Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz kuru açıklaması

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski AK Partili vekiller ile iftar programında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de eski milletvekilleri ile iftarda bir araya geldi.

Konuşmasına yarın milletvekili adaylarının tanıtım toplantısını yapacaklarını ve seçim beyannamesini ilan edeceklerini hatırlatarak başlayan Erdoğan, "Her zaman söylediğim gibi AK Parti'deki her görev gibi milletvekilliği de bir bayrak yarışıdır. Kimi bir dönem, kimi birkaç dönem hizmet eden arkadaşlarımız yerlerini yeni isimlere bırakıyorlar." ifadesini kullandı.

Erdoğan, ara vermiş olanlardan yeniden göreve davet ettikleri kişilerin de bulunduğuna dikkati çekerek, "Mesela, 24 Haziran listesinde daha önceki milletvekillerimizden çok sayıda isim yeniden görev üstlendiler. Aynı şekilde eski milletvekillerimizden bürokraside, sivil toplum faaliyetlerinde hatta diplomaside faydalandığımız isimler var. Dolayısıyla amaç hizmet etmekse bunun çok farklı yolları var." diye konuştu.

Doğrudan milletin iradesiyle gelinen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yerinin ayrı olduğunu vurgulayan Erdoğan, AK Parti'yi kurdukları günden beri hep milli iradenin ve onun tecelligahı olan Meclisin önemine ve üstünlüğüne işaret ettiklerini belirtti.

Erdoğan, bunun için AK Parti'yi milletin kurduğunu, bugüne kadar verdikleri tüm mücadeleleri de millet için ve milletle yürüttüklerini söylediklerini aktararak, "Sizlerin, Mecliste AK Parti safında verdiğiniz mücadeleyi de işte bu çerçevede değerlendiriyor ve bir kez daha teşekkür ediyorum." dedi.

Her seçimin önemli olduğuna ama 24 Haziran seçimlerinin ise Türkiye için çok daha farklı bir öneme sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, 2014 yılının Ağustos ayında ilk defa cumhurbaşkanının doğrudan milletin oylarıyla belirlendiğini hatırlattı.

Erdoğan, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin eski sistemin artık iyice tökezlemeye başladığının işaretleri olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ardından 15 Temmuz darbe girişimi hadisesini yaşadık. 15 Temmuz'dan sonra bu ülkede artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam edemeyeceği bir kez daha ortaya çıktı. Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteğiyle ülkemizde yönetim sistemini kökten değiştirmeye yönelik bir anayasa değişikliği yaptık ve bunu milletimizin takdirine sunduk.

16 Nisan'da milletimiz tarafından kabul ve tasdik edilen bu anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçme kararı aldık. Anayasa değişikliğine göre, seçimlerin 2019 Kasım'ında yapılması gerekiyordu, sizlerin de yakından takip ettiği sürecin sonunda 24 Haziran'da erken seçime gitme kararı aldık. Bu seçimle yeni yönetim sistemimiz de devreye girmiş olacak. Dolayısıyla 24 Haziran seçimleri herhangi bir seçim değildir."

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin aynı gün yapılacağını belirterek, bu seçimlerde ilk defa partilerin kendi aralarında ittifaklar kurarak, milletin karşısına çıkacaklarını anlattı.

AK Parti'nin, MHP ve BBP'nin de desteklediği Cumhur İttifakı ile seçime gittiğinin altını çizen Erdoğan, "Buna karşılık ana muhalefet partisinin öncülüğünde ayrı bir ittifak kuruldu. Ayrıca herhangi bir ittifaka dahil olmadan seçime giden partiler de mevcut. Cumhur İttifakı, diğerlerinden farklı olarak şahsımı 'ortak cumhurbaşkanı' adayı olarak ilan etti. Diğer ittifaktaki her parti ise ayrı cumhurbaşkanı adayı çıkardılar. Böylece bu ittifakın, ülkenin yönetiminde talip olmak için değil, taktik bir amaçla kurulduğu ortaya çıkmış oldu." değerlendirmesinde bulundu.

"TAMAMEN HASBİ BİR ŞEKİLDE ÇIKIYORUZ"

"Biz, her zaman olduğu gibi yine riyasız, hesapsız, kitapsız tamamen hasbi bir şekilde çıkıyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muhalefet partileri kendi içlerinde ve kendi aralarında o kadar çok alavere dalavereye girmiş durumdalar ki biz takip etmekte dahi zorlanıyoruz. Bir bakıyorsunuz milletvekilleri gidiyor geliyor, bir bakıyorsunuz başka adayların imza barajını aşabilmesi için teşkilatlar seferber oluyor, bir bakıyorsunuz listelerde olmadık isimlere yer veriliyor. Açıkçası bizim öyle alengirli işlere aklımız ermez. 

Bizim siyasetimiz, samimiyet siyasetidir, bunun için cumhurbaşkanı adaylığımızı vakitlice ilan ettik. İttifak içinde olduğumuz partilerle hangi şartlarda bir araya geldiğimizi milletimizle paylaştık. Önceki gün milletvekili aday listemizi de Yüksek Seçim Kuruluna teslim ettik. Bütün bunların ardından da 'Vakit Türkiye vaktidir; vakit birlik vaktidir' deyip, irade, erdem, cesaretle Türkiye'yi şahlandırmak için yola çıktık."

Cumartesi günü Erzurum ile mitinglere başladıklarını açıklayan Erdoğan, "Her gün bir veya iki ilde mitingimizi yapacak, ayrıca iftar programları ve televizyon programlarıyla seçimlere kadar durmadan çalışacağız." dedi.

Erdoğan, aday listelerinin eksiği veya fazlasının olabileceğine de değinerek, "Ama şundan herkes emin olsun ki, milletimizin huzuruna mümkün olan en ideal kadroyla çıkmak için samimi bir gayret ortaya koyduk. Listeler açıklanana kadar elbette tatlı bir rekabet, yarış olmuştur. Pazartesi akşamından itibaren bütün bunlar geride kalmıştır. Bundan sonra herkese düşen görev, 24 Haziran'a kadar tüm gücüyle ve imkanlarıyla AK Parti çatısı altında çalışmaktır." diye konuştu.

Salondaki milletvekillerine, "AK Parti'nin seçimlerdeki en büyük güçlerinden biri de sizlersiniz." şeklinde seslenen Erdoğan, "Geçmişte Meclis çatısı altında edindiğiniz tecrübeler, teşkilat çalışmaları konusundaki birikiminize, desteğinize ve katkınıza ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.

"HERKES LİYAKAT SAHİBİDİR"

Erdoğan, pazartesi günü Bosna Hersek dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı sohbetteki bazı ifadelerinin bir kısım kişilerce yanlış anlaşıldığını öğrendiğini aktardı. AK Parti'nin gerek bu listede yer alan, gerekse geçmiş seçimlerde aday gösterdiği herkesin liyakat sahibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Öyle olmasa zaten partimizde görev alamazlar. Milletvekillerimizden beklentimiz, partimizi seçim çevrelerinde ve Mecliste en güçlü şekilde temsil etmeleridir. Seçim çevresiyle irtibatı zayıf, Mecliste herhangi bir varlık gösterememiş, üstelik de milletvekilliğinin asgari gereği olan komisyon ve genel kurul çalışmalarını dahi ihmal etmiş isimlerin durumunu elbette dikkate aldık.

Ama her dönem bu yüzden liste dışı bıraktığımız isimlerin sayısı bir elin parmaklarını dahi geçmez. Bu tür istisnalar dışındaki her arkadaşımız, özellikle Allah ömür verdikçe beraber yol yürümek benim için bir şereftir, şereflerin en büyüğüdür. İşte bugün burada sizlerle olan birlikteliğimiz bunun en büyük ispatıdır. Rabbime bana sizler gibi yol, dava ve çalışma arkadaşları verdiği için hamdediyorum. İnşallah 24 Haziran'da seçilecek milletvekillerimizle de aynı şekilde mesai sarf edecek, milletimizle birlikte hizmet vereceğiz."

"GERİSİ GAYRET, ZAMAN, NASİP MESELESİDİR"

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisinin seçilmesi, Mecliste AK Parti'nin en güçlü şekilde temsil edilmesi için önce kendi aralarındaki birliği, beraberliği, kardeşliği ve dayanışmayı güçlü tutmaları gerektiğinin altını çizdi.

AK Parti'nin, diğer bazı partiler gibi tüm enerji ve zamanını iç mücadelelerine harcayan bir parti olmadığına ve olmayacağına dikkati çeken Erdoğan, "Bizim için asıl olan milletimize hangi hizmetleri verebildiğimiz, ülkemize hangi projeleri kazandırabildiğimizdir. Gerisi gayret, zaman, nasip meselesidir. 'Kim var?' denildiğinde, sağına soluna bakmadan 'Ben varım' diyenler oldukça, bu dava hep daha ileriye gidecektir. 24 Haziran için de 'Kim var?' diye bakıyoruz ve hamdolsun arkadaşlarımızın çok büyük bir bölümünün burada olduğunu görüyoruz." diye konuştu.

Konuşmasında, son günlerde döviz kurlarında yaşanan dalgalanmayla ilgili görüşlerini de paylaşmak istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde, kurda yaşanan kısmi dalgalanma, kesinlikle Türkiye'nin ekonomik gerçekleriyle uyumlu değildir. Türkiye, geçtiğimiz yıl yüzde 7,4 büyüyen halen bu düzeyde bir büyüme eğilimini sürdüren bir ülkedir. İhracatımız nisan ayı sonu itibariyle 161 milyar doları geçti. Yıl sonunda 170 milyar doları aşacak görünüyor." diye konuştu.

Turizmde 40 milyonun üzerinde turist, 30 milyar doların üzerinde turizm geliri bekledikleri bereketli bir sezona adım attıklarına işaret eden Erdoğan, "Bankalarımız, Amerika'daki, Avrupa'daki muadil kuruluşlarının iki katı daha güçlü sermaye yeterlilik rasyosuna sahiptir. Kamu borçlarının yüzde 8,4 olan milli gelirimize oranı bakımından da gelişmiş ülkelerin çoğunun önündeyiz." ifadelerini kullandı.

Böyle bir ortamda Türkiye'deki döviz kurunun yükselmesinin sebeplerinin doğru tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Her şeyden önce kurdaki dalgalanma sadece ülkemizle ilgili değildir. Küresel düzeyde yaşanan bir sorundur." şeklinde konuştu.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin bu dalgalanmayı daha derinden hissettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemizle ilgili uluslararası alanda eskiden beri var olan kimi olumsuz yaklaşımların etkisiyle bizim bu süreçten biraz daha fazla etkilendiğimiz de bir gerçektir. 15 Temmuz darbe girişiminden, terörle mücadele operasyonlarına, sınır ötesi harekatlarına kadar her konuda yalnız bırakılan ve haksız yere töhmet altına sokulan Türkiye, benzer bir durumla karşı karşıyadır. Bir kez daha söylüyorum; finans piyasalarındaki gelişmelerin, ekonomimizin gerçekleriyle bir ilgisi yoktur. Bununla birlikte ortada üstesinden gelemeyeceğimiz bir sıkıntı da yoktur.

Şahsım başta olmak üzere Başbakanımız ve ekonomi yönetimimizle gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ekonomi yönetimi içerisinde farklı düşünen arkadaşlarım da olabilir, onu da açık söylüyorum. Milletimizi huzursuz etmeye yönelik dedikodulara kimse itibar etmesin. Şu hususun herkes tarafından bilinmesini istiyorum, Türkiye olarak, makro finansal istikrarı önemsiyoruz. Seçimin hemen ardından enflasyonu indirmek ve cari açığı azaltmak için gereken tedbirleri bir defa kesinlikle çok daha farklı bir şekilde devreye sokacağız."

"Kısa vadede kurdaki dalgalanmanın önünü kesebilecek imkanlara da sahibiz" ifadesini kullanan Erdoğan, ekonomi ile ilgili farklı görüşlerin tartışılmasının başka, serbest piyasa kuralları ve kurumlarının işleyişinin ise daha farklı bir şey olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye, serbest piyasa ekonomisini tüm kurallarıyla ve kurumlarıyla uygulayan bir ülkedir. Bugün olduğu gibi yeni yönetim sisteminde de para politikalarında küresel yönetişim ilkelerine bağlı kalmayı sürdüreceğiz ama küresel yönetişim biçimlerinin de ülkemizi bitirmesine müsaade etmeyeceğiz, onu da açıkça söylüyorum. Özellikle mali disiplinin süreceğinden ve finansal istikrarın gereğinin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ben tüm halkıma tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, lütfen kendi yerli paranızı dövize değişmeyin. Yerli paramızla hareket etmeye devam edelim. Millilik budur, yerlilik budur, vatanseverlik budur. Eğer buna sahip çıkarsak bilesiniz ki yarınlar bizim için çok daha farklı olacaktır. Bugüne kadar pek çok badireyi atlatmış olan Türkiye Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile bu meselenin de üstesinden gelecektir."

"BİZİM SİZİNLE GÖNÜL BAĞIMIZ ASLA KOPMAZ"

AK Parti'li olmanın kolay olmadığını ve bu sıfatı taşımaya talip olmanın vesayetle mücadeleye azmetmek demek olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu sıfatı üstlendiğimizde bölgemizde PKK'sından FETO'suna kadar, DEAŞ'ına kadar ne kadar terör örgütü varsa hepsinin karşısına çıkmayı göze aldık demektir. Bu sıfatla dışarıya yöneldiğimizde 'one minute'den başlayıp 'dünya 5'ten büyüktür' itirazına kadar bütün bunlar koca bir yükü üstlendik demektir. Bu sıfatla yola çıktığımızda Türkiye'yi cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların üç kat, beş kat, on kat fazla hizmetle tanıştırmaya ahdettik demektir. Bu sıfata bir defa sahip olduğumuzda durmak yok yola devam misali ülkeye ve millete hizmet yolculuğunuz hiç bitmeyecek demektir. Sizler AK Parti'li olmuş ve bu sıfatı bir daha çıkarmamacasına yüreğine nakşetmiş kardeşlerimizsiniz. Onun için nerede olursanız olun bizim sizinle gönül bağımız asla kopmaz."

Merhum Neşet Ertaş'ın, "Gönül dağı yağmur, boran olunca, akar can özümden sel gizli gizli, bir tenhada can cananı bulunca, sinemi yaralar dil gizli gizli. Dost elinden gel olmazsa varılmaz, rızasız bahçenin gülü derilmez, gönülden gönüle gider yol gizli gizli" şeklindeki dizelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Evet, bizim gönüllerimiz arasındaki o yol Allah'ın izniyle hiçbir zaman kapanmayacak. AK Parti'nin mücadelesi Türkiye'nin mücadelesidir, öyle ki AK Parti'nin kaderi ile Türkiye'nin kaderi adeta özdeş hale gelmiştir. Bunun için Türkiye'ye saldıranların öncelikli hedefi AK Parti oluyor. Şu anda yapılan da şurada bir ay var, Türkiye'de AK Parti'yi nasıl sindiririz budur, hatta Erdoğan'ı nasıl sindiririz, budur.

Sizlerden AK Parti'ye değil, ülkenize sahip çıkmanızı, milletimize sahip çıkmanızı, evlatlarınızın geleceğine sahip çıkmanızı istiyorum. 24 Haziran bu bakımdan tarihi bir dönüm noktasıdır. Türkiye'nin 16 yıllık kazanımlarına saldıranlara, geleceğini karartmak isteyenlere hep birlikte fırsat vermeyeceğiz. Bunun yolu seçimlere kadar sahayı karış karış dolaşmaktan, milletimizin kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmaktan, gönüller kazanmaktan geçiyor." 

Katılımcılara "Sizleri sahada hep beraber görmek istiyorum" diye seslenen Erdoğan, "Unutmayınız, 24 Haziran'dan sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hayata geçirdiğimizde ülkemizi birlikte yöneteceğiz ama bunun için önce 24 Haziran'da hem cumhurbaşkanlığında, hem milletvekilliğinde çok iyi bir netice elde etmemiz gerekiyor. Gayretiniz, fedakarlığınız, katkınız, muhabbetiniz, sevginiz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Tüm katılımcıların ramazanı şerifini tebrik eden Erdoğan, katılımcılara çalışmalarında başarılar diledi.

Seçiniz...