Erkan Baş açıkladı: TİP, 81 ilde seçime girecek mi?
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlTürkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'tan Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında açıklamalarda bulundu.
Baş, "Türkiye'nin 87 bölgenin hepsinde seçime girmeyeceğiz. Gerçekten verdikleri oya parlamentoda anlam katabildiğimiz yerlerde seçime gireceğiz. Bizim hedefimiz parlamentoda sadece TİP'i büyütmek değil. Önce memleketin çıkarı. Cumhur İttifakı'nın oyunu azaltmak için nerede seçime girmem gerekiyorsa orada gireceğim" dedi.
Baş'ın açıklamaları şöyle:
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"
"Henüz karar vermedik, destek verebiliriz dedik. Emek ve Özgürlük İttifakı'nda müttefiklerimizle de bunu konuşacağız. Başından bu yana tek aday demişiz. Millet İttifakı'nın geçen seçimde 3 adayı vardı. Teke inmiş şimdi, olumlu gelişme. Kılıçdaroğlu'nun kendisinin tüm muhalefetin adayı haline kendini görüp isteyecek mi, istememeyecek mi? Sendikalar, kadın örgütleri, gençlik, çevre örgütlerile görüşmeden 'Ben hepinizin adayıyım' demek yakışık almaz. AK Parti devleti mahvetti. Bütün mekanizmaları çöktü, parti devleti haline dönüştü. 6'lı Masa devleti rayına oturtma masası. AK Parti bir de toplumu mahvetti. Biz eğer Millet İttifakı iktidarı olursa, muhalefet nasıl yapılır göstermek için varız. İyi şeyler mi yaptılar, destekleriz. Mesela kadınlar, bu iktidara karşı en kararlı mücadeleyi verdiler. İstanbul Sözleşmesi ortaya çıktı. 6'lı Masa'daki bazı partiler buna karşılar ya da tereddütlüler. Bizim açımızdan bu kırmızı çizgi. Bu konuda adım attıklarında arkalarında duracağız.
"EĞİTİM, SAĞLIK, SATIN ALINABİLİR BİR ŞEY OLUR MU?"
Kemal Bey, parayı geri alacağız diyor. Aldığı parayı nerede kullanacak? Halk için attığı her adımı destekleyeceğiz. Halka karşı bir girişimleri olursa bunun hesabını soracağız. Emekçinin, yoksulun, halkın doğrudan temsil edilmesini hedefliyoruz. TİP Türkiye'nin kırmızı çizgisi olacak. Biz eğitimin alınıp, satılabilir bir şey olmasına karşıyız. İki çocuk, aynı zeka seviyesine sahip. Birisinin annesinin, babasının parası var diye iyi okullarda okuyacak, diğerinin parası yok diye AK Parti İmam-Hatip'e mahkum etti. Sağlık alınıp, satılabilir bir şey mi? Biz bu açılardan net çizgilere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Enkazdan çıkan kadının 'Beni özel hastaneye götürmeyin, param yok' diyordu.
Ben Kemal Bey'in cesur olması gerektiğini düşünüyorum. Şişe boğazı gibi bir yerdeyiz. Buradan çıkacağız. Tayyip Erdoğan tarihin en ağır yenilgisini yaşayacak.
2018 seçimlerinde fazla aday, ikinci tur dendi; Tayyip Erdoğan ilk turda kazandı. O zaman şöyle bir söylem geliştirdik: İkinci turda oy vereceğimiz adaya ilk turda oy verip bitirmek niye mümkün olmasın?
"ŞİMDİ YAPMAMIZ GEREKEN SOLU GÜÇLENDİRMEK"
Ne oldu da 80 yıllık cumhuriyet geldi geldi AK Parti gibi iktidara teslim oldu? Bizim yanıtımız var. Diyoruz ki, 80 yıl boyunca solu yok etme temelli politika izlediniz. Sol düşmanlığı vardı. Ülkede gerici, ırkçı fikirler devlet tarafından desteklenerek büyütüldü ve sol ezildi. Halk kendisini siyasette temsil edemedi. 1960'lı yıllarda mücadelenin çok önemli sonucu oldu.12 Mart, 12 Eylü'de faşist cunta çöktü. Sonra Özal, Çiller geldi. En son Tayyip Erdoğan geldi. 40 yılın sonunda Tansu Çiller 'Son komünist devleti bitirdik' dedi. İşçilerin görece haklara sahip olduğunu ortadan kaldırıyoruz demektir bu. Şimdi yapmamız gereken en solu güçlendirmek. Sol 70'lerde mahallelerde güçsüz değildi. 12 Eylül'de bizi zindana atıp, yok edip, tarikatların, ırkçı örgütlenmelere yol açıldığı için o mahalleler teslim edildi.
"65 MİLYON İNSAN YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA"
Öğrenciler yurt istiyor. Devlet ne kadar yoksul çocuk varsa tarikat yurtlarına yönlendiriyor. Bu isteyerek yaptığı bir şey. Bunu ortadan kaldırdığımız anda Türkiye'de sol yerine oturur. Neden insanlar TİP'in söylemlerine kulak kabartır hale geldiler. Türkiye bunu arıyor çünkü. Yapılması gereken en alttaki en yoksulları yukarıya çıkarabilmek. İktidar tepedeki en zengini servet sahibi yapıyorl 65 milyon insan, hane başı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Geriye kalan 15 milyon insana 'halinize şükredin' diyor. Beyaz yakalı insanlar köle gibi çalıştırıyorlar. Kendilerine vaadedilen bir şey var; yoksulluk sınırının üstünde bir hayat.
"ERDOĞAN TARİHİNİN EN AĞIR YENİLGİSİNİ ALACAK"
Sokakta Kürtler ve Türkler de daha fazla birarada yaşama isteği var. Alevi Sünni meselesinde aynı şeyi görüyorum. Toplumsal cinsiyet konusu da değişti. Siyasetçiler korkak davranıyor. Ben Kemal Bey'in cesur olması gerektiğini düşünüyorum. Şişe boğazı gibi bir yerdeyiz. Buradan çıkacağız. Tayyip Erdoğan tarihin en ağır yenilgisini yaşacak. Çünkü korkan insanlar mühürü eline alınca gerekeni yapacak. Kızılay'ın büyük skandalını arkadaşlarımız protesto etti. İstanbul il örgütü binamıza polis saldırdı. Kızılay'ı protesto ediyor arkadaşlar. Adam orada çadır satmış. Bizim arkadaşlarımız bunu kitlesel şekilde söyleyince saldırıya uğramış. Kemal Bey'le bunu konuştuk. İlk defa saldırıya uğramadık. Kemal Bey'in o yaklaşım bizi mutlu etti. Kendisine de teşekkür ettik. İlla bizim partimizi, Emek Özgürlük İttifakı'nı ziyaret etmesi önemli değil tabii.
"İTTİFAKIMIZ SOKAKTA, MÜCADELENİN İÇİNDE KURULDU"
20 yıldır bu iktidara karşı olan toplumsal mücadelelerin aynı zamanda siyasette temsil edilmesi gerekiyor. Kadın hareketi, gençlik, işçi hareketi siyasette hak ettiği yerde değil. Bizim ittifak sokakta, mücadelenin içinde kurulmuş bir ittifak. Yeni bir yol açmaya çalışacağız, üçüncü bir yol arayışımız var bizim. Cumhurbaşkanı sistemini değiştirmek istiyorsak, AK Parti ve MHP 340'ın altına inmesi lazım. Orada belirleyici olan, eğer Emek ve Özgürlük İttifakı geniş kesimlerin desteğini alıp parlamentoya girebilirse.
"DÜŞMANLAŞTIRAN KAYBEDER, KAYBEDECEK"
HDP'nin Türkiye açısından şans olduğunu düşünüyorum. 6,5 insanın oyunu almış. Bu insanlar 100 yıl önce de yaşıyorlardı, 100 yıl sonra da yaşayacaklar. Bu ülkede yaşayan her birimiz 'Ben bu ülkenin eşit yurttaşıyım' diye hissedebilmeli. İktidar o kadar çaresizlişmiş ki, HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi. Kadına dönük şiddeti engellemeyi amaçlayan bir sürü şeyi iptal etmeye çalışıyor. LGBT'yi düşmanlaştırmaya çalıştı. Açık söyleyelim, Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması nedeniyle Cumhurbaşkanı adayı olup olmadığını tartıştırmaya çalıştı. Bunun cevabını yurttaş verecek. Ben bu topraklara güveniyorum. Bu topraklarda kardeşlik hukuku daha kuvvetlidir. Düşmanlaştırmanın zaman zaman saman alevi gibi parladığı ama nihayet birlikte yaşamanın yolunu bulduk biz. Düşmanlaştıran kaybeder, düşmanlaştıran kaybedecek.
"ASLINDA TÜRKİYE'NİN ÇOĞUNLUĞUNUN YÜREĞİ SOLDA"
Memlekette solculuğun ne olduğunu sol düşmanlarından dinledi. İnsanlar kendisinin solcu olabileceğini ilk defa fark etti. İktidarlar sol denince din düşmanlığını anlattılar. Aslında Türkiye'nin büyük çoğunluğunun yüreği soldadır. Şimdi yeni fark ediyor. Radikal milliyetçi fikirlere sahip işçilerin sendikal örgütlenmelerine gidiyorum. Bakıyorlar, anlamaya çalışıyorlar. Herhangi bir işçi, işyerinde hak mücadelesine girdiğinde bir tane sağcı parti gitmiş mi? Bütün sosyalistler için güvence veriyorum, haksızlığa uğrayan kim varsa? Günün 24 saati nereden ulaşırsanız, gelir sizin için bir şey yapar. İstisnası yoktur. Yüzde 10 baraj sistemiyle herşeyi yapan sosyalistler, seçimde yurttaşa bir şey sunamıyorduk. Şimdi ilk defa seçenek hale geldi.
"87 BÖLGENİN HER YERİNDE SEÇİME GİRMEYECEĞİZ"
İktidar öyle baskı ortamı oluşturdu ki, bu bir korku yaratıyor. İktidar zayıf olduğu için baskıyı arttırıyor. Adım kadar eminim, iktidar şu anda azınlıktır bu ülkede. TİP onların oyuna kıymet veriyor. Türkiye'nin 87 bölgenin hepsinde seçime girmeyeceğiz. Gerçekten verdikleri oya parlamentoda anlam katabildiğimiz yerlerde seçime gireceğiz. Bizim hedefimiz parlamentoda sadece TİP'i büyütmek değil. Önce memleketin çıkarı. Cumhur İttifakı'nın oyunu azaltmak için nerede seçime girmem gerekiyorsa orada gireceğim. Eğer muhalefet çok büyük hata yapmazsa, bu mesele açık farkla bitecek. Sizin programınızda meydan okuyorum; 20 yıldır ölesiye dövüştüğüm bir iktidar var. Bir gün yurt dışına çıkmayı düşünmedim. Bak Kerem Kınık, 15 Mayıs sabahı kaçma kardeşim. Uyanık olanlar kaçacaklar. Madem güveniyorsunuz kendinize, 15 Mayıs uçuşları iptal edelim."
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol