Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi

Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, görevine son verilen akademisyenler arasında, AK Parti'nin kurucularından Fatma Bostan Ünsal'ın da bulunduğunu belirtti ve 'Kendi içlerinden birisi kapının önüne kondu' dedi.

İşte açıklamalarından satır başları:

"Şimdi 20 Temmuz sivil darbesinden sonra pek çok hocanın görevine son verildi. Bakın 12 Eylül sevgili gençler, görevlerine son verilen hoca sayısı o dönem 127. 20 Temmuz darbesinden sonra görevine son verilen hoca sayısı 4811. Kapının önüne koydular.

“AK PARTİ’NİN KURUCULARINDAN…”

12 Eylül askeri darbesini bile aratıyorsunuz siz. Onların çevresinden bir örnek vereceğim. Fatma Bostan Ünsal, bu da görevine son verilen akademisyenlerden birisi. AKP'nin 64 kurucusundan biri aynı zamanda. Kapının önüne kondu, eşi MAZLUMDER'in başkanı ve eski AKP'li vekil.

“KENDİ İÇLERİNDEN BİRİSİ KAPININ ÖNÜNE KONDU”

Bakın ne söylüyor; 28 Şubat'ta akademi bize kapalıydı ama görüşlerimizi rahat bir şekilde ifade ediyorduk. Bugün, o meşruiyette konuşamıyorduk, mağduriyetleri dile getirdiğimizde kendi arkadaşlarımız bunu ihanet olarak görüyor. Kendi içlerinden birisi kapının önüne kondu arkadaşlar.

"MÜJDAT GEZEN'İN OKULUNA SALDIRI YAPILDI"

Sanatçı Müjdat Gezen’in okuluna saldırı yapıldı. Verdiği cevap çok güzel. “Binamızı yakabilirler ama yüreğimizdeki cumhuriyet ateşini söndüremezler” diyor. Hapisteki gazeteci sayısı 150’yi aştı. Hiçbir darbe döneminde bu olmamıştı. Gazetecileri susturmak doğru değil. Bu durum Türkiye’ye zarar veriyor.

"BERAT ALBAYRAK'IN NELER YAPTIĞINI BİLİYORUZ"

Biz Berat Albayrak’ın neler yaptığını biliyoruz. Irak’ta neler yaptığını biliyoruz. Ama Türkiye’nin şu gündem bu olmadığı için şu anda gündeme getirmiyoruz. Ama Berat Albayrak bunu kulağına küpe etsin.

“GERÇEKLERİ KİMSE ÖRTEMEZ”

Gerçekleri kimse örtemez. Gerçek bütün çıplaklığı ile Türkiye’nin önünde duruyor. Gelin referandumda sağı solu bırakalım kim kendi ülkesinden rahat yaşamak istiyorsa el ele hayır oyu verelim.

Biz hep beraber kim mağdursa onların yanında duracağız. Bir grup anne önümü kesit: çocuklarımız aylardır hapiste diyorlar. Size sözüm söz. Adalet gerçekleşinceye kadar her zaman mağdurların yanında olacağız.

“BİZ MİLLETVEKİLLİĞİ DEĞİL ÇOCUKLARIMZA İŞ İSTİYORUZ İŞ, İŞ, İŞ…”

Gündemde referandum var. Ama halkın gündeminde ne var? Birinci sorun işsizlik. Ne diyorlar 18 yaşına basınca milletvekili olacaksın diyorlar. Bir baba geldi oğlum 28 yaşında kaç yıldır işsiz. Biz milletvekilliği değil çocuklarımıza iş istiyoruz iş, iş, iş…

“BEREKET VERSİN SAYIN CUMHURBAŞKANI BUNLARI MEYDANLARDA ANLATIYOR”

Bu 18 yaşındaki milletvekilliğini Ankara’daki beyler kendi çocukları ve torunları için istiyorlar. Üstelik askerlik de yapmayacaklar. Bereket versin sayın cumhurbaşkanı bunları meydanlarda anlatıyor. Biz anlatsak inanmayacaklar.

18 yaşında milletvekili yaptıkların askere de gitmeyecek. Ama garibanın çocuğu El Bab’a gider. Şehit olur. sonra ne derler? Çok şükür şehit oldu derler. E peki neden senin çocuğuna bu şehitlik nasip olmuyor?

“ALIN ÇOCUKLARINIZI SİZ GİDİN RAKKA’YA”

Şimdi de Rakka’ya gideceğiz diyorlar. Kimin çocuğuna güveniyorsunuz da gidiyorsunuz? Alın çocuklarınızı siz gidin o zaman Rakka’ya. Türkiye’nin güvenliği El Bab’dı bitti…

“6 MİLYON İŞSİZ VAR”

6 milyon işsizimiz var. İşsiz ordumuz Danimarka, Türkmenistan, Norveç’in nüfusundan daha fazla. İşsizlik umutsuzluk demektir. Bütün kötülüklerin anası işsizliktir. Taşı sıksa suyunu çıkartacak çocuğu bakıyorsunuz işsiz. Utana sıkıla annesinin babasının eline bakıyor. Bu hale geldi Türkiye.

“YİNE ŞANTAJA BAŞLADI”

Sayın Cumhurbaşkanı TOBB’da konuştu çağrı yaptı. Her işyeri bir kişi alsa işsizlik çözülür dedi. Zekaya bakın. Nobel alanlar halt etmiş yanında.

Ama şu var; bunu daha önce 2004’te 2010’da 2014’te yapmış kimse takmamış. Ama şu noktaya geldi, “Onları teşhir edeceğim” diyor. Yani şantaja başladı.

“15 YILDIR 2 TRAKYA BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN EKİLMİYOR”

Gittiler Afrika’dan arazi kiraladılar. Neden? Tarım yapacaklar orada istihdam yaratacaklar? Ya senin ülkende 6 milyon işsiz var. 15 yıldır 2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Sormuyor musun köylüye neden ekilmiyor diye. Alın terinin karşılığını ver bütün dünyayı besler bizim köylümüz.

“SEN DE SANDIKTA ONLARI SIFIRLA”

Çiftçi kardeşime sesleniyorum. Yatın kotranın vergisini sıfırladılar. Senin mazotunun üzerindeki vergiyi sıfırlamadılar. Bu hükümet kimin hükümeti? Senin mi yatçıların kotracıların mı? Nisanda sandığa gideceksin. Senin mazotundakini değil yatta kotrada vergiyi sıfırlıyorlarsa sen de sandıkta onları sıfırla.

“CENNET ÜLKEDE YAŞIYORUZ AMA TURİST GELMİYOR”

Cennet bir ülkede yaşıyoruz ama turist gelmiyor. Türkiye’ye güvenmiyorlar. Gelmezler arkadaşlar gelmezler. Sen kalkar Almanya’daki bir gazetenin Türkiye temsilcisini gözaltına alırsan gelmezler.

"FATURA MİLLETE ÇIKIYOR"

Bütün bunların sorumlusu Türkiye’yi yönetenlerdir. Fatura kime çıkıyor? Fatura millete çıkıyor. 16 Nisan’da sandığa gidiyorsunuz. Bu faturayı artık ödemiyorum demenin zamanı gelmiştir. Bir zamanlar “Ortadoğu bataklığı” diyorum diye kızıyorlardı bana. Şimdi onlar da “Ortadoğu bataklığı” diyor. Ortadoğu bataksa oraya asker göndermeyeceksin kardeşim.

"MİLLETE KÜFÜR EDEN MÜTEAHHİDİN BORCUNU SIFIRLADILAR"

Hani bir müteahhit vardı el üstünde tutukları milletin anasına küfür eden. Onun 424 milyon dolar borcunu sıfırladılar. Ama vatandaşın borcunu sıfırlamıyorlar. Bunu vicdanına sormalısın.

Neden milletvekili sayısını 600’e çıkarıyorsun. Vatandaş da bunun cevabını merak ediyor. 178 milyon lira vatandaşın cebinden milletvekili maaşı olarak çıkacak.

“BUNU İTİRAF ETTİĞİN İÇİN SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM SAYIN ERDOĞAN”

Sağ olsun cumhurbaşkanı meydana çıkıp “bütün yetkileri tek elde topluyoruz” diyor. Kendisine teşekkür ediyorum bu kadar açık konuştuğu için.  Ben bu bir rejim değişikliği diyordum. Parlamenter rejimden tek adam rejimine geçiyoruz. Bunu itiraf ettiğin için size teşekkür ediyorum Sayın Erdoğan.

“İstikrar gelecek” diyorlar. Tek başınıza 15 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Kim bu istikrarsızlığı yaratan. Emin olun bunu da söyleyecekler: 15 yıldır biz yönetmiyorduk. 

Şimdi arıyorlar “kime ihale etsek bunu” diye. Çift başlılık aslında bunula geliyor. Bunu da itiraf ediyorlar. Hem cumhurbaşkanı hem de parti başkanı olacak seçilen. 

“İL BAŞKANININI BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK ATARSA” 

Diyelim ki başkan il başkanını başkan yardımcısı tayin ederse vay o valinin haline. Vali ne yapacak? El pençe divan emredersiniz diyecek. Kaç tane başkan yardımcısı olacağı da belli değil zaten.  Kaç bakan olacak? Bunu da bilmiyoruz. Sayın cumhurbaşkanından istirham edelim de bunları da açıklasın.

“GS-FB MAÇINDA GS BAŞKANI HAKEM OLABİLİR Mİ?”

Bir başka mesele tarafsızlık. Sayın cumhurbaşkanına gerçekten bir kez daha teşekkür ediyorum. Çıktı şöyle dedi: Bir insanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu olmaz. Peki TBMM’de yemin ederken tarafsız davranacağına dair yemin eden kimdi?

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maç yaptığını, bu maçta da Galatasaray başkanının hakem olduğunu düşünün. Olur mu olmaz. Cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır. Kurallara uyacaksınız yasaları uygulayacaksınız. Tarafsızlık budur.

“DAVUTOĞLU FIRÇAYI YEMİŞTİ”

Sayın Binali Yıldırım siyasi ahlak yasasını çıkarmaya var mısın? Hırsızların bu mecliste yeri yok. Daha öncen Sayın Davutoğlu bu yasayı çıkaracağız demişti. Fırçayı yedi. Bir başka darbeyle kapının önüne konuldu. Yüzde 10 barajını değiştirmeye var mısınız? Yurt dışı seçim çevresi yasasını çıkarmaya var mısınız?

Hayır çıkarsa sayın cumhurbaşkanı yerinde kalır. Ama millet diyor ki sen anayasal sınırları içinde görevini yap. Binali yıldırım başbakan olarak görevini yapacak. O da rahatlayacak aslında. Her bakan görevini yapacak. Çift başlılık asla olmayacak. Hiç kimse çıkıp da TBMM’yi feshediyorum diyemeyecek. Eğer bunlardan yanaysanız ölçün biçin tartın ve sandığa öyle gidin. Bu bir siyasi parti seçimi değildir. Onun için hep hayırlı olsun diyoruz.

 

00:00/01:00
Truvid
auto skip