CHP'li Yılmaz: "Ağzımızın tadı kaçtı..."

CHP'li Yılmaz: "Ağzımızın tadı kaçtı..."

CHP'li Öztürk Yılmaz, Ankara'daki bombalı saldırı hakkında konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101'inci yıl dönümü nedeniyle Kayseri'de düzenlenen panelde konuştu. Yılmaz, "Ben de Musul'da 101 gün esir kaldım. Bu esaretin hüznü, 101'inci yılındaki bu zaferle inanın unutuluyor" dedi. Ankara'daki bombalı terör saldırısının ardından herkesin daha tedirgin olduğunu söyleyen Yılmaz, "Kendi öz yurdumuzda adım atarken 2 defa düşünüyoruz. Maalesef riskli ve acılı bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.

Erciyes Üniversitesi İktisadi İdari İlimler Fakültesi Konferans Salonu'nda "Çanakkale'den Günümüze" konulu panele katılmak için Kayseri'ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, öncesinde partisinin il teşkilatını ziyaret etti. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ve CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Çanakkale Zaferimizin yıl dönümü. Bu ülke için canını feda eden insanlar, ülkemizin bayrağı için can veren şehit olan, esir düşen bütün insanlarımıza minnet duygularımızı belirtiyoruz" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN HİÇBİR YERİ SAKİN DEĞİL, TADIMIZ KAÇTI'

Ülke gündemine yönelik de açıklamalarda bulunan Yılmaz, Türkiye'nin karanlık bir süreçten geçtiğini savundu. Yılmaz, şunları söyledi:

"Ülkemiz bugün karanlık bir süreçten geçiyor. Terör almış başını gidiyor. Ankara o kadar sakin değil artık. Türkiye'nin hiçbir yeri sakin değil. Kendi vatanımızda ne yazık ki tedirgin olduk, ağzımızın tadı kaçtı. Kendi öz yurdumuzda adım atarken 2 defa düşünüyoruz. Maalesef riskli ve acılı bir dönemden geçiyoruz. CHP olarak terörü en şiddetli şekilde kınıyoruz. Terörün hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir şey terörü meşru kılamaz. Terörle gidilecek hiçbir yerin olmadığını belirtmek istiyoruz. Ülkemizin böyle bir saldırıya maruz kalması kabul edilebilir bir durum değil. Ben inanıyorum ki Türkiye'de ülkeyi seven milyonlar, yurtseverler var. Biz bunu defedeceğiz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Kendi yurdumuzda korkutulmak, sindirilmek ve hayat tarzımızın değişmesini istemiyoruz. Ve kimsenin de buna gücünün yetmeyeceğini göstermek istiyoruz. Birlik, bütünlük içerisinde kendi değerlerimize, geleneklerimize kendi özgürlük anlayışımıza uygun olarak cumhuriyetin bize sağladığı bu değerleri yaşatmak istiyoruz. Kayseri'ye resmi olarak ilk defa geliyorum. Daha önce iki defa gelmiştim. Kayseri Anadolu'da çok hikâye yazan, başarı hikayesi yazan bir şehir. Bu yörenin insanları büyük fedakârlıklar göstererek, ülkenin sanayisinin gelişmesine katkılar sağlamış. Zekası ile her zaman ön plana çıkmış, değerleri ile Türkiye'ye her zaman örnek olmuş bir kent."

'KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞINDAN YANAYIZ'

Siyaset gündeminde tartışılan dokunulmazlık konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, kürsü dokunulmazlığını savunduklarını belirterek, "Dokunulmazlıklar konusunda bizim duruşumuz net. Biz kürsü dokunulmazlığı dışında milletvekillerinin, herkesin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda bir şey gelirse destekleyeceğiz. Doğrusu şu Batıda kürsü dokunulmazlı kutsaldır. Kürsüde söylenen, yapılan yorumlardan dolayı kişi sorumlu tutulmamalıdır. Bunun dışında kaldırılmasından yanayız" diye konuştu.

'MUSUL'DA 101 GÜN ESİR KALDIM'

Suriye'de yaşanan gelişmeler ile ilgili de sorulan bir soru üzerine açıklama yapan Yılmaz, Musul'da esir kaldıkları günlere atıfta bulunarak, "Bugün Çanakkale Zaferimizin 101'inci yıl dönümü. Ben de Musul'da 101 gün esir kaldım. Bir esaretin hüznü, 101'inci yılındaki bu zaferle inanın unutuluyor" dedi.

'HÜKÜMETTE YANLIŞI DÜZELTME KONUSUNDA BİR İRADE GÖRMÜYORUZ'

Alanının dış politika olduğunu ve milletvekili olmadan önce de iktidar partisini Suriye politikası konusunda uyardığını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

"Benim alanın dış politika alanı Maalesef Suriye'de bir bölünme parçalanma söz konusu. Suriye'nin ben daha meclise gelmeden önce seçim kampanyasını yaparken Ardahan'da demiştim ki "Suriye eski Suriye olmayacak. Suriye bölünüyor." Bu Suriye'de rejim değişikliğine kalkan iktidar yanlış yaptı. Suriye politikamız baştan aşağı yanlış. Çünkü bize düşman, hasmane oluşumlar olacak o bölgede. Terör örgütleri oraya hâkim olacak. Ve ne yazık ki o dönem söylediklerimiz bugün gerçekleşiyor. Güney sınırımızda bu hasmane oluşumlar Türkiye'nin güvenliği açısından büyük risk ve tehlike oluşturuyor. Bunun artık görünmesi gerekir. Ama bir yanlış yola girildi. O yanlış yolunda düzeltilmesi konusunda bir irade görmüyoruz. Bizi en fazla üzen bu. Emevi Camiinde namaz kılınacaktı. Suriye'de bir ayda Esat gönderilecekti. Bugün maalesef farklı bir tablo çıktı ve Suriye'deki politika alt üst oldu. Bunu düzeltecek bir irade lazım yok. Dış politikadaki bu başarısızlığı maalesef giderebilecek bir irade görmüyoruz. Bizi en fazla üzen bu." "GÜNEY SINIRIMIZDA DOSTUMUZ KALMADI'

Yaşanan olaylara parti anlayışı ile bakmadığını anlatan Yılmaz, "Ülke olarak hata yaptık maalesef bölgedeki dengeler aleyhimize dönüyor. Dostumuz kalmadı. Bütün unsurlarla kavgalıyız. Bu kadar bölünmüşlükten sonra bir yapının, bir üniter yapının ortaya çıkması iyice zor. Maalesef bizim güney sınırımızda öyle bir noktaya geliyor ki, Türkiye'nin artık güney sınırı ciddi manada güvenlik sorunu haline geliyor. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Duymak isteyen kulaklara sesleniyoruz, görmek isteyen gözlere göstermek istiyoruz. Ama bu konuda politika değişikliğinin olduğunu da görmüyoruz. Bundan üzüntü duyuyoruz. Umuyorum Türkiye hükümet bu politika değişikliğini yapar, Amerika'nın yaptığı gibi başka ülkelerin gözden geçirdiği gibi bir politika değişikliğine gidilir. Biz bu uyarımızı yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" dedi.