Özel ''MHP'ye dönmeyeceğiz'' deyip erken seçimi işaret etti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananları anlattı. Özel Habertürk ekranlarında yaptığı açıklamada "Fethullah Gülen cemaatinin devlete sızmasında iktidar öyle bir alan açtı ki her yere yerleştiler. Sayın Abdullah Gül'ün yaverinin darbe gecesi TRT'yi ele geçirmeye çalışan kişi olduğunu görmek lazım" dedi.

Özel ayrıca yaptığı "MHP'ye dönmemizi istiyorlar, bizden bunu beklemeyin" açıklamasıyla dikkat çekti.

Öte yandan Özel, ekonomideki olumsuz gidişata dikkat çekerek "Kitlelerin sesi duyulmazsa seçimden başka bir çare yok" dedi. Özel, 15 Temmuz askeri darbe girişiminin yıldönümüne ilişkin ise "CHP iktidar olduğunda kurumları ele geçirmeye değil, bir daha ele geçirilemeyecek şekilde düzenlemeler yapmaya hazırlanıyor" yorumunda bulundu.

Özel, "Kitlelerin sesi duyulmazsa seçimden başka bir çare yok" dedi.

Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"O gün aslında Meclis kapalıydı. Ardından milletvekilleri illerine dağıldılar. O gece biz burada 104 kişiydik. O gece buradaydım. Normal bir gündemimiz vardı. Buradaki odamda çalışmalarımı akşamüstü bitirdim. Otoparkta sarı vosvosumuz vardı. Onu çalıştırdım. Avukatımız Hüseyin'i aldım. Vosvosla Tunus Caddesi üzerinde sıkça gittiğimiz mekana gittik. Akşam saat 9'u biraz geçti. Hüseyin ayrıldı, ben de 9.40 gibi misafirhanenin önüne arabayı park etmek üzereyken başımın üstünden uçak geçti. Sonra misafirhaneye girdim. Sonra yabancı bir basından arkadaşımız 'IŞİD uçak kaçırdı, Meclis'i bombalayacak' dedi. 5 dakika sonra başka bir gazeteci arkadaş 'Genelkurmay'ın önünde asker ile polis çatışıyor' dedi. Sonra köprü kapandı ve anlaşıldı ki bir darbe girişimi var. Ben de milletvekili grubuna 'Arkadaşlar partide toplanalım' diye mesaj attım. Dedik ki 'Tüm darbeler Meclis'i kapatır, biz buna izin vermeyelim, Meclis'e gidelim.' Ben Meclis'i açan değil, Meclis'in açılması fikrini ortaya atan kişiyim.

'BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİ ÖLEBİLİRDİ'

Bazı insanlar oturduğu yerden 'Tiyatro' diyor. Çok sert tepki gösterdim onlara. Bütün milletvekilleri ölebilirdi. Biz onu burada yaşadık. Biz bu kapıdan içeri girerken tanklar insanları eziyordu. Bu Meclis'in bahçesine 3 kez helikopter inmeye çalıştı. Meclis polislerinin ateşi sayesinde gittiler. Arkadaşlarımız çatışmayı göze aldılar.

'MUHALEFETİ TASFİYE ETMEYE ÇALIŞTILAR'

Ben her zaman siyasette diyalogdan yanayım. Orada toplumun tüm kesimlerine açık olmak lazımdı. 'Yenikapı'daki mitinge şu partiyi çağıralım, bu partiyi çağırmayalım' denmeye başlandı. Bu yanlıştı. OHAL ilan edildi. Mutlak güç, mutlak yozlaştırıyor. OHAL yetkisini ele alanlar bütün muhalefeti tasfiye etmeye çalıştılar. Ondan sonra da biz muhalefet olarak bunları eleştirirken 'Siz FETÖ ile mücadeleye karşı mı çıkıyorsunuz?' dediler.

'BİZDEN BUNU BEKLEMEYİN'

15 Temmuz gecesi tek yumruk olundu ama sonra tek yumruk kalınamadı. Biz tek yumruk kalmaya çalışsak MHP'ye dönmemizi istiyorlar. Biz bambaşka bir partiyiz, bizden bunu beklemeyin. Hatanın büyük kısmı iktidara aittir. Tek yumruk kalmak önemliydi ama tek yumruk kalamamanın hatası hepimize aittir.

FETÖ'nün uyuyan hücreleri vardır. O zihniyet fırsatını bulursa her türlü ihanete kalkışır, dikkatli olmak lazım.

'BİRKAÇ GÜN ÖNCE RESMİ TALEBİMİZİ YAPTIK'

Esad ile görüşmeyle ilgili bizim attığımız adımların bir başka hareketlenme yaşandığını görüyoruz. Doğrudan resmi bir talepte bulunmadık. Arka kapı diplomasisiyle ne düşünüldüğüne baktık. Bize dönen yaklaşım, resmi talep yapmamız halinde olumlu olacağı yönündeydi. Birkaç gün önce resmi talebimizi yaptık. Biz de Erdoğan da görüşse bu Türkiye'nin lehinedir. Komşunuzla el sıkışmadan kendi güvenliğinizi sağlamanız mümkün değil.

'VASİYET VİDEOSU ÇEKTİK'

(Öldürülme korkunuz var mıydı?) Aykut Erdoğdu ile birlikte geldik. Helikopterlerle tarıyorlardı, o sırada Aykut Erdoğdu vasiyet videosu çekmeye başladı. Sonra bana döndü ve başımıza bir şey gelirse kimi kime emanet ettiğimizi söyledik.

Sığınaklardan 2 saat sonra çıkınca telefonum çekti. Kızımın çığlığını, evdekilerin seslerini unutamıyorum. Biz ölüm korkusu yaşadık ama yakınlarımızın yaşadığı daha korkunç."