Erdoğan Lübnanlılara açık çağrı: ''Ülkemize gelen olursa kapımız açık''

Erdoğan Lübnanlılara açık çağrı: ''Ülkemize gelen olursa kapımız açık''
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında "Suriye'den bize ilk etapta 4 milyon civarında mülteci geldi. 3.5 milyon mülteci şu an ülkemizde. Orta Doğu'dan, Lübnan'dan ülkemize gelen olursa biz kapımızı onlara açık tuttuk. Lübnan'da Türkmenler de var. Kapımız açık" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuğu Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Almanya ile gümrük birliği ve vize serbestisi konularını, aynı zamanda savunma sanayii konusunu ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, "İsrail konusunda vicdan sahibi her siyasetçi İsrail'e dur demeli" dedi.

Scholz ise Türkiye ile ilişkileri güçlendirmek istediklerini, Rusya-Ukrayna konusunda aynı düşündüklerini ama İsrail konusunda farklı yaklaştıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün İstanbul Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde basına kapalı bir görüşme yaptı. Görüşme yaklaşık bir saat sürdü.

Görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu. 

Kabulün ardından Erdoğan ve Scholz çalışma yemeğine geçti. Görüşmelerin ardından Erdoğan ve Başbakan Scholz, düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

ERDOĞAN: İŞBİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEYİ ARZU EDİYORUZ

Toplantıda konuşan Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya ile iki büyük devlet arasında olabilecek her alanda yoğun ilişkilere sahibiz" dedi.

Erdoğan, savunma sanayi ile ilgili olarak da "Savunma sanayi ürünlerinin tedariki bağlamında geçmişte yaşanan bazı sıkıntıları artık geride bırakarak işbirliğimizi geliştirmeyi arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

 Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Almanya ile her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. Bugünkü görüşmelerimizi zengin bir gündem üzerine inşa ettik. Kapsamlı bir şekilde ilişkileri ele aldık.

İkili ticaretimiz 50 milyar dolara çıktı. Hedefimiz 60 milyar dolar. Savunma sanayi konusunda geçmişte yaşanan sıkıntıları geride bırakarak işbirliğimizi yükseltmeyi istiyoruz. Bu konuda Scholz'un tutumunu takdir ediyoruz.

Aşırı sağ Avrupa'da yükseliyor. Birçok ülkede iktidar ortağı olacak güce ulaşan akımlar Avrupa'da yaşayan Türkleri tedirgin ediyor. Bölgesel ve küresel meselelerde de fikir alış verişinde bulunduk. AB ile ilişkilerimize dair beklentilerimizi Scholz'a aktardım. Gümrük Birliği ve vize serbestisi konusunda atacakları adımların hepimizin menfaatine olduğunu aktardım.

Gazze ve Lübnan konularını da ele aldık. Bölgede yaşanan insanlık dramı devam ediyor. Acilen kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve İsrail üzerinde gerekli baskı oluşturulması için uluslararası baskı oluşturmak için elimizden geleni yapmamız şart. Vicdan sahibi tüm siyasetçilerin İsrail'e dur demesini bekliyoruz. 50 bini aşkın insan öldürüldü. Çocuk, kadın demeden öldürüldü. Lahey Adalet Divanı'na biz de yaptık birçok ülke de yaptı.

50 bin insanın öldürülmesi, 100 bin insanın yaralanması, herhalde "F-35'lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız" dedirtmez. Öyleyse bu Adalet Divanı niye kuruldu? Yapılan budur. İsrail Dışişleri Bakanı'nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı takip ederseniz, neden bana bu şekilde saldırıyor, siz de bunu sorarısınız umarım."

"LÜBNAN'DAN ÜLKEMİZE GELEN OLURSA KAPIMIZ AÇIK"

"Almanya, Suriyeli suçluların Türkiye'ye iadesi konusunda destek istiyor. Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımı nedir? Avrupa Birliği'ne nasıl destek olabilirsiniz?" sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi:

"Suriye'den bize ilk etapta 4 milyon civarında mülteci geldi. 3.5 milyon mülteci şu an ülkemizde. Sayın Merkel döneminde beraber görüşerek bu süreci çalıştırdık. Kapımız onlara hep açık olmuştur ve şu anda da açıktır. Orta Doğu'dan, Lübnan'dan ülkemize gelen olursa biz kapımızı onlara açık tuttuk. Lübnan'da Türkmenler de var. Kapımız açık."

"İslam düşmanlığı" sorusuna ise Erdoğan şu yanıtı verdi:

"Almanya'da İslam düşmanlığı maalesef devam ediyor. Ortak bir mücadeleyi sürdürme kararını birlikte verdik. PKK ve FETÖ, terör örgütleriyle mücadele konusunda birlikte mücadele vereceğiz."

"İSRAİL KONUSUNDA FİKİRLERİMİZ FARKLI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından sözü alan Şansölye Scholz, şunları söyledi:

"Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Yakın bilgi alış verişlerinde bulunmamız çok önemli. Hem ikili konularda hem de dünyadaki konularda. Ukrayna'ya Rusya'nın saldırısını hepimiz uluslararası hukukun bir ihlali olarak gördük. Ancak bu savaşın sonsuza kadar sürmemesi için ne yapabiliriz? Rusya, tüm Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye atıyor.

Ancak biz İsrail konusunda farklı fikirlere sahibiz. 7 Ekim'deki Hamas saldırısı korkunç bir suçtu.

İkili bir devlet çözümü olmalı. Hem Filistin hem de İsrail için. Göç ve mülteciler konusunda Türkiye önemli çabalar harcıyor. Suriye'deki savaşın sonuçları konusunda Türkiye'ye desteğimiz sürecek. Türkiye ve AB arasında ilişkilerin gelişmesini arzu ediyoruz."

"Almanya, Suriyeli suçluların Türkiye'ye iadesi konusunda destek istiyor. Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımı nedir? Avrupa Birliği'ne nasıl destek olabilirsiniz?" sorusuna Scholz, şu cevabı verdi:

"Bu konuda maddi bir yardım da veriliyor. Göç konusundaki işbirliği için teşekkür ediyorum ama suç işlemiş Suriyeliler konusunda şunu söylüyorum. Suç işleyenler geri gönderilmeli. Afganistan'a bir kısmını gönderdik. Bu konuda birçok partnerimiz var. İşbirliklerimiz var."

"İslam düşmanlığı" sorusuna Olaf Scholz şu cevabı verdi:

"İslam düşmanlığı kabul edilemez. Farklı düşünen insanlar düşman görülmemeli, bir arada yaşanabilmeli. Almanya'da din özgürlüğü önemli bir ilke. Aşırı İslamcı akımlar var, bunlarla mücadele ediyoruz. Ayrıca PKK'nın işlediği suçlar konusunda önemli bir mücadele içinde Almanya."