Erdoğan konuşurken masalara vurdular

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye-Pakistan dostluğundan bahsederken dinleyiciler sık sık masaya vurdu. Bu hareketin Pakistan'da alkışlamak anlamına geldiği öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Parlamentosunda gerçekleştirilecek Ulusal Meclis ve Senato ortak oturumuna katıldı. Erdoğan, Türkiye ile Pakistan arasındaki tarihi dostluktan bahsettiği esnada sözleri sık sık alkışlandı.

Öte yandan Pakistan'da parlamento üyelerinin alkışlamak yerine ellerini masaya vurması dikkat çeken bir diğer detay oldu. Türk kültüründe protesto anlamına gelen ellerini masaya vurma hareketi, Pakistan'da alkışlamak anlamına geliyor.

Erdoğan Pakistan Parlamentosunda yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Pakistan halkının siz kıymetli temsilcilerinin nezdinde buradan herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Şahsıma bu oturumda hitap etme fırsatı verdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Biz burada kendimizi asla yabancı ülkede görmüyoruz. Şu anda biz kendi evimizde sizlerle bir aradayız. Asya’nın en önemli buluşma noktalarından birinde kendimizi evimizde hissediyoruz. Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşlik bağları dünya da pek az ülkeye nasip olur.

Gazneliler devletinin kurucusu Gazneli Mahmut devrinden beri Türkler şu an içinde bulunduğumuz coğrafyanın önemli bir parçası olmuştur.

1915 senesinde Türk askeri şanlı bir direnişle Çanakkale Boğazı’nda savaşırken bu topraklarda yapılan miting tarihin sayfalarına kaydolmuştur. Mitingi tertipleyenler Çanakkale’de savaşan Türk milletine yardım toplamayı amaçlıyordu. Bütün sıkıntılara ve tehditlere rağmen meydanda açılan sergilerde Çanakkale için çok büyük yardım toplandı.

Biz sizi sevmeyeceğiz size muhabbet beslemeyeceğiz de kimi seveceğiz kime muhabbet besleyeceğiz.

Pakistan halkının kurtuluş savaşımız sırasında ekmeğinden arttırıp gönderdiği yardımları hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız. Dün Çanakkale bugün Keşmir. Bizim için Keşmir o dur o olacaktır.

Türki milletini yalnız bırakmayan veda abidesi kardeşlerimizi unutmayacağız. Pakistan ile kardeşliğimizi ebediyen muhafaza edeceğiz. Bizim dostluğumuz menfaatten değil muhabbetten geliyor. Pakistan’ın acısını acımız sevincini sevincimiz başarısını da kendi başarımız olarak görüyoruz.

251 insanımızın şehit olduğu 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonrasında Pakistan halkının duasını hep yanımızda hissettik. Pakistan FETÖ’ye ait okulları Maarif Vakfı’na devrederek gerçekten yanımızda olduğunu gösterdi. Pakistan haklı mücadelesinde dimdik Türkiye’nin yanında yer aldı.

Pakistan kalkınma ve refah yolunda mesafe kaydetmeye devam ediyor. Şüphesiz ekonomik kalkınma bugünden yarına gerçekleştirilecek bir hadise değildir. Kalkınma da istikrar ve güven olmazsa olmaz iki şarttır. Pakistan’ın iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik attığı adımlar daha cazip bir ülke olmasını sağlıyor.

Türkiye Pakistan iş forumunda yatırımcılarımız ile bir araya geleceğiz. Bir kez daha Pakistan ekonomisine olan güvenimizi teyit edeceğiz.

Pakistan’ın terörle mücadelede sergilediği çabaları takdirle takip ediyoruz. Pakistan terörden çok çekmiş bir ülke. Dünyanın en vahşi örgütlerinin hedefinde bir ülke olarak Pakistan’ın karşılaştığı zorlukları gayet iyi anlıyoruz. Pakistan’ın terörle mücadelede yanında olmaya devam edeceğiz.

İslam’da kardeşlik hukuku mümin kardeşine destek olmak yanında sıkıntılarına taraf olmayı da gerektirir. Ancak müminler kardeştir.

Hiçbir sınır hiçbir mesafe mümin gönüller arasında hudut çizemez. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman kardeşimizin yanında durmak görevimizdir. Türkiye olarak bu anlayışla ümmetin arasında ayrılıkları gidermek Filistin Kıbrıs ve Keşmir başta olmak üzere haklı davamızda gayret göstermek için çaba sarf ediyoruz.

İdlib'le ilgili son günlerde attığımız adımların gayesi, 4 milyon mazlumun, rejimin varil bombaları altında can vermesinin önüne geçmektir. İdlib ile ilgili son günlerde attığımız adımların gayesi de daha fazla kayıp verilmesinin önüne geçilmesidir.

Libya'dan Yemen'e kadar çatışmaların olduğu her yerde Türkiye'nin öncelikli hedefi kanı, yıkımı, zulmü ve gözyaşını durdurmaktır.

İsrail saldırıları karşısında onurlu ve kararlı bir duruş sergiledik. Özellikle son zamanda malum gerek sayın Trump ve Netanyahu arasında Kudüs ile ilgili atılan adımla 'barış planı' diye yutturulan plan bir barış planı değil bir işgal projesidir. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir diyerek harem-i şerifi İsrail’in zulmüne terk etmeyeceğimizi tüm dünyaya ilan ettik.

BM Genel Kurulu’nda Keşmir’e sahip çıkarak ülkemizin bu konudaki hassasiyetini bir kez daha ortaya koyduk. Keşmir sorunu ancak adalet zemininin de çözülebilir. Türkiye Keşmir meselesinde adaletin barışın diyalog yolu ile çözülmesinin yanında duracaktır.

Seçiniz...