Başdanışmanı canlı yayında açıkladı! Erdoğan hepsini reddetmiş!

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum canlı yayında "Böyle olsaydı yüzde 12 ile bile Cumhurbaşkanı seçilebilirdi" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın reddettiği seçim sistemlerini tek tek açıkladı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında gazeteciler Murat Çelik ve Şaban Sevinç'in sorularını yanıtladı.

Uçum programda Erdoğan’ın reddettiği seçim modellerini de anlattı. Erdoğan’a bugünkü yüzde 50+1’den önce en çok oyu alanın kazandığı basit çoğunluk teklifi gittiğini anlatan Uçum, “Böyle olsaydı yüzde 12 ile bile Cumhurbaşkanı seçilebilirdi” diyerek reddedildiğini aktardı. Ayrcıa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüzde 40’ı geçen adayın seçilmesi yönünde de teklifin gittiğini açıklayan Uçum, bunun da geri çevrildiğini ve yüzde 50+1’de karar kılındığını dile getirdi.

Erdoğan’a başkanlık modelleri özellikle iktidara yakın SETA tarafından önerilmişti. Bu öneriler arasında Arjantin, Rusya ve Meksika tipi başkanlık sistemleri vardı.

Arjantin tipi sistemde eğer hiçbir aday geçerli oyların yüzde 45’ini alamazsa veya geçerli oyların en az yüzde 40’ını alan aday ile ikinci sıradaki aday arasında yüzde 10’luk bir fark oluşmazsa ikinci tur seçime gidilir. Bir ay içerisinde yapılması gereken ikinci tur seçimde basit çoğunluk esasına göre en yüksek oyu alan aday seçilmiş oluyordu.

Rusya modelinde ise iki dönem üst üste aday olup seçilen devlet başkanları üçüncü kez aday olması için en az bir dönem ara vermek zorunda kalıyordu. Bu nedenle geçen yıllarda bir dönem Putin Başbakan, Medmedev de Devlet Başkanı olmuştu.

Reddedilen diğer bir sistemde de Meksika’daki, “Yüzde 50’nin altında oy almış olsa bile adaylar başkan seçilebilir ve böylece başkan ilk turda belirlenebilmektedir” kuralı vardı. Buna karşılık Uçum'un açıklamasına göre Erdoğan bu sistemleri reddedip iki turlu seçim ve yüzde 50+1 anlamına gelen salt çoğunluk şartlı seçimi tercih etti.

Öte yandan Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde “iki dönemden fazla Cumhurbaşkanlığı yapılama” kuralının geçerli olmadığını dile getirdi. Uçum bu kuralı içeren kanun maddesinin, Erdoğan’ın 2014’teki ilk Cumhurbaşkanlığının eski yasa maddesiyle seçilmesinden sonra kabul edildiği için 2018’den sonraki adaylıkları kapsayacağını belirtti.

Uçum, programda dikkat çeke ifadeler kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni anayasa” çağrılarını hatırlatan Uçum, Meclis’in işlevinin azaldığını söyledi. Uçum programda, “Şimdi Meclis'ten çıkan kanun sayısı az olmakla birlikte yürütmenin önünde bir engel değil” diye konuştu.

Uçum’un açıklamalarından öne çıkanlar özetle şöyle:

“Türkiye'de hükümet modeli açısından iyi yönetim arayışı 15 Temmuz'dan sonra ortaya çıkan bir arayış değildir. 60'larda farklı görüşler gündeme getirilmiştir. Parlamenter sisteme alternatif olarak Başkanlık sisteminin getirilmesi tartışılmıştır. Tartışmanın merkezinde Anayasa yer alıyordu. Biz de yeni Anayasa tartışmaları 1980'li yıllardan itibaren başlamış bir tartışmadır. 82'de Anayasa kabul edildi hemen birkaç yıl içinde yeni Anayasa tartışmaları gündeme geldi. 2011 seçimlerinde bütün siyasi partiler Meclis'ten yeni Anayasa çıkarma taahhüdü ile gittiler. 1 Kasım seçimlerinden sonra da yeni Anayasa gündemdi. 15 Temmuz'dan önce de çalışılan bir şeydi. 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin güçlü yürütme ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. 16 Nisan Anayasa değişikliğinin ilk işaret fişeğini çakan Sayın Bahçeli'ydi. 4 parti Meclis'te 60 madde üzerinde uzlaştıkları bir Anayasa çalışması da yapmışlardı. 4 partinin uzlaştığı konular da Anayasa çalışması içinde yer aldı. Sıkı yönetim kaldırıldı. Sıkı yönetimin kaldırılması demek yönetimin askere devredilmesinin kaldırılması demek. Askeri yargı kaldırıldı. Genelkurmay Başkanı'nın statüsü değiştirildi. Demokratikleşme konusunda önemli adımlar atıldı.

Yeni sistemde hükümet Meclis'in içinden çıkmıyor. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanun teklifi verme yetkisine sahip. Yeni sistemde denetim açısından kaldırılan tek şey sözlü sorudur. Meclis'i kapatsanız yürütme Meclis'e ihtiyaç duymadan süreçleri yönetebilir mi? Yönetemez. Eskiden çıkarılan kanun sayısı daha fazlaydı. Şimdi Meclis'ten çıkan kanun sayısı az olmakla birlikte yürütmenin önünde bir engel değil”