Meral Akşener: ''Baş paralel bu durumda Bahçeli oluyor...''

MHP'de kurultay çağrısında bulunan isimlerden eski Milletvekili Meral Akşener, "Mahkeme kurultay kararı verince birden ortalık karıştı." dedi.

Akşener, CNN Türk canlı yayınında, partisindeki olağanüstü kurultay süreci ve kendisiyle alakalı kamuoyuna yansıyan iddialar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kurultay süreciyle ilgili parti genel merkezinin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin, kurultay kararını temyiz ettiğini belirten Akşener, parti iç meselenin mahkeme kapılarına götürülmesinin ayrıca üzüntüsünü yaşadığını dile getirdi.

Akşener, 2 milyon oy kaybının MHP için makul karşılanamayacağını, büyük bir potansiyele sahip partinin bu durumu bir tartışma zeminine taşımasının zorunlu olduğunu aktardı.

Olağanüstü kurultayın üst kurul delegelerinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bizzat seçtiği isimlerden oluştuğunu vurgulayan Akşener, "Çıkarsınız tartıya üst kurul delegeleri sizi beğenir seçer, beğenmez ve seçmez buna da saygı duyarsınız. Neden kaçılıyor anlamış değilim. Milliyetçilik ve demokrasi ikiz kardeştir." diye konuştu.

 "Hain olduk, paralelci olduk, Obama'nın projesi olduk..."

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelettin İhsanoğlu'nun çatı adayı gösterildiği dönemde bazı çevrelerin bunun bir "paralel" projesi olduğu iddialarını ortaya attıklarını anlatan Akşener, kendisine yönelik iddialarla ilgili aynı çevrelerin iş başında bulunduğunu savundu.

"Böyle acımasız bir dünyada yaşıyoruz." diyen Akşener, şunları kaydetti:

"Eğer bu çevrelerin iddiaları doğru ise yani, Sayın İhsanoğlu bir paralel projesi ise ben de MHP için bir paralel projesiysem baş paralel bu durumda Sayın Bahçeli oluyor. Ama bu doğru değil. Türkiye'de son dönemde birisinin kafasına bir taş düşse bundan birkaç yıl evvel Ergenekoncu'ydu, şimdi paralelci, yarın ne olacak bakacağız."

Kendisinin paralel yapı ile hiçbir ilgisinin olmadığının altını çizen Akşener, "Bizim partimizde Sayın Bahçeli'nin şöyle bir bakış açısı olduğunu hep biliriz, hepimiz 1 numaralı sandalye hariç birçok şeye talip olabiliriz, orada bir sorun yoktur. Ama o koltuğa talip olduğumuz dakikadan itibaren Mossad ajanlığı devreye girer, Amerikan ajanlığı devreye girer, son dönemde paralel devreye girer, ondan evvel Ergenekoncu'luk devreye girer. Bizim yapı buna şerbetlidir. Aynı şey devreye girdi, hain olduk, paralelci olduk, Obama'nın projesi olduk..." ifadelerini kullandı.

 "Kendimi milli güvenlik problemi gibi hissediyorum"

Olağanüstü kurultay talebine karşılık bazı gazetelerin Bahçeli karşısında hiçbir muhalif ismin kıymetinin olmayacağını dile getirdiklerini vurgulayan Akşener, "Sonuç itibarıyla 8 Nisan'da mahkeme kurultay kararı verdi. Mahkeme kurultay kararı verince birden ortalık karıştı. Kendimi milli güvenlik problemi gibi hissediyorum." yorumunu yaptı.

 "Adalet Bakanlığının önüne bir sandalye koyarım"

Akşener, birtakım yazar ve çizerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP kongresini istemediği yönünde bir hava oluşturduğunu öne sürerek, "Bir mitralyöz ateşi başlayınca bu tarafta da bizim demokrasi talebimizin, kongre talebimizin olamayacağı gibi bir kanaat oluştu. Sonuç itibarıyla sonuç olumlu olunca normal karşılanması gereken karar anormal karşılandı. Bunun sebebi de malum medya." dedi.

Kongre sürecinin netice itibarıyla partinin iç meselesi olduğunu ve dışarıdan yapılan açıklamaların doğru bir yaklaşım olmayacağını tekrarlayan Akşener, şöyle devam etti:

"Adalet Bakanının, MHP'nin iç işine yönelik açıklamaları Yargıtay 18. Dairesinde yer alan hakimlere bir ihsası rey ve baskıdır, bu açık. Çok ayıptır. Bir gazetede yazıldı, '25 bin kişiyi toplar saraya yürürüm' diye. Böyle bir beyanım yoktur. Gazete ve televizyonların mitralyöz atışı yapan muhteremlerini kastederek 'Eğer bu mahkeme işine el girerse bir sandalye koyarım' demiştim. Buradan açık ve net söylüyorum, bu beyanlar sürdüğü takdirde ben Adalet Bakanlığının önüne bir sandalye koyarım, hep beraber görürüz ne olur. Sayın Bozdağ'ı bu konuda akla ve mantığa davet ediyorum."

Akşener, MHP Genel Merkezi'nin kurultaya yönelik tavrının belli olduğunu ifade ederek, Yargıtay'ın, 12. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararının yürütmesini durdurmaması halinde kongrenin olacağını ve kendilerinin de daha önce Saadet Partisi'nde olduğu gibi emsal kararlara istinaden kongreyi toplayacaklarına inandığını kaydetti.