İYİ Parti'den istifa edip Akşener'i bombaladı: ''Canlı bomba gibi davrandı''

İYİ Parti'den istifa eden eski GİK üyesi ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Cumhuriyet'e konuştu. CHP’den izin alarak ayrılıp İYİ Parti kurucuları arasında yer aldığını hatırlatan Çıray, CHP'den 15 milletvekillin 2018'deki seçimlere girebilmek için İYİ Parti'ye katılması hakkındaki açıklamaları nedeniyle Meral Akşener'i eleştirdi.

İstifa etmesine dair de değerlendirmede bulunan Çıray, İYİ Parti’de Eylül 2020'de yapılan kurultayın 'kırılma noktası' teşkil ettiğini belirtirken o dönem yaşananları şöyle anlattı:

“Sayın Akşener, kendi önerisi olan bir GİK listesine sözde destek istedi. Ardından pusulalar yayılarak Sayın Akşener’in listesinden oy verilmemesi gerekenler telkin edildi. Oylama başlamadan bu konuda kendisini uyarmama rağmen müdahale etmedi. Özellikle ben ve Ümit Özdağ hedeflenmiştik. Niye? Bu sorunun cevabı sadece bizim için değil bence Türk siyasetinin yönü için de önemli. Niye? Ertesi günü bu konuda kendisi ile görüştüm. ‘Haberim yok’ dedi. Ama o Kurultay İYİ Parti’ye çok zarar verdi. Evet o Kurultay bir tasfiye operasyonuydu. Ama niye? Bir lider partiyi birlikte kurduğu ana ekibini niye sürekli tasfiye eder?"

"VİZYON OLMAYAN KONUŞMA CİDDİYE ALINMAZ"

İYİ Parti kurultayında Akşener'in ‘hesaplaşma’ sözlerini de değerlendiren Çıray, şunları ifade etti:

“Çocukken torunlarından biri çok bağırıp çağırdığında anneannem 'Suç bastırıyor' derdi. İçinde vizyon ve misyon olmayan Kurultay konuşması ciddiye alınmaz. Zaten delege de ona, yakın çevresinin üzerini çizerek cevap verdi. Düşünebiliyor musunuz; grubunda Alevi olmayan, vali, büyükelçi ve sürekli anayasa tartışılacak bir ülkede yetkin anayasacı olmayan parti Türkiye'yi yönetmeye tali olabilir mi? Meral Hanım siyasi canlı bomba gibi davrandı."

"'EN BÜYÜK MUTLULUĞU' DEMELİYDİ"

Çıray, İYİ Parti lideri Akşener’in 2018'de seçime girebilmek için CHP’den 15 milletvekili transferi için kullandığı “Hayatımın en büyük pişmanlığı” açıklamasını da eleştirdi. Çıray, şunları kaydetti:

“Aslında hayatımın en büyük mutluluğu demeliydi; çünkü ’15 milletvekili olayı’ gerek kendisinin liderliği gerekse İYİ Parti için siyasi partiler tarihimizde benzeri görülmemiş bir imkan kapısı açmıştı. Ama Sevgili Balbay'ın deyişiyle siyasi tarihimizin 'en büyük insan öğütücüsü’ olunca olağanüstü fırsatlar bozuk para gibi harcanıyor. Size de eşine rastlanmamış bu başarısızlığı perdelemek ve örtmek için bir dramayı abartılı mimikler ve vücut dili eşliğinde, esasen 'kuyruk siyaseti' gibi liderlik kapasitenizin sorgulanmasına yol açacak ibarelerle acıklı bir liderlik parodisi sahnelemek kalıyor."

(Kaynak)