Kılıçdaroğlu'ndan rest: ''Buna asla izin vermeyeceğiz!''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından "Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir" notuyla videolu bir paylaşım yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:

"Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz, hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz, aklımız hep bölgede. Doğru düzgün uyayamıyoruz, boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz. İçimizde çok fazla acı birikti. Ne zaman 'İşler bundan daha kötü gidemez' diye düşünsek daha da kötüye gidebileceğini her yıl bize gösterdiler.

Bugün kaybettiklerimiz için kederliyiz. Sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. 'Ya daha da kötüsü olursa' diye düşünüp duruyoruz. 84 milyonluk koca bir ülke ruhsal olarak o enkazın altında kaldı. Günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın omuzlarına yükledik. Genç anne ve babalara sesleniyorum, biliyorum çok zor. Başta yapamadık ama en azından bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne izlediğimize ne konuştuğumuza dikkat edelim. Ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım."

"Bunlar olurken saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. İnsanlar molozlar altında can çekişirken, acılardan siyasi rant devşirmenin yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü. 100 milyon tonluk moloz yığını varken, o molozların altında insanlarımız cansız yatarken onlar konut pazarlama işine giriştiler. Çünkü tek dertleri seçim, varsa yoksa seçim"

"KİMSE SİZİ BARINMA HAKKI ÜZERİNDEN TEHDİT EDEMEZ"

"Türkiye yüzyılı sloganından yüzyılın felaketi sloganına geçişleri göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. Dünyanın bu yüzyılı bizim iddiasıyla yola çıkan bu zevat, depremin 19. gününde hala vatandaşına çadır götüremedi. Kovid sırasında beş maskeyi dağıtamadı. Orman yangınında uçak kaldıramadı ve doğal olarak ekonomiyi batırdı. Türkiye'nin yüzyılı oldu mu size felaketin yüzyılı. Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum. Çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. İnsanları konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. 'Bak biz gidersek siz bize 1 sene daha vermezseniz evsiz barksız kalırsınız diyorlar. Açıkça söylüyorum yalan söylüyorlar. Barınma hakkı üzerinden insanları tehdit ediyorlar. Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabi ki konutlar yapılacak, her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. "