, ön yargıyla yönetilmez. Devlet akıl, mantıkla, bilgi, birikimle yönetilir. İşini ehline vereceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Yetki verirseniz terörü de bitireceğiz. Bizim yüreğimizde kin ve nefret yok. Oy versin vermesin bütün vatandaşlarımıza elimizi uzatırız."

YENİCE'DE KONUŞTU

Karabük'ün Yenice İlçesi'de halka hitap eden Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında ikindi ezanı okunurken konuşmasına ara verdi. Kılıçdaroğlu, bu sırada kendisine sevgi gösterisinde bulunan bir grup çocuğu otobüse alıp onlarla selfie çekti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi başkalarının oyuncağı haline getirmeyeceksin. Siyaset budur. Siyaset halka hizmet etmektir. Benim saray merakım yok. Çok şükür aldığım maaşla geçiniyorum. Bana her türlü eleştiriyi getirebilirsiniz ama hiç kimse bana 'kul hakkı yedin' diyemez. Alın teriyle, namusuyla çalışan herkesin benim başımın üstende yeri var. Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır, ders almaya ihtiyacı vardır. Vatandaş derdini anlatacak, biz dinleyeceğiz. O derdi çözüyorsak mesele yok. Çözmüyorsak siyasetten ayrılacaksın. Hani var ya meşhur bir laf: Ayranı yok içmeye diye. Bu hale getirdiler memleketi" dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından kentten ayrıldı.