Özel'den Erdoğan'ı çok kızdıracak ifadeler

Özel'den Erdoğan'ı çok kızdıracak ifadeler
Güncelleme:

CHP lideri Özel partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan'a çok sert ifadelerle yüklendi.

CHP lideri Özgür Özel, partisinin TBMM'de düzenlediği haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, birlikte mücadele etme vurgusu yaparak "Kimseyi yalnızlaştırmadan büyük bir mücadeleyi hep beraber vermeye kararlıyız" dedi.

Özer ayrıca konuşmasında sık sık Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan'ı hedef aldı.

İşte Özel'in açıklamalarından satırbaşları:

Son grup toplantımızın ardından siyasi parti ziyaretlerimizi sürdürdük. Bir önceki hafta DEVA, Demokrat ve Saadet Partilerinin genel başkanlarına hayırlı olsun ziyaretlerimizi yapmış muhalefete düşen müşterek sorunları konuştuk.

Muhalefetin parçalanmaya çalışıldığı, ağır bir saldırı altında olduğu, tüm imkanlarla, maddi manevi, yasal yasa dışı her türlü faaliyetle muhalefete saldırdıklarını ama bizim bir ve birlikte olmamız gerektiğine ilişkin ortak mutabakatımızı da basının önünde teyit ettik.

Sağ olsun tüm genel başkanlar, harika ev sahiplikleriyle katkılarıyla, tek hedefin bu ülkeyi tekrar gerçekten adaletle hem ekonomik adaletle tanıştırmak gerektiği ile çok kıymetli katkılarda bulunduk birbirimize.

Kimseyi itmeden, geride bırakmadan, asla kibre kapılmadan bir büyük mücadeleyi hep beraber yapmaya kararlıyız. Muhalefetin farklı sözleri olabilir ama ortak hedef gönlünde vatan milelt bayrak sevgisi olan, bu ülkenin kurucu kadrolarına ve felsefesine itirazı olmayan, geleceğin demokraside olduğunu ve güçlü bir Meclis eliyle olacağına inananlar tarafında olduğunun ve bu ülkenin 100 yıl öncesindeki gibi kurtuluşun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde olacağının kalın çizgilerle altını çiziyoruz.

ÖZDAĞ'IN TUTUKLULUĞUNA İLİŞKİN

İddia edilen suç işlendiyse Antalya'da işlenmiş, kişi Ankara'da ikamet eder ne işi var İstanbul'da. Özdağ Ankara'da. Bugün bir genel başkan dün partisinin kurultayını yapacak, esecek gürleyecek. Onunla rekabet eden birini de içeride zindanda tutulacak. Bu tepedekinin korkaklığı ve acizliğidir. Başka bir şey değil.

'İLK BİLİRKİŞİ RAPORUNDA TURİZM BAKANLIĞI SORUMLU'

Şimdi böyle keyifli bir konudan, herkes unutsa bizim unutturmayacağımız içimizi yakan bir konuya geliyoruz. Bolu'daki yangın faciası. Bugün 35'inci gün... Her hafta hatırlatıyoruz. Ucu nereye giderse gitsin diyenler hep beraber kongreye gittiler.

21 Ocak'ta bir bilirkişi heyeti oluşturmuşlardı. Bu heyete görev vermişlerdi. Bu bilirkişiye korsan dediler. Rapora korsan dediler ve bilirkişi raporunu teslim almadılar. Bu teslim almama meselesinin kanıtını bulamayacağımızı söylediler.

Bu belgenin bize geleceğini tahmin etmediler. Bu bilirkişinin raporunda sorumlular Bolu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi, Söz konusu otel işletmecileri ve Turizm İşletmeciliği belgesini düzenleyen kurum olarak Kültür ve Turizm Bakanlığıdır. Bu bilirkişiye bakanlığı çıkar oradan dediler. Çıkaramayız dediler. Burada Bolu Belediyesi yok dediler, yazamayız dediler. Bunun üzerine bilirkişiye raporu almayız dediler. Korsan deyip üzerini kapattılar.

21’inde görev vermiş 3 günde yaz demiş. 3 gün sabahlara kadar çalışıp yazmışlar 24’ünde teslim etmişler bunlar teslim almamış. Azillerini istemişler. 3 günlüğüne görevlendirildikten 3 gün sonra, saat yazarak görevden azillerini istemişler. Bu bilirkişilerin utanacak hiçbir şeyleri yok. Onlara korsan diyenler siyasi gerekçelerle yazdıkları raporu teslim almayanların insan içine çıkacak durumları yok.

Adalet Bakanlığı Yılmaz Tunç, korsan dediğin bilirkişilerin de raporun da altında imzalarıyla savcıların da azil yazıları hepsinin elimizde. Bundan sonra mahkeme sürecinde geçmişteki bilirkişiler şahit olsunlar da, mahkemede anlatsınlar da, Adalet Bakanı olarak korsan faaliyet neymiş sen de gör Turizm Bakanı da görsün.

'SEN KİMSENİN YAŞAM TARZINI SORGULAYAMAZSIN'

Sahte alkolden, Kartalkaya'da ölenlerin iki katı insanımız öldü. Bunun nedeni faiş vergilendirmedir. Sen hiç kimsenin yediğinin içtiğinin hesabını sorgulayabilecek biri değilsin. Sen hiç kimsenin yaşam tarzını eleştirip, sorgulayamazsın.

'RAMAZAN ARTIK ENDİŞEYLE KARŞILANIYOR'

Cumartesi Ramazanın ilk günü. Eskiden bolluk bereket ayı olarak karşılan Ramazan şimdi yokluk ayı olarak endişeyle bekleniyor. Bu Ramazan nasıl geçecek diye herkes hesap kitap yapıyor. Ramazan kolileri 1600 liraya çıktı. Pidenin kendisi değil ama fiyatı el yakıyor.

Tayyip Bey 1 liraya 500 gram pide almaktan, 12,5 gram pide almaya. Nerden nereye Tayyip Bey…

Bayramda emeklilere verilecek ikramiye hala 3 bin lira. Bugün 3 bin lira bayram ikramiyesi bir tepsi alıyor. 2 buçuk kiloluk tepsiyse 1,5 tepsi alıyor.

Biz Ramazan boyunca hem pide hesabını, hem alınamayan baklavanın hesabını 81 ilde yapmaya, bu iktidarın bu milleti ne noktaya getirdiğini anlatmaya devam edeceğiz.

'BORSA DÜŞTÜ DİYE BORSADAN HESAP SORUYORLAR'

Tam bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Bir gün önce TÜSİAD Başkanını alıp da polis eşliğinde götüren sen, bütün dünyaya Mehmet Şimşek para bulmak için sunum yaparken o fotoğrafı sunan sen, Türkiye'de patronların birlikteliği diye ifade edile TÜSİAD'ın başkanı diyor ki, yurt dışı yasağı koymayın, 80 ülkeye ihracatım var. İhracat yapmak kadar bu ülkenin ihtiyacı olan bir şey yok, 80 ülkeye ihracatı olan adama yurt dışı yasağı koyuyor. Bütün dünyadaki muhatapları, kendisine ihracat yapan kişinin Türkiye'de hükümete eleştirdiği için gözaltına alındığını görüyor. Sonra borsa neden düşüyor? Borsa neden düşer? güven ortamı yoksa, tedirginlik varsa, hukukun üstünlüğüne inanç sarsılınca düşer. Yabancı borsadan neden çıkar? Türkiye'deki ortamdan endişeliyse çıkar. Şimdi bunların hepsini bir tarafa, borsa düştü diye hesabı borsadan soruyorlar.

Gerçeğe aykırı bilgi veren varsa 1 yılda 650 bin konut yapacağım diye söz verip, 2 yılda 3’te birini yapıp, onun da 10’da birini bile konteynerde kalanların taşıyamayanlardır.

'SİZ ARKADAŞLARINIZIN BEDDUASINI ALMIŞ ADAMLARSINIZ'

TSK’den ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenleri ihraç ettiler. Buradan Disiplin Kurulu’nun başkanı Korgeneral Tevfik Algan bu ihraca şerh koydu. Ardından Algan’ın bu tutumundan rahatsız olanlar Algan’ı sürgüne yollamak istediler. Algan gerekli cevabı istifa dilekçesini basarak verdi.

Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu ne yaptığınızı biliyorum. Ve Hulusi Akar’a söylediğimi size de söylüyorum. Siz arkadaşlarınızın bedduasını almış insanlarsınız.

Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın kimin yerine geçmek istediğini ve gayrinizami harp denilebilecek bir psikolojik savaşla teğmenlerin ihracını nasıl kışkırttığını, kara kuvvetleri komutanının nasıl bir mobbing uyguladığını biliyorum, günü gelince hesabını sormak üzere bir tarafa not ediyorum.