Ekrem İmamoğlu'ndan AK Partililere: ''Ya ben sizin adayınız olsaydım...''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlResmi olmayan sonuçlara göre İstanbul'da başkanlık yarışını önde bitiren Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü'ndeki görev teslimi sırasında AK Parti seçmenine "Ben sizin adayınız olsaydım ne düşünürdünüz?" diyerek seslendi.
31 Mart yerel seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre İBB'nin yeni Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu 5 yıl boyunca yönettiği Beylikdüzü'ndeki görevini, seçimi kazanan ve mazbatasını alan Mehmet Murat Çalık'a devretti. Devir-teslim töreninde konuşan İmamoğlu, ''Sizinle tabii ki bugün, hem minik bir veda ama aynı zamanda başka bir buluşmanın işaretlerini paylaşmaya geldim. Burada, halkımızın her kesimi var. Allah şahit, bu kardeşiniz tek bir gün siyasi ayrımcılık yapmadan bütün komşularına, dostlarına eşit bakarak, eşit hizmet götürme çabası ortaya koymuştur. Eksiğimiz, hatamız olabilir ama bilin ki, hiç kimseyi birbirinden ayırt etmeden hizmet üretmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada, görev belli. Yapılacak. Allah'ın izniyle, milletimizin verdiği kararla, Saraçhane'de 16 milyon insana hizmet etmeye başlayacağız. Bazıları tartışmalar yapmaya çalışıyor. Bu seçim, vatandaşın vicdanıyla, ahlakıyla ölçtüğü, biçtiği, hak, hukuk, adalet duygularıyla çok net bir şekilde bize teslim edilmiştir. Ben, bunu görüyor ve hissediyorum'' dedi.
Ekrem İmamoğlu, mazbatasını alan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ı makamında ziyaret etti. İmamoğlu, devir-teslim töreninde, ''Allah herkese, böyle mutlu görev teslimleri nasip etsin. Görev teslim edilirken, bir hüzün yaşanır, burada biz mutluluk yaşıyoruz. Çünkü, beraber görev yaptığım bir arkadaşıma görevi teslim ediyorum. Biz, başka bir göreve doğru yürüyoruz. Bu noktada, çok önemli ve özel bir an yaşadığım için çok mutluyum. Gurur duyuyorum. Mehmet Murat Çalık başkanıma hayırlı olsun. Gözüm, zerre kadar arkada değil. Allah yolunu açık etsin. Beylikdüzü, zaten evimiz bizim. Bundan sonra, hangi makamda, görevde olursam olayım, bir gözüm burada olacak. Ama yine de gözüm arkada olmayacak. Beylikdüzü'nün CHP İlçe Başkanı Taşkın Özer'e ve İYİ Parti İlçe Başkanı İskender Duriç Bey'e de teşekkür ediyorum. Taşkın Bey'in bir özelliği var. Bugün itibariyle tarihe geçen bir ilçe başkanı. Hem İBB Başkanı var hem de ilçe belediye başkanı var. Bir de başka yönüyle hem anne tarafından hem de baba tarafından, hem Arhavi'de hem de Fındıklı'da kazandı. Katmerli bir ilçe başkanı. Yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yolumuz devam ediyor'' dedi.
''Mustafa Kemal Atatürk'e layık olman dileğiyle…''
Halef İmamoğlu, selefi Çalık'a mührü devretti. İmamoğlu, ''Bu bayrağa, millete ve bu güzel vatana, kurucu değerlerine ve de kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e layık olman dileğiyle'' diyerek Çalık'a Türk bayrağı rozeti hediye etti. İmamoğlu'nun ardından söz alan Çalık da başkan seçilmesinde katkıda bulunduğunu belirttiği herkese teşekkürlerini sunarak, ''Kendisiyle burada 5 yıl yol arkadaşlığı yapmak benim için gerçekten bir onurdu. Bu noktadan sonra, Beylikdüzü'nde belediye başkanı olarak yoluma devam edeceğim. Sevgili yol arkadaşım, güzel kardeşim Ekrem İmamoğlu'na şunu söyleyebilirim: Gözü kesinlikle arkada kalmasın. Biz, burada kendisinin ektiği fidanları büyüteceğiz. Burası Beylikdüzü. Beylikdüzü, İstanbul'un en mutlu insanlarının yaşadığı kent olmaya devam edecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İmamoğlu'nun, Beylikdüzü'nde 2014 yılında getirmiş olduğumuz baharı, İstanbul'a getireceğine yürekten inanıyorum. Türkiye'de bir dönüşümün başladığına yürekten inanıyorum. Allah, yolunuzu açık etsin başkanım'' şeklinde konuştu.
İmamoğlu ve Çalık, eşlerinin de hazır bulunduğu devir-teslim töreninin ardından Beylikdüzü Belediyesi önünde toplanan yaklaşık 10 bin kişilik coşkulu bir kalabalığa hitap etti. İlk konuşmayı Çalık yaptı. Ardından mikrofonu alan İmamoğlu'nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
''İnsanın evinde olması kadar güzel bir şey yok''
İnsanın evinde olması kadar güzel bir şey yok. Bugün evimde komşularımla, arkadaşlarımla, hemşehrilerimle hatta doğumlarından beri beraber büyüdüğümüz kızlarımız, oğullarımız var, pırıl pırıl çocuklarımız var, onlarla beraber yol yürüdük. Yollarda beraber karar verip, hizmet verdik, bugünlere gedik. Sizden besleniyorum. Beylikdüzü halkıyla beslenerek, onlara hissettiğim sorumlulukla yol yürüyorum. İnsan, akşam eve geldiğinde evdekilere mahcup olmak istemez ya ailesine, inanın ben Beylikdüzü'nde yaşayan 350 bin insanıma mahcup olmadan, işimi, görevimi yapma çabası gösteriyorum. İyi ki varsın Beylikdüzü, iyi ki varsınız değerli komşularım.
''Allah utandırmasın''
Bugün Beylikdüzü'nde yeni bir başlangıca imza atıyoruz. Yol arkadaşı olduğum güzel insan, Mehmet Murat Çalık arkadaşıma görevi teslim ettim. Hayırlı uğurlu olsun Mehmet başkanıma. Allah utandırmasın. Güzel işler yapsın inşallah Beylikdüzü'ne. Sanki malı-mülküymüş gibi makamları devretmekten çekinenler var ya. Görevi devretmek, bir sorumluluk ve vazifedir. Evet, insanların içinde hafif bir burukluk olabilir. Hizmet etmiştir, seçimi kaybetmiştir ya da bir başka göreve gidecektir. Ama bir görevi devretmek de asalettir. Ben, burada başka bir boyut katıyorum. Vallahi, billahi görevi devrederken içim o kadar rahat ve coşkulu ki, bir insan herhalde görev devrederken bu kadar mutlu olabilir. Mutlu bir şekilde görevi devrediyorum arkadaşıma. Çok mutluyum.
''Minik bir veda, bambaşka bir buluşma''
Sizinle tabii ki bugün, hem minik bir veda ama aynı zamanda başka bir buluşmanın işaretlerini paylaşmaya geldim. Burada, halkımızın her kesimi var. Allah şahit, bu kardeşiniz tek bir gün siyasi ayrımcılık yapmadan bütün komşularına, dostlarına eşit bakarak, eşit hizmet götürme çabası ortaya koymuştur. Eksiğimiz, hatamız olabilir ama bilin ki, hiç kimseyi birbirinden ayırt etmeden hizmet üretmeye çalıştık. Geldiğimiz noktada, görev belli. Yapılacak. Allah'ın izniyle, milletimizin verdiği kararla, Saraçhane'de 16 milyon insana hizmet etmeye başlayacağız. Bazıları tartışmalar yapmaya çalışıyor. Bu seçim, vatandaşın vicdanıyla, ahlakıyla ölçtüğü, biçtiği, hak, hukuk, adalet duygularıyla çok net bir şekilde bize teslim edilmiştir. Ben, bunu görüyor ve hissediyorum.
''Toplumun vicdanı, kararı vermiştir''
Başkalarının koltuk sevdasını ben anlamıyorum. Ben, çözemem o işi. Ruhumda öyle bir şey yok. Ya kardeşim, malını-mülkünü devretmiyorsun. Bu millet sana yetki vermiş, demiş ki, ''Görev yap, o koltuğa yapışma. Koltuk sana kimlik katmasın. Sen, vatandaşına hizmet et.'' Biz de onu yaptık. Bundan sonra da aynı ahlakla görev yapacağım. AK Partili hemşehrilerime dün seslenmiştim, bugün de sesleneceğim. AK Parti'ye oy vermiş olabilirsiniz. 1994 yılında, Sayın Cumhurbaşkanı, o dönemde aldığı oylarla, çekişmeli bir yarıştan sonra, İBB Başkanı seçildiği dönemde, SHP ve DYP hükümeti ve karar verici kişiler, hiç tereddüt duymaksızın size, yani Sayın Cumhurbaşkanı'na o dönemde İBB Başkanlığı'nı devretti mi? Hiç tereddüt duydu mu kardeşim? Bitti. 2002 yılında, yine sizin başkanlığınızda, bütün Türkiye'de seçimi kazandınız. Yine aynı dönemin karar vericileri, siyasi partileri, siyasiler, hiç kimse bir şey dedi mi? Görev size verildi mi? Ya bu kadar net. Ben diyorum ki, ''Nedir kardeşim, derdiniz?'' Buradan tekrar AK Partili hemşehrilerime, dostlarıma sesleniyorum. Ben, sizin adayınız olsaydım ne düşünürdünüz? Toplumun vicdanı, kararı vermiştir.
''Hakkınızı helal edin''
Bugün, 28-29 yıldır Beylikdüzü'nde olan bir hemşehriniz olarak, 10 yıllık siyasi yaşamını, bu kente adamış bir kişi olarak, 5 yıllık belediye başkanlığımda bu şehirde yaşayan herkese hizmet etmekten onur ve gurur duyan bir kardeşiniz olarak, Mehmet Murat Çalık kardeşime görevimi teslim ederken, sizden hellalik istemeye geldim. Hakkınızı helal edin. Umuyorum sizlerle, eğer küçük bir münakaşamız ya da hatamız dahi olsa, lütfen hem hakkınızı helal edin hem de sizden özür diliyorum. Bundan sonra, Allah'ım bana hangi görevi nasip ederse, her koşulda, vatandaşımla kucaklaşarak, helalleşerek görevimi çok güzel bir şekilde, demokratik bir şekilde yönetmeyi, insanlarıyla, oy versin ya da vermesin, herkesle güzelce hasbıhal ederek yoluna devam etmeyi bu kardeşinize nasip etsin.
''Çocukları Saraçhane'ye özellikle istiyorum''
Bütün İstanbul'un çocuklarıyla beraber, çocukları özellikle istiyorum, gençleri istiyorum, hepinizle beraber Saraçhane'de buluşma konusunda söz istiyorum sizden. Bu şehrin çocukları, gençleri, kadınları, erkekleri artık kol kola olacağız. İBB makamı, bir kişinin değil, 16 milyon insanın olacak. Şeffaflıkla beraber, siz de bu sürecin en önemli sahipleri olacaksınız. Yolumuz açık olsun. Hep birlikte büyük işler başaracağız. Herkesi sürece, oylara sahip çıkıyor. Size söz verdiğim şeyleri yerine getirdiğim için dünyanın en mutlu insanıyım. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Allah razı olsun hepsinden.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol