Erdoğan'dan koalisyon sinyali

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, koalisyon hesapları yapan siyasi partilere “Azınlık hükümetinin milletin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim” mesajı yolladı.

Erdoğan, “Kendi siyasi, kişisel hesaplarını ülkenin, milletin ihtiyacının önüne koyanlar hiç şüphesiz milletten gerekli karşılığı görecektir” dedi.

Hürriyet'in haberine göre Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ramazan ayının dördüncü iftarını geçmişte farklı siyasi partilerde görev alan eski milletvekilleri için verdi. İftar sonrası yaptığı konuşmada siyasi partilere önemli mesajlar veren Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Bu iftar programını önümüzdeki günlerde gerçekleştirmek istiyordum. Ancak ülke gündeminin yoğunluğu sebebiyle Milli Güvenlik Kurulu toplantımızı öne almak zorunda kalmamız programlarımızın akışını değiştirdi. Bu yüzden iftarı sizlere geç haber verebildik. Önemli olan gönüllerin birliğidir. Bu ilkeden hareketle zamanı uygun olan arkadaşlarla biraraya gelmek istedik. Bugün burada siyasi hayıtımızın içinde geçmişten bugüne hakikaten yön veren dostlar olarak buradayız. Çeşitli siyasi partilerin çatısı altında Meclis’te görev yapmış, her kademede sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarla biraradayız. Burada olan, olmayan tüm eski milletvekillerine ülkemize ve milletimize verdikleri, verecekleri hizmetler için şükranlarımızı sunuyoruz. Allah hepinizden razı olsun.

DÜNYAYI DEMİR PARMAKLIK ARKASINDA SEYRETTİK

Siyasetin hizmet boyutuyla çok hayırlı ama çok meşakkatli uğraş olduğunu hepimiz biliyoruz. Siyasi hayatın akışı içinde önümüzde pekçok engel çıkabiliyor. Bu sıkıntıların hepsini kendi hayatında yaşamış biri olarak siyasetçilerin hissiyatını ifade ediyor. 40 yıllık siyasi hayatımızda gün oldu mevzuat duvarlarıyla karşı karşıya kaldık, gün oldu mahkeme kapılarıyla karşılaştık, dünyayı cezaevinde demir parmaklık arkasında seyrettik. Darbelere, tehditlere, siyasi suikastlere maruz kaldık. Bunların hepsini Allah’ın yardımı lütfuyla, milletin dirayetiyle, yol yürüdüğümüz arkadaşların desteğiyle başardık, aştık.

BİR NEFESLENME DÖNEMİ

Size ve arkadaşlarınıza İstanbul Büşükşehir Belediyesi’ni bile yakıştıramayanlar Başbakan, Cumhurbaşkanı olmamıza şahit oldular. Aynı şekilde arkadaşlarımın Meclis’te her kademede milletvekili, Komisyon Başkanı, Meclis Başkanı olarak hükümette bakan olarak parti organlarında yönetici olmalarına şahitlik ettiler. Diğer siyasetçilerin çoğunun benzer hikayeleri var. Siyasetin akışı içinde zaman zaman konumlar değişebiliyor. Kurucusu olduğum partinin üç dönem kuralı nedeniyle başarılarını yakından bildiğim pek çok arkadaşlarım Meclis dışında kaldı. Siyaset sadece Meclis çatısı altında yürütülen bir faaliyet değildir. Hangi sebeple olursa olsun Meclis’te yer almayan arkadaşlarıma hizmetleri için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Gerek üç dönem kuralı gerek başka sebeplerle Meclis’te yer alamayan arkadaşlarım için bu sürecin bir nefeslenme, yenilenme fırsatı olduğuna inanıyorum. Bu süreci en verimli değerlendirmelerini bekliyorum. Siyasette, kamuda bu kadronun hizmetlerine daha çok ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Bu birikim tüm dostlarımızın önümüzdeki dönemlerde ülkemizin en önemli avantaiı olan gerek sivil toplum kuruluşlarında, gerek siyasi hayatta yer almaları en önemli hazinemiz olacaktır.

YORULMAK, DARILMAK YOK

Hiçbir ülke hiçbir toplum böyle kıymetli birikimi gözden çıkaramaz. İnşallah önümüzdeki dönemde her bir arkadaşım yeniden donanımlı bir şekilde görev üstlenecek. Millete hizmet yolunda emeklilik veya atıl durumda kalmak gibi durumu ben asla kabul etmiyorum. Allah ömür, sağlık verdikçe bedenimiz çalışmaya devam ettikçe, hizmet kervanında yer almaya devam edeceğiz. Ülkesi, milleti uğranda aşkla çalışanın yorulması, darılması olmaz. Yüreği, zihni aşkla dolu kadro görüyorum.  Türkiye, 7 Haziran’la birlikte yeni bir döneme girdi. 3 Kasım 2002’nin ardından başlayan tek parti iktidarları dönemi 7 Haziran’da sona erdi. Bu seçim de daha önce olduğu gibi milletin takdir ettiği şekilde neticelendi. Bu takdire saygı gösterip fotoğrafa uygun şekilde yola devam etmektir. Siyasetin kabiliyetleri  böyle dönemlerde çok daha önem kazanır. Zor şartlarda millete hizmet sürdürmek takdir edilmesi gereken durumdur. Siyasetin imkanları ve kabiliyetleri böyle dönemlerde çok daha fazla önem kazanır. Bugün Meclis’te temsil edilen siyasi partilerimiz bir imtihanla karşı karşıyadır.

HASARSIZ GEÇİRMELİYİZ

Kendi siyasi, kişisel hesaplarını ülkenin, milletin ihtiyacının önüne koyanlar hiç şüphesiz milletten gerekli karşılığı görecek. Azınlık hükümetinin milletin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim. Diplomatik, siyasi sıkıntılara, başarılara şahitlik eden birisi olarak bu sürecin sağlıklı şekilde yürümesini diliyorum. Üzerime düşen görevleri yapıyorum. Millet bizi bu makama bu günlerde ülkeyi sağsalim şekilde güvenli limanlara ulaşmak için getirdi. Anayasının verdiği yetki çerçevesinde Türkiye’nin bu dönemi ya yeni hükümeti kurarak ya da kurulmaması halinde seçime giderek sıkıntısız, hasarsız geçirmesini sağlayacağız. Gerek bu süreçte gerekse bundan sonraki süreçte sizlerin fikirlerini önemli görüyorum. Meclis Başkanlığı için birinci tur seçimi yapıldı. Beklenen sonuçlar ortaya çıktı. Yarın (bugün) hayırlısıyla Meclis Başkanı belirlenecek. Sonra Meclis’teki idari yapılanma süratle gerçekleşecek. Sonraki süreçte bizler de üzerimize düşen görevi yapacağız. İşimizi istişareyle yürütmek bizim en ayırt edici vasfımızdır. Önümüzdeki dönem mimarisini fikir birliğiyle oluşturmak arzusundayız.

İSTİŞARENİN İLK ADIMI

Türkiye; Suriye, Irak, Ukrayna’daki gelişmelerden doğrudan, derin etkileniyor. Küresel ekonomik krizin Yunanistan başta olmak üzere çeşitli etkilerini görüyoruz. Seçim dönemindeki hadiselerin vehametinin farkındayız. Bunlar Türkiye için iyi fotoğraflar değil. Kapımıza dayanan sıkıntıların aşılmasında hepimizin üzerine düşen görevler var. Eski milletvekillerinin tecrübesini iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bazı arkadaşlarımızla doğrudan Cumhurbaşkanlığı’nda mesai yapıyoruz. Bazı arkadaşlarımızla çeşitli vesilelerle çalışacağız. Farklı yerlerde faaliyet gösteren engin siyasi tecrübeye sahip arkadaşların birikiminden faydalanacağız. Bu iftar arzu ettiğimiz istişare mekanizmasının ilk adımı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın verdiği iftar yemeğine geçmişte farklı partilerde görev yapan siyasetin ağır topları davet edildi. Yemeğe 527 eski milletvekili davet edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masasındaki isimler dikkat çekti. Erdoğan’ın masasında eski Başbakan Mesut Yılmaz, Yıldırım Akbulut, eski Meclis başkanları Cemil Çiçek, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Bülent Arınç, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in en yakınındaki isimlerden Cavit Çağlar, ANAP’lı eski milletvekilleri Eyüp Aşık, Mehmet Keçeciler, Oltan Sungurlu ve Işın Çelebi, eski CHP’li milletvekili Hakan Tartan ile Saadet Partisi’nin eski Genel Başkanı Recai Kutan ve Hasan Celal Güzel yer aldı. Yemeğin davetlileri arasında eski ANAP’lı Ekrem Pakdemirli, Ülkü Güney, Vehbi Dinçerler, Ali Talip Özdemir ve Cengiz Altınkaya’nın yer alması gözden kaçmadı. Yemekte Binali Yıldırım, Mustafa Varank, Şaban Dişli de hazır bulundu.

4 BAKAN DAVETLİ LİSTESİNDE

İftara davet edilen isimler arasında 17 Aralık operasyonunda isimleri geçen Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan da davet edildi. İftar sofrasının davetli listesinde kabineden üç dönem kuralına takılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Beşir Atalay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız isimleri yer aldı. Listede eski bakanlardan Suat Kılıç, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Kemal Unakıtan, Kürşad Tüzmen, Selma Aliye Kavaf, Hayati Yazıcı, Osman Pepe, Recep Akdağ, Zeki Ergezen, Hilmi Güler gibi isimler de yer aldı.

MÖNÜDE HÜNKAR BEĞENDİ VARDI

Erdoğan’ın iftar sonrasında konuklarla ayaküstü sohbet ederek, hal hatır sorduğu öğrenildi. İftar mönüsünde ise konuklara iftariyeliklerin yanısıra, çorba, börek, hünkar beğendi ve güllaç gibi ikramlar yapıldı.