Kılıçdaroğlu'ndan sert sözler: 1940'ların Almanya'sını yaşıyoruz
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlCHP lideri Kılıçdaroğlu, OHAL konulu toplantıda hükümete yüklendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'Ohal’de Yeter Forumu'nun açılışında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
Halkın 15 Temmuz’u belli, meydanlara çıkması, parlamentoda milletvekillerinin görev yapması. Ama bir de 15 Temmuz’u fırsata çevirip 20 Temmuz’da darbe yapanların 15 Temmuz’u var. Sivil darbe yapanlara biz karşı çıkıyoruz.
Demokrasiyi ve hukuk devletini etkin şekilde uygulamak amacıyla MGK’da OHAL tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır. Çok önemli bir cümle daha var; “Bu tavsiye sadece ve sadece demokrasiye, hukuk devletine, hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmaları kolaylaştırma amacı taşımaktadır” Bugün geldiğimiz noktada hangi özgürlük? Geldiğimiz nokta hukuk devleti falan değil. Hukuk devletinin askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz. Bugün kadar belki konuşmacı arkadaşlarımız gerçekleri ortaya koyacaklardır. 31 KHK çıkarıldı. KHK’larda hükümet her istediğini artık yapabilmektedir. Siyasal iktidar tamamen hukuk dışında her türlü düzenlemeyi yapabilecek güce erişmiştir.
Öyle bir noktaya geldik ki, Anayasa açıkça artık ihlal ediliyor. Kış lastiği OHAL’in gerektirdiği bir hal mi? Hükümet artık Anayasa’yı, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararını askıya aldı. Bu tablo ile karşı karşıyayız. Artık bu tabloyu veya bu giysiyi Türkiye’ye giydiren AYM’nin yeniden oturup düşünmesi gerekir. Sivillere gelecek açısından da dokunulmazlık getiren düzenlemeyi AYM’ye taşıdık, umarım hukuk onların da kapısını çalar, ‘Ne yapıyorsunuz?’ der.
Öyle bir noktaya geldik ki yargı artık birbirini tanımıyor. En alttaki mahkeme, ‘Ben AYM’yi tanımam’ diyor. Hukukun olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Her ne kadar Anayasa 153. maddede ‘AYM kararları kesindir’ dese de, alt mahkeme ‘Senin kararlarını uygulamayacağım’ diyor. Geldiğimiz nokta budur.
Siyasi otorite suçluyu belirlemekte, yargı sadece onu onaylamakta. Yargı bağımsızlığının ağır yaralar aldığı ifade ediliyor. 1940’ların Almanya’sını bugünün Türkiye’sinde yaşıyoruz.
Yargıtay ve Danıştay’a hakim atanmıştı. Ben o zaman ‘Yargıtay’a 160 militan atadınız’ dediğim zaman, ‘Sen nasıl öyle dersin’ dediler. Aynı yöntemi izliyorlar. Yargıyı tümüyle kuşatmak istiyorlar.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol