Erdoğan ile HDP arası Diyanet İşleri kavgası

Erdoğan ile HDP arası Diyanet İşleri kavgası

"Diyanet'i kaldırmakta kararlıyız" diyen HDP'ye üstü kapalı yanıt Erdoğan'dan geldi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Diyanetimizden ne istiyorlar?” sorusuna “Dini özgür bir alan olarak belirlemek istiyoruz. Diyanet’in ayrıştırıcı rolüne son vermek istiyoruz. Israrlıyız. Bunu tabanımıza anlatmakta da hiçbir sorunumuz yok ama Başbakan giderek hiçleşiyor bunu düşünsün” diye yanıt verdi. Önceki gün Batman, Diyarbakır ve Elazığ’da etkinliklerde bulunan Demirtaş, Hürriyet'ten Şükrü Küçükşahin'e özetle şunları söyledi:

“Diyanet İşleri Başkanlığı da YÖK ve MGK gibi devletin hegemonyasını besleyen kurumlardır. Dine hizmet ediliyor gibi davranılıyor ama devlete bağlılık gösteriliyor. Camiler Allah’ın değil devletin idare ettiği yerler gibi oluyor. Biz inançların üzerindeki bütün baskıları kaldıracağız. Başbakanlığa bağlı bir ‘İnanç Genel Müdürlüğü’ kurabiliriz ama Diyanet’i kaldırma vaadimizden hiç vazgeçmeyeceğiz. Hakikiyiz. Hele hele din hizmetini yasaklama gibi saçma sözleri de hiç dikkate almayız. Kuran’ı devletin elinde rehin olmaktan kurtarma vaadidir bizimki. Örneğin sadece Sünni kesime hizmet eden inanç anlayışı toplumumuzda huzursuzluğun, ayrımcılığın beslenme nedenidir. Başbakan emin olsun ki bize oy veren muhafazakârlar da bu vaadimizi anlıyorlar. Çünkü onlar bu akla ve vicdana sahipler. Yani zorunlu din dersinin mantığı olabilir mi?”

‘Diyanet neden eşit mesafede olacakmış!’

Başta HDP olmak üzere partilerin seçim beyannamelerini eleştiren Cumhurbaşkanı, Diyanet’le ilgili tepkilere şöyle yanıt verdi: “Diyanet İşleri neden her inanca eşit mesafede olacakmış. Bu milletin inancı belli”

“Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaşmaktan ne yaparlarsa yapsınlar alıkoyamayacaklar” diyen Erdoğan, şunları söyledi:
 
“Şu anda bir panayır yeri açıldı geçmişte de vardı bir veriyorsa beş vereceğim diyenler ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımıza da bunu özellikle duyurmak istiyorum bir partinin başkanı değilim ama gördüğüm yanlışları söylemek zorundayım. Ortada bir cinayet var müdahale etmek zorundayız.” 
 
‘Kadeh tokuşturuyorlar’
 
“Gezi olayları başladıklarında ekonomiyi durduralım dediler, az önce başkanın bahsettiği malum kurum bazı özel mahfillerde kadeh tokuşturuyorlar. Bu millet size bu kadehleri tekrar tattırmayı nasip etmeyecek. Türkiye ekonomisi zarar gördüğünde bunun ceremesini hepimiz çekmeyecek miyiz? Gezi olaylarında faiz lobilerinde nasıl çalışıldığını hep anlattık. Oradan gizli bir güç devşiriyorlar mı devşiriyorlar. Faiz hiçbir zaman benim ülkemin faydasına olmadı ve olmayacak.” 
 
‘Azat olmadım’
 
“Partilerin beyannameleri birer birer açıklanıyor muhalefet partileri ne vaat ediyor, gördüğüm manzara hiç de iç açıcı değil. Türkiye’nin 12 yıllık birikimini yok etmeyi hedefleyen her saldırı aynı zamanda milletimizin hanesine yazdırmak için mücadele ettiğim kazanımlara yöneliktir. Dolayısıyla bir yerde de şahsıma yöneliktir. Cumhurbaşkanı olmakla ülkenin geleceğine ilişkin sorumluluklarımdan azat olmuş değilim. Tam tersine bu sorumluluklarımın daha da arttığına inanıyorum.”
 
‘Saygı duymak zorunda’
 
“Milli Birliğimize ve beraberliğimize çok büyük zarar veriyorlar. Değerlerimiz yaşamak ve yaşatmak en büyük görevimizdir. Bir taraftan din istismarı yapacaksın öbür taraftan Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaksın. Diyanet İşleri neden her inanca eşit mesafede olacakmış? Bu milletin inancı belli. Bu vatan topraklarında kök salma iddiasındaki her parti, milli birliğimizin ve bekaamızın sembolü olan kutsallarımıza ve onun kurumlarına saygı duymak mecburiyetindedir. Kendi dünya görüşüne ve hayat biçimine saygı gösterilmesini isteyen herkes, önce bu milletin kahir ekseriyetinin inancına hürmetle yaklaşacak. Tek taraflı özgürlük olmaz. Saygı göstermek istiyorsan veyahut saygı görmek istiyorsan önce sen saygı göstermesini bileceksin. İmam hatipler bu milletin bağrında filizlenmiş okullardır, Diyanet İşleri Başkanlığı da milletimize hizmet veren böyle bir kurumdur.”