Karar verildi: "O zarfı iade edecek"
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır, kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararı için önemli açıklamalarda bulundu.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1915 olaylarına ilişkin karar tasarısını kabul etmesi hakkında, "Bu kararı Daimi Temsilcimiz Selim Yener'e verecekler. O da zarfı açmadan geri verecek. Kıymeti bundan ibarettir" dedi.
Bozkır, CNN Türk'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, 1915 olaylarının 100. yılı olması nedeniyle çeşitli etkinlikler yapılacağını zaten bildiklerini, AP'nin tasarısının da bunlardan biri olduğunu söyledi. Parlamentoyu, "100 ülkeden insanın geldiği ve parti disiplini olmayan herkesin çıkıp öneri verebileceği sirk" olarak niteleyen Bozkır, AP'nin kararlarının hiçbir bağlayıcı etkisi olmadığını vurguladı.
Konunun Türkiye için çok hassas olması nedeniyle tepki koyduklarını bildiren Bozkır, kararın Türkiye'nin AB Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yener'e verileceğini belirterek, "O da zarfı açmadan geri verecek. Kıymeti bundan ibarettir. Ama gerçekten siyasete tarih alet edilmiştir" diye konuştu.
Bakan Bozkır, parlamentonun üyeleriyle tek tek konuşulduğunda tasarıda böyle bir sonuç çıkacağının tahmin edilemeyeceğini dile getirerek, oradaki psikolojik ortamın insanları çığırından çıkarabileceğini söyledi. Volkan Bozkır, "Türkiye için bu karar yok hükmündedir. Hiçbir geçerliliği de yoktur" ifadelerini kullandı.
"Her ülke böyle bir karar aldığı zaman Türkiye ile ikili ilişkilerinde karşılaşacağı sorunları hesaba katmak mecburiyetindedir" diyen Bozkır, Türkiye'nin eskisi kadar güçsüz, dünyaya muhtaç bir ülke olmadığını ve bugünkü gücü devam ettiği takdirde böyle bir kararın Avrupa'nın hiçbir parlamentosundan çıkmayacağı kanaatinde olduğunu belirtti.
Bozkır, kararın Türkiye'nin AB ile üyelik müzakere sürecine hiçbir etkisi olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Tabiatıyla 100. yıl itibarıyla tüm dünyada Ermeni diasporası kararlar silsilesi çıkarmak için yıllardan beri çaba sarf ediyor. Maalesef sorun Ermenistan Cumhuriyeti değildir. Sorun Ermeni diasporasıdır. Bir tarafta yoksulluk içinde kavrulan bir Ermenistan var. Onlara bıraksanız aslında bu sorunu kökünden çözecek. Birçok ekonomik menfaati var. Biz bu protokolü imzaladığımız zaman da Ermenistan son derece memnundu ve orada konuyu tarihçilere havale etme maddesi vardı. Ermenistan buna imza attı ama sonradan dünyanın her yerinde yaşayan son derece müreffeh bir diaspora var. Diaspora bakımından 1915 olaylarını soykırım olarak adlandırmak bir anlamda kimlik haline gelmiş vaziyette. Diasporanın böyle bir kimlik arayışı içinde bu tür bir çaba içine gireceği belliydi. Zaten 24 Nisan'a bir şey kalmadı. Herkes eteğindeki taşları döksün. Ondan sonra biz gerçeklerle karşılarında olacağız."
"İşimiz devlet olarak karşıtlarımızla konuşmak"
Bozkır, Ermeni diasporasının Kim Kardashian gibi magazin dünyasından bazı ünlüleri kullandığının hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin vakur bir devlet olduğunun altını çizdi. Bozkır, "Biz diaspora değiliz, biz bir devletiz ve diasporanın başvurduğu yöntemlere başvurmayı zul addederiz. Bizim işimiz devlet olarak karşıtlarımızla konuşmak. Tarihçilerimiz, akademisyenlerimiz konuşur" değerlendirmesini yaptı.
Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus'un Vatikan'da 12 Nisan'da Ermeniler için düzenlenen ayinde selefi Papa 2. Jean Paul döneminde imzalanan deklarasyonda yer alan 1915 olaylarıyla ilgili "20. yüzyılın ilk soykırımı" ifadesine atıfta bulunması üzerine Türkiye'nin tepkisinin ardından Vatikan'dan yapılan açıklamayı geri adım olarak değerlendiren Bakan Bozkır, şunları söyledi:
"Papa, 'ben demedim'e getiriyor, aslında dedi. Papalık, dini inançların geliştirilmesi için olması gereken bir makamdır ama husumet yaratan bir demeç vermemesi gerekirdi. Vatikan'ın açıklamasında bu vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında tarihçiler komisyonu kurulması meselesini sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Papa ile bizim büyükelçinin konuşmalarında bu ayini yapmayacağı yolunda ifadeleri vardı. Papa Türkiye'ye geldi birkaç ay önce. Burada da böyle bir ifadesi olmadı."
Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı'nın Ankara'ya istişare için çağrıldığını hatırlatan Bozkır, durumun değerlendirileceğini ve istişare sonucunda görev yerine gidip gitmemesi konusunda bir karar verileceğini vurguladı.
"Obama'nın bu tuzağa düşmeyeceğine inanıyorum"
Volkan Bozkır, ABD Başkanı Barack Obama'nın da bütün dünya sorunlarıyla ilgili önemli aşamalar kaydedecek bir ortamda Türkiye'yi kıracak bir ifade kullanmayacağına olan inancını dile getirdi. Bozkır, "ABD bugüne kadar hep akıllı bir devlet olmuştur. Ben ABD Başkanı'nın bu tuzağa düşmeyeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Bozkır, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın 24 Nisan'daki anma etkinliklerini Türkiye'nin sabote etmeye çalıştığı yönündeki iddiasına ilişkin de 24 Nisan'ın 250 bin şehit verilen Çanakkale Savaşları'nın yüzüncü yıl dönümü olduğuna dikkati çekti. Bozkır, "Birçok ülke bakımından Çanakkale Savaşı milli kimliğidir. Biz bunun yüzüncü yılını kutluyoruz diye Ermenistan cumhurbaşkanı çıkıyor, 'buna mani oluyorsunuz' diyor. Çanakkale Savaşları vardı ama 24 Nisan (Ermeni iddiaları açısından) sahte bir gündür. Hiçbir şeyin olduğu bir gün değildir" görüşünü dile getirdi.
"Muhalefet sessiz kalmamalı"
Muhalefetin, 1915 olaylarıyla ilgili Papa Franciscus'un açıklamaları ve Avrupa Parlamentosu'nun kararına sessiz kalmasını eleştiren Bozkır, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili açıklama yapmamasını da hayretle karşıladığını dile getirdi.
Türkiye ile ilgili itham ve söylemlere ülkesini ve vatanını seven herkesin karşı çıkacağını ifade eden Bozkır, konuya sessiz kalınmasını doğru bulmadığını belirtti.
Bakan Bozkır, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan'ın 1915 olaylarının "soykırım" olarak nitelendirilmesi gerektiği ile ilgili basında yer alan sözlerinin sorulması üzerine "Sayın Başbakanımızın danışmanı unvanı ile yapması doğru olmaz. Şahsını bağlar" yanıtını verdi.
Mahçupyan'ın bir vatandaş olarak görüşünü açıkladığını dile getiren Bozkır, "Bu görüşler bir Türk vatandaşına yakışmamıştır. Onunla ilgili olarak da belki kendisi de tekrar değerlendirme imkanı bulacaktır" dedi.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol