Meral Akşener: ''Evet çıkarsa en büyük zararı Erdoğan görecek''

Meral Akşener: ''Evet çıkarsa en büyük zararı Erdoğan görecek''
Güncelleme:

MHP'den ihracı olay olan ve 16 Nisan referandumu öncesi 54 ilde "hayır" toplantısı düzenleyen Meral Akşener'den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında çarpıcı açıklama.

Bakanlığı döneminde de Doğu ve Güneydoğu illerine sıkça giden “hayır” toplantıları için de Türkiye'nin 54 ilinde toplantı ve mitingler yapan Meral Akşener, yaklaşan referandum öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Sözgü gazetesinden Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Akşener'in açıklamaları:

“Muş ve Bitlis'ten önce Edirne'deydim. Şu ana kadar 54 şehre gittim. Her yerde gördüğüm şu oldu: Benimle ilgili olarak insanlar hep, ‘Bu kadıncağızın önünü kestiler' diyor. Koskoca adamlar bu kadıncağızdan korkuyor yani. İnsanlar da bunu görüyor. Özellikle Güneydoğu'da iki parti çok kolay oy alıyor: HDP örgüt, AKP devlet olarak algılanıyor. Bana ise Türkiye'nin bütün renkleri olarak bakılıyor.”

"2010'DA HAYIR ÇIKSAYDI BÖYLE OLMAZDI"

“2010 yılında yapılan anayasa referandumunda da ‘Hayır' diyordum. O yüzden bugünkü ‘Hayır'cılığım kimsede alerji yaratmadı. İddia ediyorum, 2010 referandumunda ‘Hayır' çıksaydı ülke bugünlere gelmez, 15 Temmuz darbe girişimi de yaşanmazdı. O zaman AKP'li çok sayıda bakana, milletvekiline, yapılanın yanlışlığını, bunun ülkeye zarar vereceğini anlattım."

"EN ÇOK ZARARI TAYYİP BEY GÖRECEK"

"AKP'li Mehmet Ali Şahin'e de bu konuyu defalarca söyledim. Ancak sakal-bıyık olmayınca dinlemediler. 16 Nisan'da sandıktan ‘Evet' çıkarsa, bundan en çok Tayyip Bey zarar görecek. Çünkü bütün yetkileri bir kişiye verirsen, en çok bedeli de o kişi öder. Herkes, her şeyin hesabını o kişiden sorar.”

"VATANDAŞ FARKINDA"

"Getirilmek istenen düzenlemeyle her şey bir kişide toplanacak. Bütçeyi de o yapacak, kararnameleri de o çıkaracak, istediğini atacak. Parlamento da yan gelip yatacak. Onlar için neler olurun bir önemi yok. Ama vatandaş ne olduğunun farkında. Ülkenin dört bir yanını geziyorum ve ateşli propagandistlerin dışında insanlarda bir endişe görüyorum. Özellikle dini hassasiyet arttıkça, kader kaygısı da artıyor. Kim olursa olsun, ülkenin kaderinin bir kişiye endekslenmesinden endişe duyuyor insanlar.”

"YÜZDE 55 HAYIR ÇIKACAK"

“Gençlerin durumu daha da farklı. Bütün siyasiler ile arasına mesafe koymuş gençler. Gençlerin umudu yok. Müthiş bir umutsuzluk içindeler. Güzel binalar yapılıyor ama gençlerin çalışacağı iş yeri yok, fabrika yok. Ne yapsın bu gençler? Ben anket yaptırıyorum. ‘Hayır'lar hep önde. Yüzde 55 hayır, yüzde 45 evet gözüküyor. Anket çalışmasını yapanlar, özellikle “Hayır' diyeceklerin bunu söylemekte zorlandığını belirtiyor ve çekindiklerini anlatıyor. ‘Hayır'la ‘Evet'in arası daha da açılacak gibi gözüküyor. ‘Hayır' çıkarsa inanın Türkiye rahatlar. Benim tanıdığım Cumhurbaşkanı da milletle inatlaşmaz. Millet ve tabanıyla inatlaşan tek Genel Başkan Devlet Bahçeli. Tayyip Bey mesajı alır ve gereğini yapar. Şu anda insanları rahatsız eden sert ve ayrıştırıcı dil hızla yumuşar, milletin sorunları konuşulmaya başlanır.”

"BUNDAN SONRA BAKCEZ"

“Ben bütün planlamamı ‘Hayır'a göre yapıyorum. 16 Nisan sonrası ne yapacağıma gelince: Beraber yol yürüdüğüm arkadaşlarımla durumu değerlendireceğim. Bizim Rumeli göçmenlerinde bir lâf vardır: ‘Bakcez' derler… Biz de halk oylamasından sonra arkadaşlarımızla bir araya gelip duruma ‘bakcez' ve ona göre kararımızı vereceğiz.”

Sözcü