Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan, Yıldırım ve Soylu'ya yaylım ateşi
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlHalk TV canlı yayınında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri için 'darbe' ifadelerini kullanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Bunlar artık ülkeyi yönetmekten aciz haldeler, ne söylediklerini de bilmiyorlar" dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım'a da sert sözlerle yüklendi.
Türkiye'nin kaderinin belli olacağı seçime sadece 3 gün kala, Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu.
Burada gündeme ve seçim sonrasına dair önemli açıklamalarda bulunan ve Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan CHP lideri, sözlerine "Heyecanlı olmak güzel bir şey. Elbette heyecanlıyız. Türkiye'yi aydınlığa çıkarmaya hazırız" diyerek başladı.
"ARTIK NE DEDİKLERİNİ BİLMİYORLAR"
Canlı yayında, 14 Mayıs seçimlerini 'darbe' olarak gören ve daha sonrasında da bu sözlerine sahip çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslenen Kılıçdaroğlu, "Neredeyse milleti de darbeci haline getirdiler. Bunlar artık ülkeyi yönetmekten aciz haldeler. Artık ne dediklerini de bilmiyorlar. Biz altı lider olarak ortak mutabakat metnini hazırladık. Her bir alanda neleri yapacağımızı 2 bin 400'ü aşkın madde ile yazdık. Cumhur İttifakı ne yapacak? Bizimki belli" dedi.
ERDOĞAN'A 'SAHTE BROŞÜR' TEPKİSİ
Öte yandan endisine ve partisine yönelik basılan sahte broşürlere de tepki gösteren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklenen CHP lideri, "Sahte broşürler basıyorlar, akla ziyan... Kaybediyorlar, bunun paniği içindeler. Sen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun insanda biraz ahlak, erdem olur. Bunların hepsini halkımız gayet iyi biliyor" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:
İktidara gelince deprem bölgesinde şu değişecek. İki temel hedefimiz var. Bir evleri, iş yerleri, ahırları yıkılan yurttaşlarımızın evlerini yeniden yapacağız bir kuruş almadan teslim edeceğiz. Bununla ilgili olarak Millet İttifakı Deprem Kanunu Teklifi hazırladık. Meclis'te görevli olan arkadaşlar imzaladı, gereğini yapacağız. Evi yıkılan insanların hiçbir günahı yok. Evi satın alırken devlet bunlara güvence verdi.
İkincisi, bütün deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırılması lazım. Bu bölgede bütün bu binaların yapımında kullanılacak malzemelerin tamamı bu bölgede üretilmeli. Özel bir teşvik getirilmeli. Hedefimiz bu. Bunu yapacağız. Artı depremden sonra da burası Orta Doğu'ya ve Afrika'ya ürün ihraç eden büyük bir merkez haline gelmiş olacak.
Elbette ilk orada başlayacağım. Asla kendilerini sahipsiz hissetmesinler. Gittiler, konuştular. "Kılıçdaroğlu gelince bu binaları yapmayacak" diye propaganda da yaptılar. Binaları yapacağım, 5 kuruş almadan teslim edeceğim. İstihdam yaratılacak. Düşündüklerinden çok daha yüksek bir standardı o bölgede yakalayacağız.
BİNALİ YILDIRIM'A YANIT
Beşli çeteye aktaracakları parayı benim baskım üzerine EYT'lilere vermeye başladılar. Türkiye zengin bir ülke. Binali Bey'den daha fazla devlet tecrübesi olan benim. Binali Bey hayatı boyunca bir kez Maliye'de çalışmamıştır ben 27 senemi verdim. Binali Bey eğer arzu ediyorsa gelir özel bir toplantıda arkadaşlarımız bütün ayrıntıları anlatırlar. Biz bu rakamları verirken ben sadece oturup bir rakam yazmıyorum. Ciddi bir kadromuz var. Bunlar hazırlıyorlar bütün ayrıntılar.
Paranın nereye harcanacağını belirleyen kanun Bütçe kanunudur. Bu belirleyen organ siyasi otoriteridir. Siyasi otorite emekliye, şuna, buna vermeyeceğim ama şuna, buna vereceğim diyor. Dolar, euro bazında ihale yapıyorsunuz. Bu müteahhitlerin hiçbiri zarar etmiyor. Binali bey de duysun bunları keseceğim. Ben kendi ülkemi seven, milliyetçi damarları güçlü bir kişiyim. Benim liram yok mu? Sen ihaleyi neden dolar ile Euro ile yapıyorsun?
"EĞİTİM BAĞIMSIZ BİR KURUM OLACAK"
Eğitime kim karar verir? Bu işe eğitimciler karar verir. Bu eğitimciler dünyadaki gelişmelere bakarlar ve evlatlarımızın iyi bir eğitim almasını sağlarlar. Bakan geliyor, bakana göre politika belirleniyor. Çağdaş olmalı, teknolojiyi yakalamalıyız. Bu işi yapacak olan bu işin uzmanları. Bizde bakan geliyor 'Değiştirdim' diyor. 7 bakan değişti, çocuklar denek olarak kullanılmaya başlandı. Bu alan özel olarak eğitimcilerin alanı olacak. Eğitimde bağımsız bir kurum olacak.
Bir şampiyonlar ligi kuracağız. Eğitimde de bir şampiyonlar ligi kuracağız. Bugün hangi partiden olursa olsun her anne baba eğitim sisteminden şikayetçi. Öyle bir eğitim sistemi kuracağız ki her anne baba "Helal olsun" diyecek.
"HAK HUKUK ADALET"
Adalet Yürüyüşü bir başlangıçtı. O devam ediyor. Kim haksızlığa uğradıysa, bize oy verir vermez o ayrı bir şey. Kim haksızlığa uğradıysa onun yanında olacağım ve sorununu çözeceğiz. Vatandaş da bu konuda duyarlı olacak. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz susmayacağız.
Ben onu söylediğim zaman onlar olmaz. Bunlar tamamen halkı kışkırtmak için Erdoğan'ın kullandığı laflar. Hapisteki bir kişinin serbest bırakılması için ya TBMM af kanunu çıkaracak o da yetki bende değil Meclis'tedir. Yargılanacak, mahkeme beraat verecek ve çıkacak.
Bunlarda hukuk nosyonu kaybolmuş vaziyette. Bunu serbest bırakın diyor hakim ona göre karar veriyor. Bu ülkede hukuk, hak varsa mahkeme kararı uygulanmak zorundadır. Eğer Anayasa Mahkemesi bir karar verir, en alttaki mahkeme tanımıyorsa bu doğru değildir.
ERDOĞAN'A SERT YANIT
Anayasa 138, hakim vicdani kanaati ve hukukun üstünlüğüne göre karar verir diyor. Eğer hakim saraydan gelen talimata göre karar veriyorsa orada hukuk yoktur, mahkeme de yoktur. Erdoğan ne derse dersin. Sahte broşürler basıyorlar, akla ziyan... Kaybediyorlar bunun paniği içindeler. Sen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun insanda biraz ahlak, erdem olur. Bunların hepsini halkımız gayet iyi biliyor. Biz bu ülkeye gerçek anlamda baharı getireceğiz.
"BEN KADINLARA SÖZ VERDİM"
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğumda büyük bir sorumluluk taşıyacağımın farkındayım. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundayım. Günün 24 saatini şampiyonlar ligi ile çalışarak sorunları çözmek zorundayım. Biz 6 lider bir araya geldik. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımız da bizimle birlikte, çalışıyoruz. Ekonomi, eğitim, sağlık düzelmeli. Bütün bu sorunları akılcı politikalarla kısa sürede çözmek mümkün. Biz 6 ay içinde bu ülkeye nefes aldıracağız.
Kazanacağız. Birinci turda kazanacağız. Ben alanları görüyorum, gençleri biliyorum. Bu seçimi iki kesim belirleyecek. Gençler ve kadınlar. Ben kadınlara söz verdim.
Biz Saray'da oturmayacağız. Allah nasip ederse Çankaya'ya gideceğiz. Cumhurbaşkanı olacak kişinin mütevazi yaşaması lazım. Üsten bir dil kullanmaması lazım. Eleştirilere tahammül etmesi lazım. Ahlaklı olması lazım. 83 milyon insanın yüzünü yere eğdirmemesi lazım.
KILIÇDAROĞLU'NUN HAYATINDA NE DEĞİŞECEK?
Çok fazla bir şey değişmeyecek. Belki daha fazla çalışacağım o kadar. Neyim değişecek ki? Ben Uğur Dündar'a bir mektup yazmıştım. Lüks hayat vs benim hayatımda yok zaten. Ben düz beyaz bir A4 kağıdının arkasını kullanmadan o kağıdı yırtıp atmam. Bürokraside de böyleydi.
Cumhurbaşkanlığı uçaklarını satacağım, yangın söndürme uçakları alacağım. Yangınlar daha fazla çıkabilir, önlemini almak lazım. Orman köylülerini bu konuda görevlendireceğiz. Şatafat olmayacak. Benzin, mazot yakıyorsunuz. Harcamalar yapıyorsunuz nedir bu? Vatandaş gibi yaşamak varken kendimizi başka bir yerde hissedip vatandaşı tepeden bakma anlayışı olabilir mi? Siyasetçi örnek olmalı.
(Ahmet Necdet Sezer) Oğlunun düğününü yaparken bütün masrafları kendi ödedi. Cumhurbaşkanı dediğin böyle olur. Bütün ihaleler kamuya açık olacak. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Ben isterim ki bunu Cumhur İttifakı'na dahil genel başkanlar da söylesinler. İnsanları soğana mahkum ettiler.
MUTFAK VİDEOLARINA DEVAM EDECEK Mİ?
(Cumhurbaşkanı seçilince mutfak videolarına devam edecek mi?) Niçin olmasın? Yeri gelir sesleniriz. Sonuçta karnımızın doyduğu yer. En fazla kaldığımız yer evimizin mutfağıdır. Mutfak berekettir, huzurdur.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Kazanacağız, kazanacağız. Birinci turda alacağız. İlk kez belki bizim partimizin tarihinde bütün sandıklara sahip çıkıyoruz. Tam bir buçuk yıl önce başladık. Bir bayram havası içinde sandığa gitsinler, Türkiye'nin değişimini gerçekleştirsinler. Türkiye artık bu kabustan kurtulmalı. İki büyük aktörler var gençler ve kadınlar. Gençler ve kadınlar Türkiye'nin kaderini değiştirecekler.
AIRFRYER TARTIŞMASI
Yurt dışında çalışan bütün Türkler ile ilgili Yurt Dışı Seçim Çevresi oluşturacağız. Kendi vekillerini seçecekler, TBMM'ye gönderecekler. Eşim herhalde onu kaldırmıştır bilmiyorum. Mutfağın eşyalarıyla pek ilgilenmediğim için.
"GAZETECİLER ÖZGÜR OLACAK"
Gazeteciler özgür olacak. Diledikleri gibi eleştirecekler. Gazeteci arkadaşlar Türkiye satında olayları görürler, eleştirirler. Siz devleti yönetiyorsanız eleştirilerden ders çıkarmak zorundasınız.
Bu yıl 100 bin öğretmen ataması olacak. Bütün köy okullarını açacağız. Belediye işçilerine sözüm şu, hiç kimse açlık sınırının altında bir aylığa mahkum edilmeyecek. Geliri olabildiğince adil dağıtacağız. Devlet taşeron işçi çalıştırmaz, tamamını kadroya alacağız. Sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye ayrıştırılıyorlar öğretmenler. Tamamı kadrolu olacak.
Merkez Bankası Başkanı elbette kafamızda var. Hem iç hem dış piyasalara güven veren birisini atayacağız oraya.
KİRA FİYATLARI
Hızla sosyal konutlar yapacaksınız. Orta veya düşük gelirler buralarda yaşayabilecek. Konut sorununu çözeceğiz. Belli bir zaman dilimi içinde çözeceğiz. Bir taraftan gelirler düşüyor, öbür taraftan kiralar artıyor.
SOYLU'NUN KAYYUM İTİRAFINA YANIT
Biz demokrasiye inanıyoruz. Belediye başkanını belde halkı seçer. Belediye başkanı bir suç işledi mahkemeye verirsiniz. Yerine birini seçeceksiniz, belediye meclisi var. Kayyum atıyorsanız, bu demokrasi değil ki. O zaman bu millet neden oy verdi?
Soylu bir şey daha söylemişti. "Darbe" demişti. Neredeyse milleti de darbeci haline getirdiler. Bunlar artık ülkeyi yönetmekten aciz haldeler. Artık ne dediklerini de bilmiyorlar. Biz altı lider olarak ortak mutabakat metnini hazırladık. Her bir alanda neleri yapacağımızı 2 bin 400'ü aşkın madde ile yazdık. Cumhur İttifakı ne yapacak? Bizimki belli.
"OLUR DA HALKIMIZ ERDOĞAN'A OY VERİRSE..."
Vermez. Kuru soğana muhtaç hale geldi. Huzur istiyor yurttaş. Kendi ülkesinde huzur istiyor. Niye versin oy?
PROVOKASYON UYARISIN YİNELEDİ
Vatandaşlar olarak okulların önünde sayımları gözlemlesinler. Taşkınlık yapmasınlar. Büyük sevinç gösterileri yapmasınlar. Akşam herkes evinde televizyonların başında izliyor. Bizler de izleyeceğiz. Bazı provokasyonlar olabilir, son derece dikkatli olsunlar. Herkes sukunetle 15 Mayıs sabahını beklesin.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol