Erdoğan'dan parti teşkilatına mesaj

Erdoğan'dan parti teşkilatına mesaj
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de parti teşkilatına sert mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de yaptığı konuşmada "Teşkilatlarımızın bir kısmında metal yorgunluğu emareleri gördüğümü çeşitli defalar dile getirdim. Büyük kongre sürecimizi de fırsat bilerek teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişim yapmak durumundayız. Genel Başkan olarak bu konuda kararlıyım" dedi. Cumhurbaşkanı, "Milletimizin bizden beklentilerini karşılayabilecek donanıma ve dinamizme sahip arkadaşlarımızla yolumuza devam edeceğiz. 'Ben belediye başkanıyım' havasından geçilmiyorsa yandık. 'E ben bakanım' yanından havasından geçilmiyorsa yandık. Yahu mütevazi ol. Öncelikle bizim AK Partililer olarak sapasağlam durmamız lazım. Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle bir mücadeleyi yürütemeyiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti teşkilatlarında görev alacak kişilerin, şu bakanın, bu milletvekilinin, filanca grubun, falanca yapının adamı değil, davanın ve milletin adamı olması şarttır. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; davası olmayan ve bulunduğu yerde milletimizin tamamını kucaklayamayan hiç kimse AK Parti'de yöneticilik yapamaz" diye konuştu.

RİZE'DE ÖNEMLİ MESAJLAR

AK Parti Genişletilmiş Rize İl Divanı Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri özetle şöyle:

"Kısa bir zaman sonra Ovit Tüneli'nin açılışını hep birlikte yaşayacağız. Ülkemizin her meselesinde olduğu gibi Rize'mize yapılan yatırımları çok yakından takip ediyoruz. Yıllarca temelleri attılar o iş orada kaldı. Biz 15 yıl önce "Bizim attığımız temeller yerde kalmayacak. Ve ben de temel atmaya değil açılışlara geleceğim" dedim. Hamd olsun yüzlerce eserlerin açılışında oldum. Karadeniz'in eğitimden sağlığa kadar her alandaki yatırımlarımızla sadece Türkiye'de değil adeta tüm dünyada yeniden keşfedilen bir yer haline geldiğini görüyoruz. Meyveler yavaş yavaş toplanmaya başladı. Üniversitemiz bir marka haline gelme yolunda emin adımlarla ilerliyor.

YEREL MİMARİ iLE YAPTIK

Karadeniz’imizin yaylaları, köyler, kıyıları Arap kardeşlerimiz başta olmak üzere ziyaretçilerle adeta dolup taşıyor. İnşaat ve turizmin en önemli özelliği pek çok sektörün de lokomotifi olmalarıdır. Bölgemizin tabii ve beşeri zenginliklerini mutlaka korumalıyız. Yapılaşma konusunda bu sancıyı uzun süredir zaten yaşıyoruz. Turizmde de aynı hataya düşülmeyeceğini ümit ediyorum. İşte şu yapılaşmayı yaparken biz ana – baba ocağımızı evimizi yaparken yerel mimariyle evi yapalım dedik. Ve evimizi de yerel mimariyle yaptık. Bununla kalmadık devlete ait inşaatları da yerel mimariyle yapalım dedik. İşte şimdi bu yapmakta olduğumuz bu 480 adet lojmanı şimdi yerel mimariyle yapıyoruz ki, oraya gelenler diyecekler ki ‘bu hakikaten Rize’nin mimarisi bambaşkaymış’  Bunu anlatmamız lazım, lafla olmaz. Eseri göstereceksin.

AYDER'i KİRLETTİK REZİL ETTİK

Öyle dört tane kazık üzerine dik binayı, sonra da sel alsın götürsün. Ondan sonra da devlet suçlu. Yahu devlet niye suçlu olsun suçlu sensin. Dün dertleşirken il teşkilatında yaylaları konuştuk. Şu andaki Ayder bizim temsilimiz olamaz. Allah’ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder’i kirlettik rezil ettik. Başkan öyle olmaz değil mi? Haşemoğlu’yla konuştuk o da hak veriyoruz. Buralar üzerinde devlet olarak da özellikle duracağız ve özellikle durmak suretiyle Ayder’i bu yapılanmayla değil kentsel dönüşümle inşallah şanına yakışır bir hale getireceğiz. Bugün İçişleri Bakanımızla da Uzungöl’ü konuştuk. Aynı değişimi de Uzungöl’de yapmamız lazım. Bunu yaptığımız anda ben inanıyorum ki buraya gelenlerin sayısı çok ama çok fazla olacak. Rize’de bizim doğru dürüst bir otelimiz yok. Buraya gelenler nasıl kaçacağım diye düşünüyor. Bazı arkadaşlarımızı teşvik ediyoruz. Bunlar otel olayına girmeleri halinde Rize biraz rahatlayacak. Milletvekillerimiz sıkıştıracak, biz sıkıştıracağız. Rizeli hemşerilerimiz bu adımları atarsa Rize çok daha fazla turist çekecek.

'TEŞKİLATLARDA KAPSAMLI BİR DEĞİŞİKLİK YAPMAK ZORUNDAYIZ'

Teşkilatların bir kısmında metal yorgunluğu gördüğümü ifade ettim. Teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişiklik yapmak durumundayız. Bu konuda kararlıyım. Milletimizin bizden beklentilerini karşılayabilecek donanıma sahip arkadaşlarımızla yolumuza devam edeceğiz. Belde seçimlerinden başladık. Şimdi ilçe ve il seçimleri var. Bununla neyi anlatmak istiyorum, kardeşlerim koltuklara getireceğimiz arkadaşlarımızın isimleri değil. O isimlerin acaba halkla iletişimi nasıl? Aslolan bu. Dün de il teşkilatımızda ifade ettim. Şimdi devleti biz yönetiyoruz. Hükümetimiz ben de cumhurbaşkanı olarak el ele bir gayretin içindeyiz. Ancak şimdi bir şeyi unutmayalım. İstediğimiz kadar yollar yapalım, havalimanları yapalım. Enerjide rekor üstüne rekorlar kıralım. Bütün bunlar adalette emniyette bu yatırımları cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar yapmadı. Peki yeterli mi? Bunların hepsi gerekli ama yeterli olan ney? Gönülleri kazanmak.

'BEN BELEDİYE BAŞKANIYIM, BAKANIM' HAVASINDAN GEÇİLMİYORSA YANDIK

“Ben belediye başkanıyım” havasından geçilmiyorsa yandık. “E ben bakanım” yanından havasından geçilmiyorsa yandık. Yahu mütevazi ol. Tevazu ehli olarak halkımızla kucaklaşacağız, bütünleşeceğiz. Unutmayın Türkiye’nin yeni bir kurtuluş savaşı verdiği bir dönemdeyiz.

Hiçbir ihanete tahammül edemeyiz. İhanet edenleri görüyoruz. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanı gördük değil mi? Nerede şimdi? Pensilvanya’da. Bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçmış vaziyette. Bunlarla biz mücadele veriyoruz. Bunlar FETO terör örgütü. Bir diğeri de malum PKK terör örgütü. Bir diğer de DEAŞ, bunlarla da mücadele veriyoruz. İşimiz öyle kolay değil. Öyleyse biz bu güzel milletimizi yanımıza alacağız. Biz gücümüzü önce haktan sonra halktan alacağız.

 DEFOLU KİŞİLERLE MÜCADELEYİ YÜRÜTEMEYİZ

Bunu başardığımız gün Allah’ın izniyle durum çok daha farklı olacağız. Öncelikle bizim AK Partililer olarak sapasağlam durmamız lazım. Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle bir mücadeleyi yürütemeyiz. Hiçbir kardeşimizi de sen kenarda dur diyemeyiz. Çalışacak kim olursa olsun hepsine açacağız. Bu kapı kusura bakın şu anda görev mahallinde olanlara ait bir kapı değildir. İlk etapta teşkilatlarımızdaki değişiklik sıkı tutmak zorundayız. Şu bakanın, şu milletvekilinin, filanda grubun yapının adamı değil davanın adamı olması şart. Davası olmayan bulunduğu yerde milletimizi kucaklamayan hiç kimse AK Parti’de yöneticilik yapamaz. Tüm arkadaşlarımdan, ilçe ve il teşkilatlarımızda bu vasıflara uygun kadroların görev almaları ve katkı sunmalarını rica ediyorum. 15 – 20 -25 yıl öncesinin siyasi baronlarının tarzıyla AK Parti’de etkinlik kurmaya çalışan herkes karşısında bu kardeşinizi bulur.

ALMANYA'YA MESAJ

Benim resmimi koymuşlar, hemen altına Putin’in resmini koymuşlar. Altına da Suudi Arabistan Kralı Selman’ı koymuşlar.  ‘Bu diktatörleri öldüren bu arabayı alır’ diyorlar. Bunu oraya koyuyor, etrafında kim var? Başbakanlık önünde oluyor bu. Alman polisi var, izliyor seyrediyor. Ya Türkiye’de buna benzer bir şey, bunların yaptığı gibi oldu mu? Olmadı. Ha geçen gün İstanbul Başkonsolosluğu’nda Sisi oraya bir Hammer koydu ve bir pankart da astı. Ama ifadeler bizim edebimiz dışında olduğu için söylemeyeceğim. O yüzden men dakka dukka. Bunca yıldır 3 milyon insanımız Almanya’da. Kötülük olarak ne gördünüz? Şimdi Almanya teröristlere yataklık yapıyor.  Ve dosyaları kendilerine verdik. 4 bin 500 teröristin dosyasını verdik. Sendeki tescilli teröristleri bize yollamıyorsun sonra buradakileri istiyorsun. Kusura bakma yargı kararını verir. Öğrenecekler bazı şeyleri."