Erdoğan açıkladı, Türkiye kenevir üretmeye başlıyor

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada enflasyon eleştirilerine yanıt verdi..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 16 yılın enflasyon ortalaması yüzde 9,54. Gerçek ortada, hepsinde tek başımıza iktidarız. Son 30 yıl bunun 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3'' dedi. Erdoğan, 31 Mart kampanyasında asla naylon poşet kullanmayacaklarını bunun yerine file ve bez torba kullanacaklarını söyledi.

Türkiye'de plastik poşet kullanımı tartışmalarına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Arkadaşlara dedimki '31 Mart kampanyasında biz file kullanalım, bez torba kullanalım." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu"nda konuşan Erdoğan, "Plastik poşetlerle ilgili bir savaş başlattık. Malum bin yıl toprak bunu eritemiyor, buna karşı bir savaş. Biz asla naylon poşet kullanmayacağız." ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
 
"Son zamanlar bu plastik poşetler vb. birçok ürünlerle ilgili olarak bir savaş başlattık. Bunun 500 yıl, 750-1000 yıl bunu toprak eritemiyor. Savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Anacağım evde file dokurdu. File ile alışveriş yapar gelirdik. Bunun toprakla bir dostluğu var. O zamanlar bunlar kenevirden yapılırdı. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor. Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şu anda biz de bunun çalışmasını yapıyoruz."

"Bizim beldede amcaoğlunun kazanması lazım veya bizim aşiretten falancanın kazanması lazım, ne yapalım, Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım anlayışına izin vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Bu, işgalin farklı bir türüdür. Bundan sonra bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımızla da daha yakın takibe alacağız. Çünkü bunun adı demokrasi değildir." şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Bu sempozyumun 31 Mart seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını çok ama çok isabetli buluyorum. Türkiye son 5 yıllık dönemde pek çok tarihi hadiseyi üst üste yaşadı. Türkiye'nin yönetim sistemi tartışmaları çok eskilere dayanır. Parlamenter sistem içinde koalisyonlarla geçen yılların ülkemize çok ağır maliyetleri oldu.

ENFLASYON ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Son 30 yıl bunun 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Şu anda muhalefete bakıyoruz enflasyonun en yüksek olduğu dönem şu andaki iktidarın dönemidir diyor. 1989 enflasyon 64,3 tek partili dönem. 1990 enflasyon 60,4 Anavatan iktidarı. 1991 enflasyon 71,1 Anavatan dönemi. 1992 DYP/SHP enflasyon 66. 1993 enflasyon 71,1 DYP/SHP. 1994 burası bir felaket enflasyon 120,3 iktidar DYP/SHP. 1995 enflasyon 76,1 iktidar yine DYP/SHP. 1996 enflasyon 79,8 iktidar Refah/DYP. 1997 99,1 Anavatan/DSP. 1998 enflasyon 69,7. 1999 güçlü iktidar var enflasyon 68,8. 2000 enflasyon 39. 2001 68,5 üçlü koalisyon. 2002 29,8. Ortalaması bu 14 yılın 70,3 enflasyon. Ondan sonra bizim iktidara gelişimizle birlikte koalisyonlar dönemi bitiyor. 16 yılın enflasyon ortalaması 9,54. 2003 12,7. 2004 9,4 2005 7,7 2006 9,7 2007 8,4 2008 10,1 2009 6,6 2010 6,4 2011 10,5 2012 6,2 2013 7,4 2014 8,2 2015 8,8 2016 8,8 2017 11,9 en yüksek 2018 20,3. Ortalama 9,54.

İzmir'de İZBAN'da grev var baktık çözemiyorlar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile iki ay erteledik. Eskiden kağıt üzerinde kalan güçler ayrılığını gerçek anlamda hayata geçiren bir yapı ortaya çıkardık. İnşallah 2019 yılıyla birlikte Türkiye yeni ve güçlü bir yükseliş dönemine geçecektir, bundan kimsenin endişesi olmasın.

''FİLE'' VE ''BEZ TORBA'' MESAJI

Sıfır Atık Projesi konusunda yerel yönetimlerin çok çok kararlı ısrarlı olması gereğini savunuyorum. Son zamanlarda biz bu plastik poşetler bunun benzeri birçok ürünlerle ilgili olarak savaş başlattık. Bunun 500 yıl 750 1000 yıl toprak bunu eritemiyor. Buna karşı bir savaş. Bu savaşımızı kararlı bir şekilde başlattık. Anacığım evde file dokurdu giderdik alışverişi yapardık gelirdik. Gerekirse tekrar yıkıyorsun alışverişe gidiyorsun. Bunun toprakla bir dostluğu var. Bunlar kenevirden yapılıyordu. Keneviri yok ettik. Kenevirden atlet dokurlardı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden Rize'mden keneviri söküp aldılar. Biz şimdi keneviri dışarıdan ithal ediyoruz. Burada kenevire dayalı yapılması gereken bazı şeyler varsa o ithal ürünlerle yapıyoruz. Ama şimdi yeniden bu alanda inşallah Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içerisine giriyor ve bu adımları atacağız. Yeniden bunu üreteceğiz. Arkadaşlara dedim ki '31 Mart kampanyasında biz file kullanalım, bez torba kullanalım.' Biz asla naylon poşet kullanmayacağız. Şu anda bunun çalışmasını yapıyoruz. Güzel olacak şık olacak.

''BUNUN ADI DEMOKRASİ DEĞİL''

'Bizim beldede amcaoğlunun kazanması lazım veya bizim aşiretten falancanın kazanması lazım, ne yapalım, Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım.' Böyle bir şey olamaz. Bu, işgalin farklı bir türüdür. Bundan sonra bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımızla da daha yakın takibe alacağız. Çünkü bunun adı demokrasi değildir. Olmaz böyle şey. Kim oralarda yaşıyorsa seçimi onlar yapsın neticesine de herkes katlansın. Bunlar doğru şeyler değil.

''ŞEHİR DEMEK MEDENİYET DEMEKTİR''

Şehir demek medeniyet demektir. Medine şehir medeni de şehirli anlamına gelir. Bazıları medeniyeti sadece fiziki yapı ve kültürel iklim olarak görür. Halbuki medeniyetin özünde inanç ve ahlak vardır.

YATAY MİMARİ UYARISI

Uzunca bir süredir tüm yerleşim yerlerimizde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Böyle gelmiş böyle gider diyemeyiz. Deniz kenarlarını orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Orman morman ne var ne yok kesiyor atıyor oraya dikey mimari yapayım oradan da malı götüreyim yapılan iş bu. Doğa şöyle olmuş böyle olmuş umrunda değil. Bize de örnek veriyor Manhattan şöyle, batsın senin Manhattan'ın. Çevre ve Şehircilik Bakanıma da söylüyorum kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın yıkmaksa yıkacağız.''

BİNALİ YILDIRIM: İSTANBUL'U 2023'E HAZIRLAMAK İÇİN HAZIRIZ

Sempozyuma, TBMM Başkanı ve AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım da katıldı.

Yıldırım ise, buradaki konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı:

''Gençler sürücüsüz arabalar için belediye başkanları nasıl bir proje düşünüyor bunları soruyorlar. Bugün bunlar hayal değil adım adım hayatımıza giren şeyler. Statükoyu değiştirmek isteyenler fark oluşuruyor ve ismini tarihe yazdırıyor. Türkiye bugüne kadar 4 anayasa yaptı. Ama bu anayasaların hepsinin millet için yapıldığı iddia edilse de hiçbirinin içine millet tam olarak girmedi. Çünkü korkularımızla milletin tehdit olabileceği düşüncesi ile bütün bu değişiklikleri yaptık. Vesayet odaklarının müdahalesi ile yaptık. İlk defa milletin iradesi ile 16 Nisan 2017'de kabul edilen anayasa değişikliğini gerçekleştirdik. Yerel yönetimde kaynak kullanımında ciddi anlamda dikkatli olma ihtiyacı var. İstanbul'a projeleriniz ne diye soruyorlar. Her şeyden önemlisi İstanbul'u deprem tehdidini ortadan kaldıracak çalışmalar yeşil alan ve çevre hassasiyetini sonuna kadar gözetecek yönetim anlayışı trafiğin eziyet olmaktan çıkacak şehre dönüşmesi. İstanbul'un dışı ile ilgili ulaşım iletişim problemi yok. İstanbul'u 2023'e hazırlamak için hazırız.''

Seçiniz...