FETÖ sanığına ''İmamoğlu aleyhine ifade ver'' diyen bakanlar kim ?
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlEkrem İmamoğlu, gazetecilerin, FETÖ sanığı bir tutuklunun, kendisi ve Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu terör örgütüyle irtibatlandırması yönünde ifade vermeye zorlanması yönündeki sorularını yanıtladı.
Milliet İttifakı'nın CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, eski CHP milletvekili merhum Mevlüt Aslanoğlu'nu, ölümünün 5'nci yıl dönümünde mezarı başında ziyaret etti. Aslanoğlu Ailesi'ne taziyelerini ileten İmamoğlu, mezarlık çıkışında gazetecilerin, FETÖ sanığı bir tutuklunun, kendisi ve Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu terör örgütüyle irtibatlandırması yönünde ifade vermeye zorlanması yönündeki sorularını yanıtladı. İmamoğlu, bu soruya, ''Bir yerel gazeteci, FETÖ terör örgütü suçlamasıyla tutuklu olan bir kişinin ziyaretine üçüncü şahıs olarak yerel gazeteci nasıl gidebilmiştir. Herhangi birimiz böyle bir ziyareti yapabilir mi? Nasıl gidebilmiştir, kim izin vermiştir? Bahsi geçen bakanlar, yani ailesini, eşini, kendisini zorlayan, teşvik eden, 'İmamoğlu aleyhine ifade ver' diyen bakanlar kimdir? Bunları cevaplamaları gerekiyor. Gerçekten Türkiye siyaset tarihine çok önemli bir lekedir yapılan bu iş. Tabii ki suç duyurusunda bulunacağız'' yanıtını verdi.
''TÜRKİYE SİYASET TARİHİNE LEKEDİR''
FETÖ sanığı bir tutuklunun, sizin ve Özlem Çerçioğlu'nun adını verirse serbest kalacağına dair mahkemede ifadesi oldu. Bu konuya ilişkin size herhangi bir bilgi geldi mi? Bundan sonra sizin tavrınız ne olacak? Suç duyurusunda bulunacak mısınız?
- Olağanüstü bir olay aslında bu. Acı bir olay. Takip ediyoruz bilgi sahibi olduğumuz an itibariyle. Hukukçularımız vasıtasıyla takip ediyoruz. Tam bir kumpas. Seçime 13-14 gün kala, terörle ilgili suçlanan ve içeride olan bir kişinin yönlendirilmesi çabaları ve bu yönde yapılan çalışmalar, tek tek bunları tarih olarak beyan etmesi, bence şu anki tüm siyasileri zan altında bırakmıştır. Bununla ilgili çok net açıklamalar yapmak zorundadırlar. Toplumun, bugünkü hükümete olan inancını kırmıştır. Belediye başkanı olacak bir kişinin ya da aday olacak bir kişinin yol haritasına taş koymak için nelerle uğraştığını gösteren çok üzücü bir olay. Tabii ki duyumlarımız var. Bir yerel gazeteci, FETÖ terör örgütü suçlamasıyla tutuklu olan bir kişinin ziyaretine üçüncü şahıs olarak yerel gazeteci nasıl gidebilmiştir. Herhangi birimiz böyle bir ziyareti yapabilir mi? Nasıl gidebilmiştir, kim izin vermiştir? Bahsi geçen bakanlar, yani ailesini, eşini, kendisini zorlayan, teşvik eden, ''İmamoğlu aleyhine ifade ver'' diyen bakanlar kimdir? Bunları cevaplamaları gerekiyor. Gerçekten Türkiye siyaset tarihine çok önemli bir lekedir yapılan bu iş. Tabii ki suç duyurusunda bulunacağız. Arkadaşlarımız çalışıyor. Hem Adalet Bakanı'nı hem de Türkiye'yi yöneten tüm iradenin bu hususa cevap verme zorunluluğu vardır. Elbette canımızı çok sıkmıştır. Böyle acz içerisinde, bahaneler üreterek, insanları karalayarak, insanları yargı süreciyle suçlayarak bir şey elde etme çabası… Yazıklar olsun diyeceğim başka bir şey diyemiyorum ama hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı belirtmek isterim.
''YARGI HUZURUNDA HESAP VERECEKLER''
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, ''İşin içinde bir bakan da var'' dedi. Size gelen bilgiler var mı? Daha önce de maçlara gitmemeniz yönünde telkinlerde bulunan bir bakana seslenmiştiniz. Bir isim var mı kulağınıza gelen?
- Seslendiğim bakanı ben biliyorum. Hatta dolaylı ikinci bakanı da biliyorum aldığım bilgiler doğrultusunda. Dolayısıyla 1 değil, belki birkaç bakan var bu işin içinde. Elbette buradan sesleniyorum. Hangi yetkiyle, dünya görüşüyle ve ahlakla böyle bir girişimde bulunmuştur. Elbette bunu yargıda, hukukta bir suçu var. O suç ne ise, onunla ilgili de suç duyurusunda bulunacağımı buradan beyan ediyorum. Şu anda bile geçmiş dönem belediye başkanlığı yaptığım yere müfettiş yollayıp, ifadelerimizin alındığı bir sürü hususta 2019'dan geriye doğru bir sürü soruşturmalar yapmak, bir şey aramak… 5 yıl belediye başkanlığı yapmış bir insanım. Allah'a şükür, hakkında tek bir mahkeme açılmamış bir insanım. Tertemiz bir insanı, elbet bazı hatalarımız olabilir, lekeleme çabası. Çok yazık. Acz içindeler. Üzülüyorum. Aczin birkaç modelini yaşıyoruz. Dün birisi kalkıyor memleketten, doğduğu yerden bahsediyor. Hesap diyor. Başka hesaplar bulmaya çalışıyor. Milletimiz artık gülüyor bu insanlara. Ama gülmekle kalmayacak, yargı huzurunda mutlaka hesap verecekler. İster adı bakan olsun, ister bir başkası olsun.
''Ekrem İmamoğlu'na FETÖ'cü de tahliye edelim''
''AK PARTİLİ HEMŞEHRİLERİM BENİ TAKİP ETSİN''
Rakibiniz Binali Yıldırım da dün sosyal medyadan attığı twetle gündeme geldi. İBB'de, sözlerinizi tutmak yerine, ''musakka-antrikot meselesi'' işeri ile uğraştığınızı, veri çaldığınızı iddia etti…
- E bunu da şaşkınlıkla izliyorum. Yani başka bir Binali Yıldırım geldi sanki. Ne oldu? Talimat mı? İçinde başka bir insan mı taşıyor, anlamış değilim. Tüm saygınlığını yitirmek üzere. Üzülüyorum. Aslında 31 Mart gecesi başladı saygınlığını yitirmeye. Seçimi çalmak istedi elimizden. Başaramadı. Açıklama da yaptı. ''3 bin küsur oyla seçimi kazandım'' dedi. Ama birileri onu yönlendirmiş, zorlamış olabilir, ''Çık açıkla'' demiş olabilir. Bu kadar hata yapmaya, bu kadar kendini küçültecek sözler söylemeye… Üzülüyorum. Şu anda İBB Meclisi'nde karar alınan tüm hususlar, bizim kampanya döneminde açıkladığımız projelerimiz. O 17 gün içinde başlattığımız, talimat verdiğimiz ve meclise yönlendirdiğimiz işler. Ne mutlu bize ki, İstanbul halkının hayatını kolaylaştıracak kararların çıkmasına vesile olduk 17 günde. Bir sürü yapacağımız iş var. Görev süremizde çok daha büyük işler başaracağımızı biliyoruz ama Sayın Yıldırım'ın buna bu şekilde yorum yapması, acz içerisindeki bir siyasetçi görünümü veriyor. Ben, mağdur olduğunu biliyorum. İlk defa aday olduğunda da mağdur olduğunu hissediyordum. İkinci defa aday olduğunda da daha da mağdur olmuş. Kafası karışmış. Attığı twitler, vesaireler gerçekten seviyesi düşük. Onun için gülüyorum aslında. Bir de bakıyorum, dün bir şey söylüyorum, bir gün sonra aynısını yazıyor. Binali Bey'i takip eden AK Partili hemşehrilerime takibi bırakmalarını öneriyorum. Çünkü zaten bir gün önce benim söylediklerimi bir gün sonra yazıyor. Benim söylediklerimi takip etsinler yeterli. Oylarını da istiyoruz elbette ama beni takip etsinler. Sayın Yıldırım'ın mağdur edilmesine üzülüyorum. Aday yapılarak, ülke huzurunda geçmişte yaptığı görevlerden sonra bu şekilde mağdur edilmesine çok üzülüyorum.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol