MHP'li Halaçoğlu'ndan seçim iddiası
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlMHP'li Yusuf Halaçoğlu, yeni anayasa ile ilgili Türkiye'yi yeni bir seçim beklediğini iddia etti.
MHP'li Yusuf Halaçoğlu, Devlet Bahçeli'nin 'anayasa teklifi Meclis'ten geçmezse seçim yapılmalı' açıklamasına ilişkin "330 olsa da hatta anayasa halk oylamasında onaylansa AKP erken seçim yapacak" dedi.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "anayasa değişikliği teklifi Meclisten geçmediği takdirde millet iradesine gidilebileceği" görüşüne ilişkin, "330 olsa da hatta halk oylamasında anayasa onaylansa da zaten erken seçim yapacak AKP. Muhtemeldir ki kasım ayında bir seçim bekliyor Türkiye'yi" dedi.
Halaçoğlu, Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin gerçekte anayasa değişikliğinden çok daha önemli ve ülkenin geleceğini de karartacak olaylarla karşı karşıya olduğunu savundu.
Yusuf Halaçoğlu, "Her biri gerçekleştiğinde doğrudan toplum düzenini altüst edecek ekonomik durum ile stratejik gelişmeler, gelecekte ülkeyi telafisi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıya bırakacaktır. Anayasa değişikliği, Türkiye'yi tek adam rejimine götürecek ve kendi içinde dahi anayasaya aykırı bir tasarıdır" diye konuştu.
Ekonomideki gelişmelere değinen Halaçoğlu, Türk lirasının, dolar ve avro karşısında değer kaybetmesinin, ekonomiyi temellerinden sarsacak bir gelişme olduğunu belirtti.
Bütün bunlar olurken yavru vatan Kıbrıs'ın da elden gittiğini öne süren Halaçoğlu, Türkiye'ye ait 18 adanın Yunanistan tarafından işgaline de hükümet tarafından tepki gösterilmediğini iddia etti.
Halaçoğlu, "Sizi bir tarihçi olarak ikaz ediyorum. Hiç şüpheniz olmasın ki bu tür hesaplar kapanmadan tarih sayfaları daha hiçbir zaman kapanmamıştır ve bu olaylar tarih sayfalarına geçmiştir" dedi.
Toprak konusunda Annan Planı'nın da gerisine düşüldüğünü belirten Halaçoğlu, Kıbrıs'ta Türklere ayrılan toprağın fiili olarak yüzde 25'e düşeceğini savundu. Türkiye'nin garantörlük hakkıyla da oynanmaması gerektiğini dile getiren Halaçoğlu, "Aksi takdirde yeni bir Girit Adası benzeriyle karşı karşıya geleceğimiz kesindir" değerlendirmesinde bulundu.
Ümit Özdağ da "Türkiye'nin, Türk milletinin ve Kıbrıs Türklüğünün menfaatlerini ihlal eden rezil anlaşma kabul edilir ve şehit kanlarıyla sulanmış topraklar Rum emperyalizmine terk edilir, KKTC yıkılır ve Kıbrıs ikinci Girit olma sürecine girerse ki girecek, o zaman orada bu sonucun ortaya çıkması için şehit olan Türk askerlerinin ve mücahitlerimizin neden şehit olduklarının sorgulanması gerekir." diye konuştu.
Halasının oğlu Asteğmen Nafi Kıvanç'ın da Kıbrıs'ta şehit düştüğünü ve buradaki Boğaz Şehitliği'nde yattığını anlatan Özdağ, "Aile ile görüştüm ve bu anlaşma kabul edilirse şehidimizi adadan Gaziantep'e geri getireceğiz. Böyle rezil bir anlaşmaya imza atan bir yönetimin olduğu yerde şehidimizi bırakmayacağız." ifadelerini kullandı.
"DEMEK Kİ 330 KONUSUNDA KENDİLERİNE GÜVENMİYORLAR"
Daha sonra Halaçoğlu ile Özdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Halaçoğlu, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, anayasa görüşmelerinde 330 çıkmazsa erken seçim olabileceği" yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"330 olsa da hatta halk oylamasında anayasa onaylansa da zaten erken seçim yapacak AKP. Bu referandumun sonuçlanması, 'evet' veya 'hayır' olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. 'Evet' dendiği takdirde zaten Türkiye tek kişilik bir yönetime tabi tutulacak. AKP içerisinde, onlara göre temizlenmesi icap eden kişiler bir şekilde yeni bir seçim yapılmadan temizlenemez. Onun için de muhtemeldir ki kasım ayında bir seçim bekliyor Türkiye'yi."
Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anayasa taslağının, geçici 18. maddesine baktığınızda şunu görürsünüz, sözde 2019'da yürürlüğe gireceği söylenen bu anayasa değişikliği aslında bu geçici madde ile 6 ay içerisinde bununla bağlantılı olarak Meclis gerekli tüzük değişikliğini ve kanunları çıkarır denmektedir. Hangi sebeple 6 ayla sınırlandırmıştır. Hani 2019'dan sonra yürürlüğe girecek bir anlaşmaydı. Ayrıca '30 gün içerisinde üst düzey yargı organları üyeleri belirlenir ve 40. gün göreve başlar' deniyor. Hangi sebeple Yani YSK da dahil olmak üzere hepsinin üyeleri yeniden belirlenecek ve erken seçim için tüm organlar hazır hale getirilecek. Nitekim her hafta en az 6 AKP'li bakan, Türkiye'nin değişik yerlerinde şimdiden seçim yatırımı yapmaktadır. 'Evet' de 'hayır' da dense seçim olacak. Ancak 'hayır' dendiği zaman muhtemeldir ki AKP yeni bir seçime girmekten çekinecek ve seçime giremeyecektir."
Özdağ da "Bu açıklamanın bir anlamı daha var. Demek ki 330 konusunda kendilerine güvenmiyorlar. Bu açık bir şekilde milletvekillerine yönelik olarak da bir 'Aman sakın yanlış yapıp da erken genel seçime bizi götürmeyin' yaklaşımıdır. Baskıdır tabii." ifadesini kullanarak, iktidar partisinin kasımda seçime gideceğini savundu.
AA
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol