Eski Bakan Hüseyin Çelik: ''Gezi olaylarıyla şaftımız kaydı''

Eski Bakan Hüseyin Çelik: ''Gezi olaylarıyla şaftımız kaydı''
Güncelleme:

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Gezi Parkı olayları ilgili "eylemler sonrasında bizim şaftımız kaydı" ifadelerini kullandı.

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın sorularını yanıtladı. Yıllar sonra Gezi'yle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Ekol TV'de konuşan Hüseyin Çelik, "İlk 10 yıl çok iyi gittik" derken Gezi Parkı eylemlerine değindi. O dönem ülkeye gelen yatırımlardan bahseden Çelik, Gezi Eylemleri ile ilgili dikkat çekici bir tabir kullandı.Çelik, "Gezi olayları ile birlikte bizim şaftımız kaydı" derken, bu yatırımların da kesildiğini ve kesilme gerekçelerini açıkladı.

Çelik, "Bu yatırımlar pat diye kesildi. Biz hukuk devleti diyorduk, demokrasi diyorduk, insan hakları diyorduk, işkenceye sıfır tolerans diyorduk, AB ile tam üyelik müzakeresi yapıyorduk" dedi.

Avrupa'dan da "Türk mucizesi" yorumlarıyla karşılaştıklarını söyleyen Çelik, Gezi Eylemleri'nden sonraki değişime dikkat çekti. Çelik, "Özgürlükleri güvenlikçi kaygılara feda etmeye başladık." dedi.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, bu kadar imam hatip, bize göre değil"

Eski Bakan Çelik ayrıca "bana göre şuan devlet çalışmaz hale geldi" diyerek, şu ifadeleri kullandı.

"Bu kadar imam hatip okulu gerekli değil. Bana göre şuan devlet çalışmaz hale geldi. Bu Türk Tipi Başkanlık Sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bize göre değil. Biz de militan yargımızı oluşturduk. Bu korkunç işte Türkiye bundan dolayı düzelmiyor. Bana göre şuan devlet çalışmaz hale geldi. Bu Türk Tipi Başkanlık Sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bize göre değil. Seçimden önce hatırlayın 6'lı masa 'Parlamenter Sistem' demiyor muydu? Mansur Yavaş bir aykırı çıkış yaptı. Onun dışında Sayın Özgür Özel, Sayın Ekrem İmamoğlu parlamenter sistemden bahsediyor mu? Hayır. Onlar da şunu hayal ediyor; 'Biz geleceğiz iktidar olacağız, bundan biraz da bir faydalanalım. Biz geldiğimizde şunu yapmalıydık. Öyle bir adalet sistemi kurmalıydık ki, herkes desin ki: 'Helal olsun kardeşim, Müslümanlık da budur, insanlık da budur, adalet de budur.' Hayır biz de militan yargımızı oluşturduk. Bu korkunç işte Türkiye bundan dolayı düzelmiyor. Üniversitelerimiz rezil durumda. 206 tane şu anda üniversite var. Biz her zaman niteliği niceliğe kurban eden anlayışa sahibiz. Sayı 206'ya çıktı ama öğretim üyesi kalitesi, araştırmaya ayırdığımız para, dünya bilimine olan katkımıza göre mukayese yaptığınız zaman maalesef çok iyi bir yerde değiliz."