Harun Karacan'la seçimler üzerine konuştuk..

İş dünyası, Eskişehir Ticaret Odası ve TOBB’daki başarılı çalışmaları yanında pek çok sivil toplum örgütündeki sosyal sorumluluk projeleriyle tanınan; sıcak ve samimi ilişkileri ile Eskişehir’de her kesimden insanın sempatisini kazanan Harun Karacan, siyasete nasıl bir farklılık getirecek? Politika onun için ne anlam ifade ediyor? Hedefleri neler?

Seçim atmosferine farklı bir heyecan getiren AK Parti Milletvekili Adayı Harun Karacan’la Eskişehir’i ve seçimleri konuştuk.

Eskişehir, Harun Karacan için ne ifade ediyor?

Eskişehir Harun Karacan’ın sevdası. Olmazsa olmazı… Ben bu kentte doğdum, büyüdüm; bana dair ne varsa bana bu şehir verdi. Bu şehrin insanını, samimiyetini, sıcaklığını, her şeyini seviyorum. İş gereği şehir dışına, ülke dışına çıktığımda da her seferinde büyük bir özlem ve heyecanla dönüyorum Eskişehir’e. Bu nedenle buradan başka bir yerde aramadım geleceğimi.



Yatırımlarımı buraya yaptım; çocuklarımı da burada büyütüyorum. Eskişehir sözkonusu olduğunda ne olursa olsun öne atılmam da bundan. İstiyorum ki bu şehir gerçek anlamda hak ettiği yere gelsin. Bunun için de her platformda elimi taşın altına koymaktan çekinmedim, çekinmem de…



Eskişehir sizi iş dünyasındaki, Ticaret Odası’ndaki ve TOBB’daki çalışmalarınızla tanıyor, biliyor. İlk defa siyasi bir kimlikle çıkıyorsunuz hemşehrilerinizin huzuruna. Alanda nasıl tepkiler aldınız, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Herşeyden önce şunu ifade etmeliyim. Ben bu şehirde herhangi bir statü ile var olmadım. Ben bu kentin çocuğuyum. Ve bu kentin insanlarıyla benim arama hiçbir makam, hiçbir statü girmemiştir; giremez de… Ben hangi makamda olursam olayım, her zaman onların içinde, yanında, onlarla beraberdim.



Bu şehirde beni tanıyan ne kadar insan varsa benim cep telefonum onlarda vardır ve istedikleri her zaman beni ararlar sorarlar. Ben de onları ararım. Siyasi görüş, kimlik, inanç vesaire gözetmeksizin iç içeyiz. Biz bu şehrin insanlarıyla böyle yaşıyoruz.



Onların başı sıkışırsa bana rahatlıkla gelirler, elimden ne gelirse yapacağımı da bilirler. Tabii ben de onlara aynı rahatlıkla giderim. Bizim aramızda statüye ya da makamlara bağlı bir ilişki yok. Biz tamamen gönül bağıyla bağlıyız ve ilişkilerimizde samimiyiz karşılıklı olarak.



Dolayısıyla ben hangi yola çıkarsam çıkayım, bu şehir insanının desteğini her zaman yanımda görmüşümdür. Beni bir evlat gibi bağrına basmıştır her zaman. Bu dün böyleydi, bugün de böyle… Yarın da değişen bir şey olmayacak.

Benim talebim olmadığı halde aday gösterilmiş olmam da hemşehrilerimiz tarafından son derece olumlu karşılandı. Bunun seçim sonuçlarına da çok olumlu yansıyacağından şüphem yok.



Seçim çalışmalarınızda sürekli “milletvekili profili değişecek” diyorsunuz. Nasıl değişecek; Harun Karacan nasıl bir milletvekili olacak?

Benim söylediğim hep şu oldu. Biz seçilirsek sadece vekil olacağız. Milletvekili dediğiniz şey milletin üstünde bir makam değildir. Milletin vekaleti ile iş yapan adamdır. Vekaletse ağır bir sorumluluktur. Oy aldığınız, almadığınız herkesin hakkı vardır o vekalette. Çünkü artık seçildiğiniz zaman partinizin değil şehrin vekilisiniz. Sizden bekleneni yapmazsanız o millet sizden davacı olur. Kul hakkı üzerinizde kalır.



Bu inançtan hareketle, daha çok inisiyatif alan, daha çok koşturan, şehrin sorunlarının Ankara’da ya da başka yerlerde ötelenmesine, engellenmesine izin vermeyen, çözüm için tüm taraflarla diyalog ve işbirliği içinde olacak bir milletvekili profili çizeceğiz.

Herkese dokunacağız, herkesin kendine rahatlıkla ulaşabileceği, sorunlarını aktarabileceği bir milletvekili olacağız. Yani vekil olmadan önceki insani profilimiz, karakter yapımız neyse onu muhafaza edeceğiz.

Makamdan güç alanlar gibi olmayacağız; makama güç ve değer katan bir hizmet anlayışı sergileyeceğiz. Başka çalışmaların Eskişehir’in beklentilerini ötelemesine meydan vermeyeceğiz. Dolayısıyla haftanın yarısını Ankara’da yarısını Eskişehir’de geçireceğiz.