Erdoğan'a tepki üstüne tepki yağıyor

Erdoğan'a tepki üstüne tepki yağıyor
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazeteci Fatih Portakal için kullandığı "portakal mıdır, narenciye midir nedir" sözlerine yönelik tepkiler büyüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gazeteci Fatih Portakal'ı eleştirmesine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den de tepki geldi. Portakal'a CHP'li vekillerden de destek mesajları yağmıştı.

Konuya dair İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de kişisel Twitter hesabında bir açıklama yaptı. Akşener, "Hatırlatmak bile üzücü ama, Cumhurbaşkanı, kendisini eleştirenlerin de cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı, vatandaşını hedef göstermez" dedi.

CHP eski İstanbul milletvekili ve Gerçek Gündem eski Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş da Portakal'ın açık bir şekilde hedef gösterildiğini belirtti. Yarkadaş şunları söyledi:

"FOX TV Ana Haber sunucusu meslektaşımız Fatih, ne portakal ne de mandalinadır! FATİH GAZETECİDİR! Fatih bu ülkedeki bir gerçeği; demokrasinin olmadığını açıkça dile getirdiği için hedefe konuluyor ve yerel seçim öncesi sindirilmeye çalışılıyor. Şu bilinsin ki; Fatih Portakal yalnız değildir!"

MAHMUT TANAL: FATİH PORTAKAL’IN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDEDİR

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi basını terbiye etme çalışmaları basın özgürlüğüne ve demokrasiye bir darbedir” dedi.

NE OLMUŞTU?
Erdoğan, Konya'da yaptığı konuşmada "Birileri çıkmış Portakal mıdır, mandalina mıdır nedir, sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni" sözlerini kullanmış, Portakal ise "Benle ilgili söylenenlere cevap vermeyeceğim" demişti.

Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, FOX TV Ana Haber Bülteni sunucusu Gazeteci Fatih Portakal’ın yanında olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kimsenin kimseyi sokağa çağırdığı yok, kimsenin sokağa döküldüğü de yok. Kimsenin Fransa’ya özendiği de yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu söylemleriyle seçim öncesi bir iç karışıklık yaratmak istemektedir. Kin ve nefretten beslenen siyaset tarzı gereği sokakta meydana gelecek bir karışıklık veya bir ayaklanma Erdoğan’ın rüyalarını süslemektedir.

Erdoğan’ın kin ve nefret dolu söylemleri bir seçim çalışmasından başka bir şey değildir. Bu söylemler AKP’nin seçim ritüelleridir. Seçim öncesi 2017 tarihli bir türban kararı sanki yeniymiş gibi basına servis edildi. Böylece ilk ritüel gerçekleşmiş oldu. İkinci ritüel ise toplumda gerginlik yaratarak, belediye hizmetlerinin oylandığı bir seçimden ziyade maç karşılaşması gibi fanatik bir parti yarışı yaratmaktır.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fatih Portakal’a yönelik ‘Haddini bil, bilmezsen bu millet haddini bildirir’ söylemlerini biri üzerine vazife edinir ise bunun vebali Cumhurbaşkanının boynunadır. Demokratik bir hukuk devletinde Cumhuriyet Başsavcılarının Cumhurbaşkanının söylemleri üzerine derhal hareket etmesi gerekir. Yargıyı talimatlarıyla işleten Cumhurbaşkanı seçim öncesi basını terbiye etmek istemektedir.

Bu terbiye çalışmaları hem basına hem demokrasiye darbedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nefret dolu söylemlerini kınıyor, özgür haberciliğin önderlerinden FOX TV’nin ekran yüzü Fatih Portakal’ın yanında olduğumu söylemek istiyorum. Vatandaşının can güvenliğini tehlikeye atan bir Cumhurbaşkanının yönettiği ülke, toplumu germekten, huzursuz etmekten başka hiçbir şeye hizmet etmeyecektir. Yanlıştır! Siyaseten de vicdanen de etik değildir. Ayıptır!