Erdoğan'dan sert sözler: ''Gazete köşelerinde umutsuzluk aşılayanlara...''

Erdoğan'dan sert sözler: ''Gazete köşelerinde umutsuzluk aşılayanlara...''
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı programda ''Gazete köşelerinde umutsuzluk aşılayanlara prim vermeyeceğiz'' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet ve Kongre Merkezi'nde "2000 Köy Yaşam Merkezinin Açılış Töreni"ne katıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirile 200 Köy Yaşam Merkezi açılışı münasebetiyle sizlerle birlikteyiz. 20 bin muhtarımızla Ankara'da bir araya gelmiştik. Beraber yürüdük biz bu yollarda...

Hiç şüphesiz günümüz dünyasında ilerlemenin ilk göstergelerinden biri eğitim öğretimden alınan mesafedir. Köy Yaşam Merkezlerimizi eğitimde gelenekle geleceği buluşturan stratejik hamlelerimizden birisi olarak görüyorum. Merkezlerimizde sadece eğitime soluk kazandırmıyor, evlatlarımızı yarının Türkiye'sine hazırlıyoruz. Bu merkezlerde gerçekleştirilecek kurslar ile kültür ve sanat faaliyetlerinin de yeni dinamizm katacağına inanıyorum.

Köy Yaşam Merkezlerimizde eğitim alan evlatlarımızla vatana millete ve ailelerine hayırlı bir evlat olarak yetiştiren öğretmenlere rabbimden muaffakiyetler niyaz ediyorum.

Köy Yaşam Merkezlerimizin ülkemize milletimize köylerde bu hizmetlerden faydalanacak tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Önümüzdeki sene Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümüyle birlikte MEB'in 100. yaşına erişeceğiz. Tarihimizin dönüm noktalarını teşkil eden yıl dönümlerine ilişkin hazırlıklara şimdiden başladık. 2023'ü her bakımdan yeni bir dönemin mukaddimesine dönüştürmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı programımız bu hedefimizin adeta çatısını kurmaktır. Şimdi sıra Meclis'teki ve kabinedeki arkadaşlarımızın yer alacağı 81 vilayetimizle birlikte Türkiye Yüzyılını adım adım tuğla tuğla inşa etmeye gelmiştir.

Kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla ülkemizin tamamının milletimizin tüm fertlerinin eseri olacaktır. Avrupa'nın hasta adamı olarak görünen milleti nasıl yeniden ayağa kaldırdıysak tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen milli mücadeleyi zafere taşıdıysak önümüzde çıkarılan engelleri nasıl birlikte ve beraberlikle açtıysak, darbeden terör saldırılarına her türlü badirelerin üstünden nasıl alnımızın akıyla geldiysek inşallah bugün de milletimizin ve insanlığın tarihinde yeni bir dönemim muştusu olacak Türkiye Yüzyılı'nı beraberce hayata geçireceğiz.

Gazete köşelerinden TV ekranlarından sosyal medya mecralarından umutsuzluk aşılayan insanımıza sürekli yapamazsınız diyen özgüven fukaralarına prim vermeyeceğiz. Tarih boyunca kendisine biçilen sayısız kefeni parçalamış ecdadın torunu olarak hedeflerimize kararlılıkla yürüyeceğiz.

Geleceğimizin teminatı evlatlarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin omuz vermediği hiçbir mücadele zafere ulaşamaz. Muhtarlarımızın sahip çıkmadığı hiçbir proje başarılı olamaz.

Bugün artık krizlerden ziyade Türkiye Yüzyılı'ndan bahsedebilmemizin gerisinde 20 yıllık demokrasi ve kalkınma reformu hamlesi vardır. Türkiye bugün bulunduğu yere birilerinin inayetiyle değil nice sinsi oyunlarla dolu zorlu yolculuktan sonra ulaşmıştır. Hep söylediğimiz gibi elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize Altın tepside sunulmadı. Millet ve memleket olarak hangi başarıya imza attıysak hepsi için mücadele ettik, ter döktük, bedel ödedik. Yoklukların ekonomik krizlerin ülkesinden sanayi , ihracat, turizmiyle ekonomisi göz dolduran bir Türkiye'ye bu şekilde ulaştık.

20 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimizde Türkiye'yi 4 ana sütun üzerinde inşa etme sözü vermiş ilk sıraya eğitimi almıştık. Ardına sağlık, ardından adalet ve emniyet demiştik. Bu 4 sütunun da tamamını gerçekleştirdik. Ardından ulaşım dedik. Enerji, tarım, diplomasi ve bunların hepsini teker teker hayata geçirdik. Aradan geçen 20 yıllık süre zarfında milletimize verdiğimiz her söz gibi hamdolsun bunları da hayata geçirdik. Tüm bütçelerde en büyük payı dikkat edin geldiğimizde savunmadaydı sonra birinci sıraya eğitimi öğretimi yerleştirdik.

Eğitim bütçemizi bunlar çok önemli. Yıllık 7.5 milyar liradan aldık, geçtiğimiz sene itibarıyla 304 milyar liraya çıkardık. Bu öyle laf ola beri gele yok. İcraat. Hali hazırda görüşmeleri devam eden 2023 bütçemizde eğitime tahsis edilen kaynak toplamda 651 milyar lirayı bulmaktadır.

Toplam 750 bin yeni atamayla öğretmen sayımızı 1 milyonun üzerine çıkararak eğitimci başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını da yakaladık. Ders kitaplarından yardımcı kaynaklara öğrencilerimizin tüm temel ihtiyaçlarını gidererek eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. Öğrencileri formatlayan ideolojik eğitim yerine evlatlarımızın yeteneklerini keşfetmeyi amaçlayan özgürlükçü modeli hakim kırdık. Kuran-ı Kerim'in aralarında olduğu seçmeli derslerle evlatlarımıza erken yaşlardan itibaren değerlerini öğrenme imkanını getirdik. Birileri buram buram faşizm kokan sebeplerle kız çocuklarımızın okula gitmesine mani olurken biz tüm kademelerde bu engelleri kaldırdık. 

Okul öncesi eğitime yönelik yatırımlarımızla 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 97'ye çıktı. Az önce MEB Bakanı açıkladı. Bizden önce yüzde 39 olan ortaöğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 90'ları buldu. Nereden nereye...

Meslek edindirme ve halk eğitim kurslarımıza özellikle kadınlarımızın gösterdiği yoğun ilgiden gayet memnunuz. Eşimin de destek verdiği Aile Okulu Projesi, aileye yönelik tehditlerin arttığı günümüzde önemli ihtiyacı karşılıyor. Mart ayından bugüne 400 bini aşkın vatandaşımızın aile okulu projesine katılması milletimizin de meseleyi sahiplendiğini gösteriyor. Bundan sonra da gerek mevzuat düzenlemeleriyle gerek bu tür projeler vasıtasıyla aile müessesini korumayı sürdüreceğiz.

Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez. Eğitim konusunda ulaştığımız noktayı önemsiyor ama yeterli bulmuyoruz. Mevcut kazanımların üzerine sürekli yenilerini eklemenin mücadelesini veriyoruz. Ülkemizin ihtiyaçları milletimizin talepleri doğrultusunda gereken her türlü adımı atıyor, atacağız. 

Burada gaye tek parti döneminde yapıldığı gibi milletimizin inancına kültürüne değerlerine aykırı hayat tarzı dayatması asla değildir. Büyüklerimizden dinlediğimiz insanımızın yüreğine adeta hançer gibi saplanan utanç sahnelerinin tekrar yaşatılmasına izin vermeyiz. Köy kültürünü aşağılayan eski örnekler artık birer acı hatıradan ibarettir.