Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan fahiş fiyatlara boykot çağrısı: ''Fahiş fiyatlı ürünü boykot edin''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlCumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde fahiş fiyatlar için vatandaşa "fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin" çağrısı yaparken, yüzde 30 ile beklentinin altında kalan asgari ücret için de "Çatlasanız da patlasanız da biz adımlarımızı hesaplayarak atarız. Tabanı belirledik, işveren fazla verirse niye verdin demeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada teşkilat çalışmaları, ekonomi politikaları ve yeni projeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partinin birlik ve dayanışma ruhuna vurgu yaparak, “Bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz tüm kardeşlerimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Partimizi hak ettiği yere taşımak için ne gerekiyorsa yapacağız. Kırgınlıklar varsa göz ardı etmeyecek, kalpleri tamir etmeye çalışacağız.” dedi. Teşkilat çalışmalarına katılımı artıracaklarını belirten Erdoğan, küskün olanlara ulaşacaklarını ifade ederek, “Küsenin kapısını biz gidip çalacağız.” dedi.
Erdoğan, "Çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız. Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse, bu bizim de -evvelallah- içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan, belki birilerine göre tutarlı değildir ama, rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturuyor." dedi
Erdoğan, 2025 yaz aylarında sosyal konut seferberliği başlatacaklarını belirterek, "Deprem bölgelerindeki inşaat faaliyetlerinin önemli oranda biteceği yaz aylarında ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz. Sabit ücretli vatandaşlarımızın satın alabileceği fiyatlarla 1+1 konutlar üreteceğiz. Böylece konut ve kira fiyatlarında oluşan balon kendiliğinden sönmeye başlayacaktır" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sevgili Bursalılar, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, genç kardeşlerim, muhterem hanımefendiler sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum.
Medeniyet şehrimiz, kültür şehrimiz Bursa'da olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sınırlar değişir, zaman değişir ama Bursa'nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez. Bursa Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa'da Balkani Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa'da kardeşlerimiz huzur içinde güven içinde yaşıyor. Bursa Halep'in, Humus'un da kardeşidir. Şam'ın da kardeşidir. Rabbim Bursa'yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun.
Kırgınları göz ardı etmeyeceğiz, kalpleri tamir etmeye bakacağız. Teşkilatlarımızdan ayağı kesilenler varsa onları mutlaka bulacağız. Parti çalışmalarına dahil edeceğiz. Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz tüm kardeşlerimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Önümüzdeki dönemde de çizgimizi koruyacağız. Saflarımızı daha da sıklaştıracak, partimizi hak ettiği yere tekrar taşıyacağız.
Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken, yokluk zamanda partimiz için ayakkabısı çamurlanmış, varını yoğunu seferber edenleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar o fedakarlık abideleridir. Küsenin kapısını biz gidip çalacağız. Partimizi Bursa'da her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa tekrar biz yapacağız. Roman kardeşlerimiz; evde oturan ölür, diyor. Bizim de yapmamı gereken işte budur. Evde veya il ilçe binasında oturmayacağız, sürekli sahada olacağız.
'Ekonomi programımızın temel gayesi milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir. Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon tüm kötülüklerin anası konumundadır. Bu noktada konut ve kira fiyatları çok önemli rol oynuyor.
Ulaştırmada, konutta, enerjide, tarımda, savunma sanayinde Türkiye tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. Artık dünyada itibarı artan bir Türkiye var. Tüm bu söylediklerimi ve çok daha fazlasını yere sağlam basarak yaptık. Şahsi çıkarlarımız değil, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'nin menfaatini düşünüyoruz.
BOYKOT ÇAĞRISI
Faizle iza edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi kolaylaştırmıyor zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayan ve bunu olabildiğince istismar eden bir kesim var.
Ama bunların da üstesinden geleceğiz. Esasen bu konuda en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürünleri ve hizmetleri boykot etmeleridir. Satılmayan ürünün, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır.
Gelişmiş bazı ülkelerdeki tüketiciler bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yaparak hükümetlerine yardımcı olurlar. İnşallah bizde de bu kültür yavaş yavaş gelişecek ve oturacaktır.
Devletin ilgili kurumları bir taraftan tüketici diğer taraftan çift kanatlı bir mücadeleyle inşallah tamahkarlık meselesini hal yoluna koyacağız. Burada şunu da söylemek durumundayım, hem enflasyonun artışında hem de onu aşan hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde konut ve kira fiyatları çok önemli rol oynuyor.
Enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyoruz. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız.
2025 bunun işareti de olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu adımı atacağız. Bu bizim artık olmazsa olmazımız. Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, hiç şüphesiz son günlerin en çok tartışılan konusu 22.014 lira olarak belirlenen asgari ücret rakamıdır.
'ÇATLASANIZ DA PATLASANIZ DA BU HESAP YERİNDE'
Hemen birileri çatladı patladı. Kusura bakmasınlar, çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız.
Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse, bu bizim de -evvelallah- içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan, belki birilerine göre tutarlı değildir ama, rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturuyor.
Bu istihdam, enflasyon ve gelir arasında dengeyi gözeten bir rakamdır. Biliyorsunuz asgari ücret çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır.
İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin, onların önünü kesen yok. Bizler "Sen niye bu kadar verdin?" demiyoruz. Biz tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksin, ver. Elini tutan yok, cebine müdahale eden yok. Gelişmiş ülkelerde saat ücreti şeklinde belirlenen bu rakam Türkiye'de aylık maaş olarak uygulanıyor. Bilhassa büyük şehirlerimizde yaşayan kardeşlerimizin kahir ekseriyeti asgari ücretin üzerinde rakamlara çalışıyor. Şu anda 50.000, 60.000 asgari ücret alan işçiler var. Bunlara müdahale ediyor muyuz? Hayır. Ayrıca çalışanlarımız yol, yemek vesaire isimler altındaki ödemelerle birlikte fiilen çok daha yüksek bir ücret alıyor. Buna rağmen biz tüm hesaplarımızı, asgari ücret alan bir kişinin hayatını rahatça idame ettirebilmesini temin edebilecek şekilde yapıyoruz. İstihdamda bir kayıp ve gerileme yaşanmasını da arzu etmiyoruz.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol