Chp'den Dokunulmazlık Çağrısı

TBMM (AA) - MELTEM ÖZTÜRK - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, anayasanın dokunulmazlıkla ilgili maddesinin değiştirilmesi çağrısında bulunarak, "İktidar partisinden gelebilecek olumlu her türlü adıma, hızla olumlu cevap vereceğiz. Dört parti seçim bildirgelerine bağlı kalsın, arkasında dursun, bu sorun Meclis için bir kaç günlük meseledir. Bir saatte yazarız, bir haftada hallederiz, haftayı bulmadan çözeriz" dedi.

Özel, milletvekilliği dokunulmazlıklarıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

CHP'nin, bütün dokunulmazlıkların, kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırılması çağrısında bulunduğunu belirten Özel, fezlekeleri teker teker ele alıp, konuşmak yerine, "Gelin, dokunulmazlık kapsamını ele alalım" dediklerini aktardı.

Özel, dokunulmazlıkların teker teker ele alınması halinde, her partinin kendi pozisyonuna, konjonktüre göre bakacağını, bir şey söyleyeceğini, AK Parti, HDP, MHP'nin birçok çelişki yaşayacağını savundu. Özel, "AKP'ye, 'Bu suça evet diyorsun da yolsuzluğa, rüşvete aracılık etme suçunda neden böyle davranmıyorsun?' diye sorulacak. MHP, HDP'lilerin dokunulmazlığı noktasındaki tavrını diğer konuda sürdüremediği takdirde bunu izahta güçlük çekebilecek" diye konuştu.

"Gelin hep beraber Türkiye'de dokunulmazlık kavramını tam bir mutabakatla değiştirelim" çağrısında bulunan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP, HDP'liler için dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyor. HDP, AKP'ye dokunulmazlık hatırlatması yapıyor. MHP, geçmişten beri bu konuda özellikle yolsuzluk konusundaki duyarlılığını ortaya koyuyor. Bütün dokunulmazlık şemsiyesinin daraltılması, kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırılması siyaset kurumunu da rahatlatır, Türkiye'de bilerek yükseltilmekte olan tansiyonu da düşürür. Dört partiye yaptığımız çağrıyı tekrar etmeye devam edeceğiz.

Türkiye'de dokunulmazlığı yasama dokunulmazlığıyla sınırlayalım, bunun için ne yapmak gerekiyorsa hep birlikte yapabiliriz. Bunun için anayasanın dokunulmazlıkla ilgili maddesinin değiştirilmesi gerekir. Bunu tam bir mutabakatla yaparsak sorun kökten hallolmuş olur. Bu ne taziyeyi koruma altında tutar ne yolsuzluğu koruma altında tutar ne de başka bir şeyi. Bundan sonra da siyaset kurumu itibar kazanır, milletvekili hesap vereceğini bilir, görüş açıklarken özgür ama suç işleme noktasında vatandaşla eşit olduğunu bilir."

- "Başka krize kadar ötelemek anlamına gelir"

Dokunulmazlıkların dönem sonuna mı bırakılması yoksa bir an önce mi ele alınması gerektiğinin sorulması üzerine Özel, dokunulmazlık dosyalarının dönem sonuna bırakılmasının, dokunulmazlık sorununu bir başka krize kadar ötelemek anlamına geldiğini belirtti.

Özel, "Bu işi ne sona bırakalım ne öteleyelim. Bu işi Meclis'te mutabakatla çözebiliriz. O zaman bir daha hiç dokunulmazlık konuşulmaz. Hepimiz biliriz ki kürsüde söylenen söz ve bunun dışarıda tekrarı, dokunulmazlık kapsamındadır" dedi.

Dokunulmazlıkların ayrı ayrı gelmesi halinde CHP milletvekillerinin, gelen evraka, anayasanın ilgili maddesine bakacağını, kapalı oy kabinine geçerek, vicdanıyla baş başa anayasal görevi yerine getireceğini söyleyen Özel, partilerin dokunulmazlıkların daraltılması yönünde taahhütlerinin bulunduğunun altını çizdi. Özel, şunları kaydetti:

"Bütün partiler bunu taahhüt etmişken ve anayasayı demokratik bir hale getirme konusunda herkes samimi olduğunu söylüyorken, bir tek maddelik değişiklikle ve nitelikli çoğunluğu alarak anında gerçekleşebilir. Burada hiçbir sıkıntı yok. Önce bunu yapalım, bu belki birlikte iş görme kültürüne de katkı sağlar. 'Ben anayasanın 83. maddesini koruyayım, bunun üzerinden siyasi pozisyon tutayım', bu, samimi bir davranış değil. İktidar partisinden gelebilecek bu konudaki olumlu her türlü adıma da hızla olumlu cevap vereceğiz. Dört parti seçim bildirgelerine bağlı kalsın, arkasında dursun bu sorun Meclis için birkaç günlük meseledir. Bir saatte yazarız, bir haftada hallederiz, haftayı bulmadan çözeriz."

- "Neyi eksik bırakmışlar da terörle mücadele edemiyorlarmış"

Özel'e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, terör tanımını genişletme çağrısı da soruldu.

Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamasını ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin olağanüstü hal açıklamasını Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sormak gerektiğine dikkati çeken Özgür Özel, Meclis'ten bu kararı hükümetin talep etmesi gerektiğini belirtti. Özel, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ne Meclis'in en az sandalyeli partisi buna karar verecek ne de Cumhurbaşkanı karar verecek. Başbakan, 'Bunlar böyle diyor, siz ne diyorsunuz' sorusuna cevap vermeli. Başbakan, 'Biz bu ülkeyi mevcut durumda yönetemez hale geldik. Olağanüstü hale ihtiyaç duyuyoruz' bunu itiraf ediyor mu, onu duymak lazım. Bugünkü terör, terörist tanımında hangi eksiklik görülüyor da bu bombaların patlamasına engel olamıyorlar. Cumhurbaşkanı, 'silahsız terör örgütü' diyor. O başka bir tarifin peşinde. Yeniden bir terör tanımı yaparak, kimi terörist kapsamı içine alacak? Bugün bombayı patlatanlar, PKK, IŞİD, Türkiye'de şiddet uygulayan unsurlarla mücadele etmek için yeni bir tanıma ihtiyaç yok. Ama Cumhurbaşkanı, paralel yapıyla ya da siyasi rakipleriyle mücadele etmek için yeni konsept arıyorsa o da ayrı bir soru. Bunu da Başbakan bir cevaplasın. Hükümetin ne eksiği var? Cumhurbaşkanı, bir eksiğe işaret ediyor, bir konuda eksiklik olduğunu görüyor. Hangi eksiklik var da hükümetin eli kolu bağlanıyor. AKP, daraltılan bir alanı genişletti, mevcut terör ve terörist tanımını da en son düzenlemelerde kendileri güncellediler. Neyi eksik bırakmışlar da terörle mücadele edemiyorlarmış biz merak ediyoruz."