Karamollaoğlu'ndan Soylu'ya: Hadi ordan be bunları sen yapmadın mı ?
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlSaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İçişleri Bakanı Soylu'ya ''Bana pasaportumu müracaat ettiğim anda vermediler. İki tane korumayı anında aldılar. Şimdi içişleri bakanı çıkmış konuşuyor. Hadi oradan be bunları sen yapmadın mı?'' diye seslendi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu gündeme ilişkin olarak haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Karamollaoğlu’nun konuşmasından önemli satırbaşları;
“Yüksekova’da ne yazik ki 2 işçimiz de hayatını kaybetti. Umuyorum ki ülkemizde terörün kökü kısa zamanda kurutulur. Sudan’da barışın ve huzurun bir an önce sağlanmasını umuyoruz. Suriye’deki İdlib’deki gelişmeler endişe verici. İdlib’de hükümetimiz de Suriye yönetimi ile irtibatın olmadığını inkar etmiyor. İdlib’de 4 milyondan fazla insan var. Türkiye sanki İdlib konusunda etkili değil intibasını taşıyoruz. Bunun kısa zamanda barış içinde çözülmesine ihtiyaç var.
Türkiye’deki Suriyeli mülteciler katliamdan canlarını kurtaran insanlar. Bunların her birinin akrabası katledilmiş durumda. Bunların bu durumuna bir de biz dahil olursak kabul edilebilir bir durum ortaya çıkmaz. Mağdurda olsalar iç çatışmanın artması sivillerin zarar görmesine neden olur. Allah kimseye Suriye gibi bir ülkede yaşamayı nasip etmesin derim ben. Türkiye’nin Suriyeli mültecilere gösterdikleri tavır dünyaya örnek olacak cinstendir. Biz onlara husumet beslersek en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Ben belediyelerin bundan önceki gösterdikleri hassasiyeti bundan sonra da göstermelerini diliyorum.
23 Haziran’da seçimler olacak, iktidarın bütün dikkatini İstanbul’a odaklamasını yanlış buluyoruz. Bir tane büyük belediye başkanı seçilecek. Bu seçim bir belediye başkanı seçecek. Bunu abartıp iktidarın ülkenin meselelerini ikinci plana itmesini doğru bulmuyorum. Enflasyon öyle yükseldi ki 2020 TL olan açlık sınırı neredeyse 3500 TL’yi geçti.
Dış politikada ciddi problemler var. Seçimlerin yenilenmesi biraz bunaldık seçimlerden, bıktı. Bunun için ülke meselelerimizi ön planda tutmaya ihtiyacımız var. AK Parti tövbeyi bile geriye bırakalım dedi. ABD bizi dört taraftan kuşatıyor. Akdeniz’e 2 uçak gemisi neden geldi. Başta ABD olmak üzere Türkiye bir kıskaca alınmak üzere. F-35 lere karşı S 400’ler gündeme getiriliyor. S-400’ler bizim olmazsa olmazımız olmalıdır. Biz bu konuda hükumetin doğru politika yönettiği kanısındayız. Türkiye buradan bir adım geri attığı taktirde Türkiye’ye kimse güven duymaz. Türkiye Katar ve Rusya’nın oluşturduğu birliktelik stratejik önem taşımakta. Biz bu konuda destek vereceğiz.
Asgari ücret bu seviyede tutulamaz. bunu hükümetin görmesi lazım, tek haneli enflasyon rakamını göreceğiz. Bunu nasıl göreceğiz, uykuya daldığınız zaman. Biraz gözünüzü açın ya. Türkiye’nin problemi çözülemez. Borçlar ödenemiyor. Piyasa rahat çalışmaya başlayamaz. 2007-2009 krizinde ABD çözdü, biz de çözebiliriz. Dolarda geçici bir düşüş yaşandı. Bu dalgalanma belli bir süre içindi çünkü Türkiye’nin şartları değişmiyor.
Seçimler yapılsın çok kısa sürede IMF’nin kapısına yeniden dayanacaklar. Sadece şov yapılarak hiçbir problem çözülemez. Bizim söylemlerimizi niye illa da kendilerinin canını yakmak istiyormuşuz gibi anlıyorlar. Bizim dediğimizi kabul etmeye başladılar. Seçimler bitti sayın Cumhurbaşkanı yüzde 70’in altındaki bütün yatırımları durduracaksınız dedi. İstanbul’u gördüğünüz zaman kim yapmış ya betona dönmüş diyor durduramıyorlar kendini.
Niye İstanbul halkı geçen seçimlerde başka birini tercih etti. Yaşayanlar ‘İstanbul’u mahvettiniz’ diyor. Demokraside halk sandıkta konuşur. Serap görmekten vazgeçecekler.
AK Parti İstanbul seçimlerinde seçim stratejisini değiştirdi. Sayın cumhurbaşkanı ben mitinge gitmeyeceğim, İstanbul seçimlerinde ben aday değilim ki diyor. İstanbul seçimlerinde iki tane aday yok ki. Sayın Necdet Gökçınar bizim partimizin adayı. Niye meseleye sadece iki gözlükten bakacakmışız. Saadet Partisi özgül ağırlığı yüksek bir parti. Zaman içinde göreceksiniz ki o özgül ağırlık Türkiye’nin gündemine oturacak ve Saadet Partisi’ni iktidara getirecek.
Türkiye’de demokrasi varsa demokrasi kabil noktada olmalı. Kutuplaştırmayla olmaz. Eğer milletimiz tercihini farklı kullanıyorsa ona saygı duymak düşer.”
SORU CEVAP
(Diplomatik pasaport sorusu üzerine) Ben pasaportum yok demedim ki, bu tip meselelere devlet yetkililerinin hüsni niyetle yaklaşması gerek. Ben aradım Sivas Valisi’ni. Acaba bir şey vardı da bunu yeniden canlandırdılar mı diye ben aradım. İçişleri Bakanı müsteşarlığı arandı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan arandım. Umarım benim açıklamamı dinlediniz. Bana soruldu sizin pasaportunuz var mı var. Benim pasaportumu gittiğim zaman bana verememelerinin sebebi önüne konan şerhtir. Allah rızası için biraz dürüst olun, bu devlet niyeti ile elbette bağdaşmaz. İçişleri Bakanı’na birisi laf atıyor atın bunu içeriye. Suçsuzu itham ediyor, suçluyu savunuyor. Bana pasaportumu müracaat ettiğim anda vermediler. İki tane korumayı anında aldılar. Şimdi içişleri bakanı çıkmış konuşuyor. Hadi oradan be bunları sen yapmadın mı? Siyasi liderlere iki tane koruma vermek tabiatında vardır. Bakanlık boş konuşma birisine durduk yere cevap verme yeri değildir. Ben yalan söylemem. Siz bunun altından başka yorumlar yapacaksınız. Onun için Türkiye bu halde. Onun için İstanbul seçimini kaybettiniz. Devletin bütün organları sanki Ak Parti’ninmiş gibi çalıştırıldı. Bunu biraz görün. AK Parti son zamanda fabrika ayarlarına dönmeye başlıyor da ortada fabrika kalmadı.”
DİPLOMATİK PASAPORT ALAMAMIŞTI
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimlerinden sonra davetli olduğu bir toplantıya katılmak için Diplomatik Pasaport başvurusunda bulundu, yetkililer tarafından kendisine ‘terör isnadı’ gerekçesiyle pasaport verilmeyeceği ifade edildi. Bu durumun ortaya çıkmasından sonra İçişleri Bakanlığı ile yapılan şifahi görüşmeler ve girişimler sonrasında ‘güvenlik soruşturması kaydındaki’ ‘terör’ isnadının kaldırılarak pasaportu kendisine verildi.
Saadet Partisi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
SOYLU: BÖYLE BİR KAYIT SÖZ KONUSU DEĞİL
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Üsküdar Validebağ Öğretmenevi'nde muhtarlarla buluşması öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na "pasaport verilmediği iddialarına ilişkin" sorusu üzerine Bakan Soylu şunları söyledi:
"Bir yıl önce 6 Temmuz 2018 tarihinde bir müracaat söz konusu. 12 Temmuz 2018 tarihinde de pasaportunu Sayın Temel Karamollaoğlu alıyor. Biliyorsunuz, emniyet pasaportu, Nüfus İdaresi'ne devretti. Ne zaman devretti? Nisan'ın başından itibaren. Artık pasaportları Nüfus İdaresi vermeye başladı. Ne Nüfus İdaresi'nde ne de Emniyet'te böyle bir kaydımız söz konusu değil. Bir terör işi olabilmesi için bir terör hadisesi olması lazım. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bir kişinin dosyası olması lazım. Bir mahkemesi olması lazım. Belki şöyle bir şey olmuş olabilir; Sivas olaylarıyla ilgili geçmiş dönemlerde bir iş olmuşsa… Onun da pasaportla bir alakası yok. Ve terör olayıyla da bir alakası yok. Bizimle ilgili bir hali de söz konusu değil. Burada 6'sında müracaat etmiş, 12'sinde almış. 6 gün. O günler yoğundu. Bu diplomatik pasaport. Diplomatik pasaportun bir tarafı da Dışişleri Bakanlığı'dır. Dışişleri Bakanlığı onaylar. Biz diplomatik pasaportu kendi adımıza veremeyiz nüfus idaresi olarak. Ama eğer bir sakınca söz konusuysa biz bunu belirtiriz. Bu sakınca da hukuki olması lazım. Böyle bir şey söz konusu değil. Bir yıl önce nasıl böyle bir durum meydana geldi. Ben bunu anlayabilmiş değilim. Sadece ben bunu bir seçim malzemesi olarak bir takım televizyonlar tarafından kullanıldığını düşünüyorum. Saçma bir şey olduğunu düşünüyorum"
Seçiniz...
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol