İçişleri Bakanı Ala Hakkındaki Gensoru Önergesi

İçişleri Bakanı Ala Hakkındaki Gensoru Önergesi
Güncelleme:

CHP Grup Başkanvekili Gök: - "İçişleri Bakanı Ankara saldırısından sonra tweet atıyor, 'saldırıyı kınıyorum' diyor. Biz de sizi kınıyoruz. Sizin göreviniz bu mu? 'Ben görevimi yapamadım, onurlu bir şekilde istifa ediyorum' demeliydiniz"- AK Parti'li Aslan

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "İçişleri Bakanı Ankara saldırısından sonra tweet atıyor, 'saldırıyı kınıyorum' diyor. Biz de sizi kınıyoruz. Sizin göreviniz bu mu? 'Ben görevimi yapamadım, onurlu bir şekilde istifa ediyorum' demeliydiniz" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verilen gensoru önergesinin öngörüşmelerinde CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Gök, Türkiye'nin itibarlı ülke iddiasını sürdürebilmesi için, dünyanın bütün ülkelerinde kabul görmüş etik davranışları sergilemesi gerektiğini söyleyerek, birçok ülkede çeşitli nedenlerden dolayı bakanların istifa ettiğini belirtti.

İçişleri Bakanı Ala'nın bu gensoru önergesini hak ettiğini öne süren Gök, Doğu ve Güneydoğu bölgelerini gezdiğini ve orada gördüğü tablo karşısında, Türkiye'nin olağanüstü süreçten geçtiğini gözlemlediğini kaydetti.

Gök, sokağa çıkma yasakları ve sonrasında yaşananların, iktidar partisinin yol açtığı bir sorun olduğunu savunarak, iktidar partisinin her aşamada hukuksuz yürüttüğü süreçten sonra Türkiye'nin ağır travmaları yaşayan ülke konumuna geldiğini bildirdi.

Geçmişte, "Olağanüstü hal kalktı, köyümde özgürce dolaşıyorum" bilboardları asılırken, şimdi 80 güne varan sokağa çıkma yasaklarının yaşandığını belirten Gök, "Biz CHP olarak Kürt sorununun çözümünün Mecliste, meşru ortamlarda olduğunu savunan partiyiz. PKK terörüne de DAEŞ terörüne de DHKP-C terörüne de karşıyız. Terör kimden gelirse gelsin karşısındayız. Artık çukurların Türkiye'nin gündeminden çıkması, temel hak ve özgürlüklerin olması gerekiyor" diye konuştu.

Gök, 80 güne yaklaşan sokağa çıkma yasaklarının geçmişte hiçbir zaman olmadığını söyleyerek, "Sokağa çıkma yasakları 1955'te vardı, 1970'te vardı ama bir gündü. 12 Eylül'de 27 saat sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti ve bu sokağa çıkma yasaklarının kararları Meclisten geçiyordu" dedi.

- "İlan edeceksen getir OHAL'i, sıkıyönetimi"

OHAL ve sıkıyönetim ilan edilip, bu kararlar Mecliste çıkarıldıktan sonra sokağa çıkma yasaklarının ilan edilebileceğine işaret eden Gök, "Bu yetkiyi şimdi valiler kullanıyor. Eğer ilan edeceksen sokağa çıkma yasağını getir OHAL'i, sıkıyönetimi, sonra yap. Terör engellenecektir ama meşru zeminlerde. Biz terörle mücadeleden de hukuktan da vazgeçmeyeceğiz" ifadesini kullandı.

Levent Gök, Bakan Ala'nın 17-25 Aralık sürecinde baş rolde yer alan kişi olduğunu iddia ederek, "Verilen antidemokratik bütün talimatların altında imzası vardır" yorumunda bulundu .

"Askerliğini bedelli yapan bakan var mı? Ben biliyorum. Bakan çocuklarından da var mı bedelli yapan?" diye soran Gök, gariban çocuklarının askerlik yaptığını belirtti.

Gök, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin ekonomisinin çöktüğünü, 300 bin insanın oralardan göç ettiğini, Sur'un tamamının ili terk ettiğini bildirerek, "Sur'un yeniden canlanması için en az 5 yıla ihtiyaç var. Kimdir bunun sorumlusu? Ankara'da 29 kişi öldü, kimdir bunun sorumlusu? İçişleri Bakanının, Başbakanın sorumluluğu yok mu?" diye sordu.

İçişleri Bakanı Ala'nın "Ben anayasayı tanımıyorum" dediğini iddia eden Gök, "Siz anayasayı tanımıyorsanız biz de sizi tanımıyoruz. Bakan Ankara saldırısından sonra tweet atıyor, 'saldırıyı kınıyorum' diyor. Biz de sizi kınıyoruz Sayın Bakan. Sizin göreviniz bu mu? Olayı engellemek sizin göreviniz. Ankara saldırısından sonra, 'ben görevimi yapamadım, onurlu bir şekilde istifa ediyorum' demeliydiniz" diye konuştu.

- Ayakta alkış

AK Parti Grubu adına söz alan Zeyid Aslan, "Üç aydır dinliyorum. Burada devlete ve AK Parti sıralarına dönüp 'katil' diyorsunuz. Evet, bu ülkede katiller var. Bu sıralara dönüp 'hesap vereceksiniz' diyenler aynaya bakarlarsa katili göreceklerdir" dedi.

Terör örgütünün kana doymayan siyaseti, bir yandan da PKK terör örgütüne neredeyse artık teslim olmuş durumdaki siyasetçilerin ortaya koydukları tavırların sokağa çıkma yasaklarını her geçen gün uzattığını ifade eden Aslan, şunları söyledi:

"Evet, bugün Türkiye'de bir Kürt sorunu vardır ama bugün Türkiye'de var olan Kürt sorununun bugünkü müsebbipleri ne AK Parti iktidarıdır ne de Türklerdir. PKK'nın, kendinden olmayan Kürtleri, kendi ideolojisini kabul etmeyen Kürtleri 'hain Kürt' kabul ettiği bir Kürt sorunu vardır. Eğer burada katliamdan, zulümden bahsedeceksek ve bunda da samimiysek önce iradeyi Kandil'e teslim etmekten vazgeçeceğiz. Bugün PKK'ya karşı durmadan Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia etmek en büyük yalandır.

Bu ülkede Kürtlerin katili PKK terör örgütüdür ve PKK terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışan, şehirlere indirmeye çalışan ve arabalarının bagajlarında roketatar taşımaya çalışan, sıkıştırıldıkları yerden kurtulmak için koridor açmaya çalışan siyasetçilerdir."

"Madımak'a gel" şeklinde atılan laflara "Madımak da bu ülkenin acılarındandır, Başbağlar da bu ülkenin acılarındandır. Elbette bu acıların hepsiyle yüzleşmeliyiz" karşılığını veren Aslan, "Siz Kürtlerin katilisiniz. 'Siz hangi Kürtler için hangi Kürtleri öldürüyorsunuz?' Bu sorunun cevabını da sizden bekliyorum" dedi.

"Mecliste yokken öldürdünüz, 80 kişiyle Meclise geldiniz yine öldürmeye devam ediyorsunuz" ifadesini kullanan Aslan, "Çünkü, içinizde öğretilmiş bir nefret, içinizde bir kin var ve bunu bu ülkenin çocuklarına aktarmak istiyorsunuz. Kürt gençlerinin beyinlerini yemeye çalışan kart Maocu Dehhaklara asla yol vermeyeceğiz. Uydusu Kandil olanlar bilsin ki dün Kürtlere karşı baskının ve zulmün kalesi olan Ninova'yı Kawa'nın çocukları nasıl yaktıysa biz de bugün Kawa'nın çocuklarıyla beraber Kandil'i yakacağız, başınıza geçireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'li milletvekilleri, Aslan'ın konuşmasını ayakta alkışladı.

- Tartışma

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Sivas'ta insanların diri diri yakıldığı Madımak'ın avukatı olduğunu bir kez daha öğrendik. Siz katliamları savunmayı iyi bilirsiniz. Bizim uydumuz halktır. Biz sizin gibi emir ve talimatlarla hareket etmiyoruz" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Hendek kazan, çukur kazan, talimatı Kandil'den alan insanlar kendilerine ufacık bir eleştiri olunca ne denli tepki gösteriyormuş bir daha görmüş olduk" dedi.

Avukatın, failden farklı olarak vekillik görevini yerine getirdiğini belirten Turan, "Eğer Zeyid Bey'in avukatlığı failiyle ilgili özdeşleşecekse avukatlarınızın yarısı teröristlerin avukatlığını yaptı" diye konuştu.

AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar'ın, konuşması sırasında, "Kürtleri eski rejim, eski sistem, eski Kemalist yapı, ne derseniz deyin, eski faşizm asimile edemedi. Kürtlerin asimilasyonuyla görevli olan PKK'nın sonu geldi. PKK Kürtleri asimile edemeyecek. PKK ve türevleri bu faşizmi sürdüremeyecek" ifadelerini kullanmasına CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan oturuma ara verdiği sırada da CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile AK Parti'li Yaşar arasında sözlü tartışma yaşandı ve bazı milletvekilleri birbirinin üzerine yürüdü.

Aranın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AK Parti'li Yaşar'ın konuşmasını anımsatarak, "Bu kişinin ifade etmek istediği bütün hususları reddediyorum. Bilmelidir ki o kişi, eğer Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Cumhuriyet olmasaydı kendisi acaba doğacak mıydı ya da kimden doğacaktı, nasıl doğacaktı belli değildir, bu Meclis olacak mıydı, belli değildir. Arada grup başkanvekilimize ara verildiğinde sarf etmiş olduğu sözü aynen iade ediyorum" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Gök'ün konuşmasını eleştirerek, siyasi nezaketle konuşmayanları siyasi nezakete davet edemeyeceğini kaydetti.