Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: ''Cenazeyi 1,5 saat neden beklettin ?''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Olİzmir'de konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisini Kartal'da çöken binadaki yurttaşların cenaze törenlerine katılmamakla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Sen cenazeleri musalla taşında 1,5 saat bekletiyorsun?" diye yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konak ilçesine bağlı Küçükyalı Mahallesi’nde yapılan 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nın açılış törene katıldı.
KILIÇDAROĞLU: BİR DEĞİL, İKİ 15 TEMMUZ VAR
Açılışta konuşan Kılıçdaroğlu İzmir’in, dünyanın en güzel kentlerinden biri olduğunu belirterek, “Bir kentin o kentte yaşayanların enerjilerini boşaltmaları için meydanlara ihtiyacı vardır. Size bir soru sormak isterim. Neden İstanbul’daki Taksim Meydanı toplantılara yasaktır? İnsanlar halay çekemiyor. Eğer bir meydan yapıyorsanız o meydanlarda insanlar olacak. O meydanlarda insanlar olacak. Meydanların özelliği budur. Bu meydanın adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı. Hangi 15 Temmuz? Şu sorunun yanıtını hepimiz bilmek zorundayız. Bir değil, iki 15 Temmuz vardır. Biri halkın, ikincisi sarayın 15 Temmuz’u. Biz halkın 15 Temmuz’a ‘evet’, sarayın 15 Temmuz’una ‘hayır’ diyoruz. Halkın 15 Temmuz’u bir demokrasi şölenidir. Bedelin ödendiği demokrasi yöneliktir ama birileri o 15 Temmuz’u Allah’ın lütfu sayıp 20 Temmuz OHAL ilanı yaptı. OHAL görüşmelerine ‘hayır’ diyen, demokrasiyi savunan siyasi gelenekten yani Kuva-yi Milliye geleneğinden yani Atatürk’ün çizdiği gelenekten geliyoruz. O nedenle 20 Temmuz siyasi darbesine ‘hayır’ diyoruz. Ne oldu 20 Temmuz’da? OHAL ilan edildi. Parlamento devre dışı bırakıldı. Yetkileri gasp edildi. Biz bunu meşru görmedik, ‘hayır’ oyu verdik. Bunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra kolektif suç oluşturuldu. Bir kişi suçluysa veya suçlu görülüyorsa onların anneleri, babaları çocukları tamamı suçlu görüldü. Dünyada örneği olmayan yüz binlerce kişi bir haksızlıkla karşı karşıya kaldı. Biz buna karşı çıktık” ifadelerini kullandı.
“SAHTE DELİLE BİLE GEREK DUYMADILAR”
Darbe girişimi sonrası olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, “20 Temmuz’dan sonra öyle bir atmosfer oluşturdular ki hakimlerin önüne giden herkesi içeri attılar. Hakimler korktular, ‘Acaba bizi de FETÖ’cü, diye suçlarlar mı?’ diye. ‘Atın içeri’ dediler. Balyoz, Ergenekon mağdurlarını yatırıyorsunuz? O dosyalarda sahte deliller vardı. 20 Temmuz’dan sonra sahte delile bile gerek duymadılar. Bu dönem içinde gazeteler kapandı, televizyonlar, dergiler, radyolar kapandı. Yüzlerce gazeteci hapislere atıldı ve 2 binin üzerinde gazeteci işsiz. ‘Bir ülke düşünün demokrasi’ diyoruz. Bir ülke düşünün ‘Ben tutuklananlara insanca yaklaşmayacağım’ diye BM’ye dilekçe veriyor. Herkesi adalet içinde yargılayacaksınız ki dünya da ‘Türkiye’de hukuk var, demokrasi var’ diyebilsin. Bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edildi Türkiye. Sendikalar, sivil toplum kimse konuşamaz hale geldi. Anayasa değişiyor; üniversitelerden, STK’lardan ‘tık’ yok. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır? Bu meydanda gezen bütün arkadaşlarımın kendi çocuklarına da bunları anlatmanızı istiyorum. Bu meydan kalıcı olacaktır ama bu meydanın açılışına vesile olan 15 Temmuz’dan sonraki sivil travmayı hepimizin bilmesi lazım. 50 bin kişiden fazla tutuklandı. 43 kişi intihar etti. 966 şirkete el konuldu. Bu tabloyu kimsenin unutmasını istemem” dedi.
“HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERMEYE KARARLIYIZ”
“Bütün bunlar olurken, demokrasiyi her ortamda savunmaya özen gösterdik” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bize her türlü baskılar kuruldu. Bu aynı baskılar bugün de devam ediyor. Buradan söylüyorum. Bugünkü koşullarda Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Biz önce bir parti olarak demokrasiyi savunan parti olarak her türlü mücadeleyi vermeye kararlıyız. Bakınız; belediye başkanımız, 397 yıl hapisle yargılandı sonunda beraat etti. Bir belediye başkanı düşünün, bütün azmini kararlılığını bir kente vermiş İzmir’i bir yüzük taşı gibi Akdeniz’in ortasında bütün dünyaya takdim etmiş ve siz bu belediye başkanını yargılıyorsunuz. Eğer bir belediyle başkanı haksız yere 397 yılla yargılanıyorsa bu meydan demokrasi sözünü hak ediyordur, demektir” dedi.
“DEVLET AYRI, SİYASİ İKTİDAR AYRIDIR”
Siyasi iktidarın geçici, devletin ise baki olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Türkiye aynı zamanda bir istihbarat devletine dönüştü. Ne demek bu? Herkesi fişlemek demek. Herkesin telefonunu dinlemek demek ve bir kişiye sürekli rapor vermek demek. Bugün geldiğimiz nokta budur. Kim söylüyor bunu? Ben değil Allah arada bir söyletiyor, Erdoğan söylüyor. Halka hukukla bağdaşır bir durum var mı bunda? Devlet ayrıdır, siyasi iktidar ayrıdır. Siyasi iktidar 5 yıl yönetmek için taliptir. Siyasi iktidar geçicidir, devlet bakidir. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve sonra 20 Temmuz siyasi darbeyi yapanlar devlet olmak için çalıştı. Geleceğimiz noktada hepimizin birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. 696 sayılı kararname çıkardılar. 15 Temmuz şehitleri ve gazilerinin yakınlarına yardım yapılacak ve bunun için vakıf kurulacak. Bunun içinde genelge yayınlandı. Kampanyalar açıldı. Tarih 27 Aralık 2017 şimdi 2019 yılındayız. Toplanan paralar ne oldu? 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan milyonlarca lira para ne oldu? 15 Temmuz şehitler ve gazileri adına soruyorum; ama ‘tık’ yok, konuşamıyorlar. Şimdi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan soruyorum. Ne yaptınız bu parayı? Kime gitti bu paralar? Kime verdiniz? Ben sormaya devam edeceğim.”
“İZMİR KİRACI KABUL ETMEZ”
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekçi’yi de eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Toplanan parayı soracağınız kişilerden birisi de burada kiracı olan aday olan kişi. Beyefendi Denizli’den kalktı, geldi. İzmir kiracı kabul etmez. Bir de ekonomi bakanıymış. Ekonomiyi hangi hale getirdi görüyorsunuz” dedi.
CENAZE TARTIŞMASI
İstanbul Kartal’da yıkılan binaya da değinen Kılıçdaroğlu, “Kartal’da bina çöktü. Allah rahmet eylesin. Beyefendi çöken binada hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katılmış orada bir arkadaşımızın ismini veriyor. ‘Ondan başka kimse gelmedi’ diyor. Devlet başkanından yalancı olmaz. Orada belediye başkanımız, genel başkan yardımcımız, il başkanımız orada. Ekrem İmamoğlu da var ama onları görmüyor. Şu soruyu sormak istiyorum. Sen cenazeleri nasıl musalla taşında 1,5 saat bekletiyorsun? Eğer sen insana saygıyı önemsiyorsan 1,5 saat geç gelmeyeceksin. O binaya izin veren kişi Erzurum’da büyükşehir belediye başkanlığı yapıyor. Şimdi o çıkacak herkesten özür dileyecek. ‘Ben yaptım beni affedin’ diyecek ama sen bunları bir tarafa bırakıp küçük istismarların peşinden gidiyorsun. Sakın şunu unutmayın. İki 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz’u, sarayın 15 Temmuz’u. Bu meydanda dolaşırken, halkın 15 Temmuz’unu düşünün” dedi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol