Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: ''Tüm Bakanlar planlarını sundu''

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: ''Tüm Bakanlar planlarını sundu''
Güncelleme:

Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sonrasında Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'tan çok kritik açıklamalar geldi.

Bakanlar Kurulu, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Güneydoğu Anadolu'da Ak Partilileri yapılan saldırılara tepki gösterdi ve "Bu hain saldırı da meşru siyasetin zeminini yok etmek için yapılmış saldırılardır" dedi. Kurtulmuş, bakanların 180 günlük eylem planlarını sunduğunu da açıkladı.

 Bakanlar Kurulu, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplandı. Toplantıda, bazı ülkelerin Katar’a yönelik uygulandığı ambargo sonucu gelinen süreç, hükümetin 180 günlük yol haritası, Suriye’deki gelişmeler, terörle mücadele kapsamında sürdürülen operasyonlar başta olmak üzere iç ve dış gelişmeler konuşuldu. Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yaptı.

Kıbrıs konusunda diğer sorunlarn çözülmeden Türkiye'nin güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacağını anlatan Kurtulmuş'un açıklamasından satır başları şöyle:

Terör örgütünün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun imarına karşı olduklarını, bölge insanının insanlık onuru ile yaşayabilecek bir ortamın oluşturulmasına da karşı olduklarını gösteren bir saldırıdır. Terör örgütleri başından itibaren, korku ile oy almanın peşinde olmuştur. Bu hain saldırı da meşru siyasetin zeminini yok etmek için yapılmış saldırlardır. Bölgede insan onuruna, Türkiye'nin istiklal ve istikbaline karşı yapılmış açık bir saldırı olarak görüyoruz. Bu saldırıyı gerçekleştirenleri, arkasındaki güçleri açıkça lanetliyoruz. Kazanan milletimiz olacaktır. Türkiye'ye, aziz millete diz çöktürürüz zannedebilirler. Asla Türkiye diz çökmeyecek. Terör örgütleri diz çökecektir.

KIBRIS MÜZAKERLERİ 

Bakanlar Kurulu'nda çeşitli konular ele alındı. Biri de Kıbrıs müzakereleri. Biz, adil, kalıcı çözümden yanayız. Adil olmayan, kapsamlı bir şekilde ada halkını içermeyen barışın kurulamayacağını ifade ettik. İsviçre'de görüşmeler zaman zaman tıkanıyor, ancak müzakereler olumlu bir şekilde cereyan ediyor. Biz bu konuda güvenlik ve garantiler meselesinde diğer meseleler çözülmeden, Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacaktır.Harita ve toprak meselesi ise, bu yaklaşım çerçevesinde ele alınabilir. Zaman zaman Rum tarafının yaymak istediği dolaşım özgürlükleri konusunda da Türkiye'nin olumlu yaklaşım içinde olduğunu gündeme getirdiğini anlatmak isterim. Türkiye, masada olumlu şekilde yaklaşımını sürdürüyor. Ümit ederiz de sonuç alınabilir. 

"BAKANLAR, 180 GÜNLÜK EYLEM PLANINI VERDİLER"

Hükümetimizin 180 günlük eylem planı ile ilgili, bakanlıkların planlarınının genel çerçevesi ifade etmiştir. Bakanlar, 180 günlük eylem planını verdiler, hükümetin toplam bir eylem planı ortaya çıkacaktır. 

ALMANYA İLE MİTİNG KRİZİ 

Almanya ile gerilimler esas itibariyle Almanya'daki siyasi takvim ile ilgilidir. Alman siyasetçiler kendi iç politikalarının amacı olarak Türkiye ve Erdoğan karşıtlığını kullanmaktadırlar. Üretilen gerilimler, Almanya'daki bazı siyasetçiler tarafından üretilmiştir. Biz kendi programımız yaparız, Cumhurbaşkanımız kendi programını yapar. Biz kendi programımız ile ilgiliyiz. Sadece kendi iç siyasetlerini ilgilendiren çıkışlar yapmış olabilirler. 

CHP'NİN YÜRÜYÜŞÜNE PROVOKASYON İDDİALARI 

CHP'nin yürüyüşü tam da 15 Temmuz ertesine denk gelmiştir. Gönlümüz arzulardı ki bu yürüyüş FETÖ'nün darbe teşebbüsüne karşı yapılmış olsaydı. 15 Temmuz'da yine milyonlaca insanla beraber terör örgütlerine karşı hep beraber yürüyebilsedik. 15 Temmuz öncesine gelmesi manidardır. İstanbul'a yaklaştıkça bir takım terör örgütlerinin provoke etmesine müsaade etmesinler. Marjinal örgütlerinin kendi siyasetlerini gerçekleştirmesine sebep olmasınlar. Darbesever görüşler  de zemin bulmasın. Dikkatli bir şekilde davranmalarını istirham ediyoruz. Bu zemini hazırlamasınlar. 15 Temmuz'dan sonra yurt dışına çıkmış, sözde sanatçılar bütün örgütleri bu yürüyüşe davet ediyorlar. Bu dahi CHP'nin uyanık olmasını gerektiren bir durumdur. Biz başından itibaren yürüyüşte provokasyon olmaması için gayret sarfediyoruz. Fikri ve siyasi zemini hazırlama sorumluluğu CHP'dedir. Bu kortejin içine FETÖ'nün kriptolarının sızmamasını sağlamak CHP'nin işidir. Biz, güvenlik kısmında üzerimize düşen her şeyi yaparız. CHP'den de bunu rica ederiz. 

15 TEMMUZ'UN YILDÖNÜMÜ

1 yıldır söylüyoruz... Yeniden o hain teşebbüsü gözümüzün önüne getirerek bir kez daha lanetliyoruz. Sadece lanetlemekle kalmıyor, darbe teşebbüsünün arkasında olan herkesten hesap soruyoruz. 15 Temmuz, bu toprakların tarih boyunca gördüğü en büyük ihanettir ve en destansı kahramanlıkların yazıldığı gecedir. Ruhumuz ve bedenimzle sokaklarda olacağız. Şer odaklarının ittifakını unutmayacağız, deşifre edeceğiz. Cumhurbaşkanlığının kontrolünde etkinlikler düzenlenecek. 15 Temmuz'u hatırlatan konsept içerisinde anma toplantıları olacak. Demokrasi nöbetleri tekrarlanacak. Şehitlerimizi hatırlayarak yeniden milyonlarca insan ruhumuzla sokaklarda olacağız. Hep beraber milletce kıvancını yaşacağız. İstanbul ve Ankara'da demokrasi anıtları açılacak. TBMM özel bir toplantı düzenleyecek.

"DÜŞMANCA HER TAVIR, TÜRKİYE'NİN CEVABINI BULUR"

Suriye'deki tablonun ne kadar karışık ve ne kadar iç karartıcı olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Dünyanın neredeyse bütün orduları ve örgütler de orada. Silah destekleri ile de bu gruplar Türkiye için tehdit oluşturuyor. Türkiye, burnunun dibinde olan olaylara seyirci kalamaz. Sınırlarımızın öte tarafında ister Kobani'de, ister Afrin'de, Türkiye'ye karşı yönelmesine muhtemel olan hangi terör grubunun hareketlenmesi varsa yakinen takip eder, misliyle karşılık veririz. Düşmanca her tavır, Türkiye'nin cevabını bulur. Afrin'de terör örgütünün varlığı Türkiye için tehdit olarak karşılandığı Rusya tarafından biliniyor. Ruslar bu hassasiyetimize saygı duyarak olumlu karşılanmıştır.Afrin ile ilgili Türkiye'nin hassasiyetinin ne anlama geldiğini Rus tarafının gayet iyi anladığını görüyoruz.

KATAR KRİZİ

2014 yılında konuşulmuş bir sürecin sonucudur. Türkiye'nin Katar'daki üssü 2014 yılında karar verilmiş bir konudur. Üs bölgenin güvenliği ile ilgili bir meseledir. Sadece Katar'ın güvenliği için değildir. Katar Krizi yapay bir krizdir, sunidir. Ortaya konulan Katar'dan istenen 13 maddelik teklif hiçbir bağımsız ülkeden istenmez. Katar'ın bu süreci aşması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Cumhurbaşkanımız tüm taraflarla görüşerek zemini rahatlatmaya çalışıyor. Türkiye tüm gücüyle gayret sarf ediyor. Eğer bu kriz derinleşirse fatura tüm bölgeye çıkar. Üssü Katar krizinin içinde bir konu olarak görmek yanlıştır. İnşallah gayretlerimiz sonucunda bu konu çözülecektir.