Fırat Kalkanı'na siviller de katılacak

Fırat Kalkanı'na siviller de katılacak

Bakan Fikri Işık, Suriye'de hayatı canlandıracak adımlar atıldığını, bu kapsamda kamuda çalışanların bölgede görev alabileceğini söyledi.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sürdürdüğü Fırat Kalkanı Harekatı’na sivillerin de katılacağını belirterek, “Suriye’de El Bab’a kadar gittik, 2 bin kilometrelik alanı DAEŞ’ten temizledik. ‘Ne haliniz varsa görün. Sıkıntı, yokluk içerisinde yaşayın’ deme hakkımız yok. Orada hayatı tekrar canlandıracak, normalleştirecek adımlar atıyoruz” dedi. Milliyet’e konuşan Işık’ın açıklamaları özetle şöyle:

KEPÇE OPERATÖRÜ HAREKATTA: (680 sayılı KHK’ya göre, işçiler dahil kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların ordunun gönderilmesine karar verilen ülkelerde geçici olarak görevlendirilmesine ilişkin) Suriye’de El-Bab’a kadar gittik, 2 bin kilometrelik alanı DAEŞ’ten temizledik. ‘Ne haliniz varsa görün. Sıkıntı, yokluk içerisinde yaşayın’ deme hakkımız yok. Orada hayatı tekrar canlandıracak, normalleştirecek adımlar atıyoruz. Cerablus’ta, Rai’de, diğer bölgelerde insani faaliyetler yürütüyoruz. Bu faaliyetlere kamu çalışanlarının da zaman zaman iştirak etmesi gerekebiliyor. Diyelim ki kepçe operatörü, orada altyapı çalışmasında kanal açabiliyor veya karayollarından belki gerektiğinde bir ekibin orada işlem yapması gerekebiliyor. İnsanların oraya girişlerindeki belirsizlikleri ortadan kaldırmak için böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk.

‘Kendi topraklarında’

SAYI ÇALIŞMAYA GÖRE: Kaç kişiye ihtiyaç duyulacağını bilemeyiz. Bunlar yapılacak çalışmaya göre ortaya çıkar. İnsanlar kendi yurtlarında ne kadar rahat olursa Türkiye üzerindeki baskı o kadar azalacak. O bölgeler güvenli hale gelince belki Türkiye’deki insanlar kendi evlerine dönmek isteyecek. Belki bir takım yerleşim birimleri oralarda kurulacak. Yani, ‘Türkiye’ye daha fazla insan gelsin’ değil kendi topraklarında kalsınlar, orada yaşasınlar anlayışımız bu harekatla birlikte hayata geçiyor.

FETÖ MAĞDURU PİLOTLAR: Değişik sebeplerle FETÖ’nün mağdur ettiği, mobing uygulayıp ordudan ayırdığı subaylar arasında özellikle pilotlar var. Bu pilotlara dönüş hakkı getirdik. Gerçekten sağlıklı olmadığı için mi ayrıldı yoksa bir mobingin sonunda veya hileli rapor, sahte raporla mı ayrıldı? Bunların görülmesi için tekrar sağlık muayenesi hakkı getirdik. Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı olarak ortak komisyon kurduk. Gördüğümüz şu; çok büyük bir kısmı aslında sağlıklı olduğu halde ‘sağlıklı değildir’ raporu verilmiş. Bunların bazıları ordudan ayrıldı, bazıları pilot sınıfının dışında bir sınıfa aktarıldı. Bu raporların çok büyük kısmının bilerek kişileri uzaklaştırılmak için verilmiş raporlar olduğunu tespit ettik. O insanların sağlıklı olduğunu, uçma noktasında sorunları olmadığını tespit ettik. Şimdi bu kişiler görevlerine iade ediliyor. Süreç devam ediyor. Bir yıl süre koyduk. Bir yıl içinde müracaat eden insanları sağlık komisyonu incelemeden geçiriyor. Bin 80 başvuru var. Önce bu insana haksızlık yapıldı mı yapılmadı mı buna bakıyoruz.

‘15 Temmuz gibi olur’

TSK’YA YENİ ÇERÇEVE: Son KHK ile bir çerçeve çiziliyor. Bunun temeli nedir? TSK harbe hazırlık, harekat, istihbarat, eğitim ve muhabere yani askerin, asli işine odaklanması, askerin asli işi olmayan bütün işlerin Genelkurmay üzerinden elinden alınması, o yükün onlardan alınması, çok daha dinamik bir yapı haline gelmeleri. Temel amaç buydu. MSB daha önce adeta tedarik başkanlığı gibiydi. 15 Temmuz’dan sonra KHK ile yaptığımız bazı düzenlemeleri, bazı ülkeler 80-100 yıl önce yaptı. Bu noktada dünyanın demokratik ülkeleri arasında en geç kalan ülke Türkiye.

ASKER ASLİ İŞİNE: Bizim yaptığımız kimseye bireysel güç vermek veya kimsenin gücünü almak değil. Demokratik bir ülkede olması gereken asker-sivil ilişkisini demokratik zemine oturtmak. Siz askerinizi asli işine odaklamaz da askeri her işi yapar noktaya getirirseniz 15 Temmuz gibi büyük bir felaket başınıza gelir. 335 generalin 150’si darbeye karışmış. Bu da bir sistem hatası olduğunu gösteriyor. 150 generalin, amiralin darbeye karıştığı yapıda ciddi sistematik yanlışlar var demektir.

AMAÇ TSK’YI GÜÇLENDİRMEK: Genelkurmay bütün yükü üzerine almış, bu kadar yükü bir yapının taşıması mümkün değil. Bunu demokratik ülkeler zamanında gördüğü için askerin taşıması gereken yükü askere vermiş, sivilin taşıması gereken yükü sivile vermiş. Askerin sırtına gereksiz hiçbir yük bırakmamış. Biz bunu 50-60 sene sonra yapıyoruz. Yaptığımız iş aslında TSK’yı çok daha güçlendirmeye yönelik. Dikimevini TSK’nın çalıştırmasını bana makul olduğunu izah edebilecek biri var mı? Hastaneyi TSK çalıştırıyor. Silahlı kuvvetlerin yapması gereken ne? O, harbe hazırlık. Askerleri sürekli eğitimli tutmak.

ÇEKİLİRİZ DİYEMEYİZ

El Bab’dan bugün yarın çekiliriz diyemeyiz. Biz orada işgal amaçlı bulunmuyoruz. Suriye’nin istikrar kazanması Türkiye için önemli. Kendi güvenliğimizi sınırlarımız içerisinde sağlamamız imkanı olmadığını artık herkes gördü.

Milliyet