Eski AK Partili vekilden Erdoğan'a ihanet cevabı

Eski AK Partili vekilden Erdoğan'a ihanet cevabı
Güncelleme:

Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı partide yer alacağı öne sürülen eski AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni parti için yaptığı ''ihanet'' yorumuna ''AK Parti dini bir kurum değildir ki oradan ayrılan hain olsun'' sözleriyle cevap verdi.

Eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni parti kurma çalışmalarıyla ilgili olarak kullandığı "Bu tür ihanetlerin içerisinde olanlar bu işin bedelini de ağır öderler" ifadesini değerlendirdi. Özdağ, "AK Parti dini bir kurum değildir ki oradan ayrılan hain olsun" ifadelerini kullandı.

Selçuk Özdağ, gündeme dair konular hakkında Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın sorularını yanıtladı.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NE ELEŞTİRİ
Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'ye uyup uymadığına ilişkin bir soruya "Eğer 24 Haziran'dan sonra sorunlarımız azalmış, vaat edilenler gerçekleşmişse uymuştur, sorunlarımız derinleşmişse uymamıştır. Ne denilmişti, 'Terör bitecek' bitti mi? 'Meclis güçlenecek', güçlendi mi? 'Bürokratik vesayet bitecek', bitti mi, daha kötüsü geldi. 'Ekonomi uçuşa geçecek' geçti mi, neyi vaat ettiysek tam tersi oldu. Meclis, bakanlıklar sembolik hale geldi" diyerek cevap verdi.

Özdağ, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Kurumların içi boşaltıldı, yargı siyasallaştı, devletin birliğini, milletin bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamı sadece AK partilileri temsil eder hale geldi. Dünyada böyle bir sistem yok. Buna başkanlık sistemi demek dünyadaki örneklerine hakaret olur. Hiç bir başkanlık sisteminde yakın akrabalar bakan olamaz; işte ABD, var mı böyle bir şey. Tarihi birikimimiz açısından da bu sistem bize uygun değil, Osmanlı'da da Selçuklu'da da sultanın padişahın yanında mutlaka bir veziri azam, yani başbakan olmuştur. Bu sistem yanlıştı, bir ihtiyacın sonucu da değildi; tamamen kişiye endeksli bir sistemdir ve değiştirilmesi zorunludur."

DAVUTOĞLU YORUMU
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ilişkin bir soruya da cevap veren Özdağ, şöyle konuştu:

"Ahmet Davutoğlu, siyaset yaptığı yıllar boyunca hep devlete, millete ve ilkelerine bağlı kaldı. Akçalı işlere karışmadı, ahbap çavuş ilişkilerine girmedi. Siyasete nasıl girdiyse öylesine temiz çıktı. AK Parti en yüksek oy oranına onun döneminde ulaştı. Son derece etik dışı bir şekilde Başbakanlık'tan azledildi. Haksızlığa uğradı, parti zarar görmesin diye yıllarca sustu. Trollerin önüne atıldı. AK Parti'de bir kişiden başka itibar gören herkes tehdit ve tehlikedir. Kime yapılırsa yapılsın haksızlığa uğrayanın yanındayım. Sadece bu sebeple sayın Davutoğlu'nun yanında değilim. Ben Türk milliyetçisiyim, belli konularda hassasiyetlerim var. Özellikle ülkenin birlik ve bütünlüğü konusuna Sayın Davutoğlu'nun son derece bağlı olduğunu görüyorum. Sayın Davutoğlu da son derece özgürlükçü, kucaklayıcı, bütünleştirici bir dil taşıyor. Siyasette artık kavga politikasının bitirilmesi lazım. Biz kollarımızı bütün Türkiye'yi kucaklayacak şekilde açacağız. Her siyasete, şiddet içermedikçe her fikre özgürlük diyoruz. ABD ile Rusya arasında yalpalayan bir Türkiye değil kendi eksenini kendi kuran, milli değerlerle evrensel değerleri buluşturan, kendisi kalarak modernleşen bir Türkiye diyoruz."

ERDOĞAN'IN YORUMUNA TEPKİ
Özdağ, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni parti kurma çalışmalarıyla ilgili olarak kullandığı "Bu tür ihanetlerin içerisinde olanlar bu işin bedelini de ağır öderler" ifadesine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

"Biz tehditle, riskle dolu bir hayatın içinden geliyoruz, tehdit bizi korkutmaz tam aksine daha da cesaretlendirir. Kimse parti kuruyor diye hain olmaz. İmanda teklik, siyasette, fikir ve düşünce de çoğulculuk esastır. AK Parti dini bir kurum veya doğrudan doğruya din değildir ki oradan ayrılan hain olsun. Yeryüzünde İslam'ı temsil eden kişi veya kurum da yok. Bugün uygulanan politikaların yanlışlığı ortaya çıktığına göre, farklı yolları denemenin gerekliliği de kendiliğinden anlaşılır. Nobranlık, vefasızlık yapmak istemiyorum, yoksa bu hain lafına vereceğim çok cevap var."