Başbakan'dan Rusya'ya çok sert sözler

Başbakan'dan Rusya'ya çok sert sözler

Başbakan Davutoğlu, Rusya'nın IŞİD petrolü ilgili iddialara yanıt verirken ''Sovyet propaganda makinesi çalışıyor'' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu. Rusya ile yaşanan krize değinen Davutoğlu, "Soğuk savaş döneminde Sovyet propaganda makinesi vardı. Pravda palavraları diye anılırdı. Önce kendileri uydurur sonra kendileri de inanırlardı. Sovyet özellikleri birer birer ortaya çıkıyor" dedi.

Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Azerbaycan ile işbirliği alanlarımızı gözden geçireceğiz, yeni projeler bağlamında müzakereler yapacağız. Sorunlarla ilgili istişare imkanı bulacağız.

DOĞALGAZ ANLAŞMASI

Türkiye'nin entegre bir enerji politikası var. Daha önce de enerjileri kaynakları itibariyle çeşitlendirmek hem de enerji aldığımız ülkelerin çeşitlenmesi bakımında da son derece çok boyutlu politikalar takip ediyoruz. Azerbaycan ile ilgili enerji işbirliğimizRusya'dan bağımsız olarak devam ediyor. Bu süreçte yaşananları kapsamlıca ele alacağız. Bu konjonktürde enerji işbirliğinin artması ile ilgili temaslarımız da olacak. Rusya'dan bağımsız olarak Azerbaycanla ilişkilerimiz gelişmiştir ve gelişecektir.

TÜRKİYE'NİN IŞİD PETROLÜ ALDIĞI İDDİALARI

Rus basınında yapılan açıklamalar bana gençliğimi hatırlatıyor. Soğuk savaş döneminde Sovyet propaganda makinesi vardı. Pravda palavraları diye anılırdı. Önce kendileri uydurur sonra kendileri de inanırlardı. Sovyet özellikleri birer birer ortaya çıkıyor. Doğrudan kendileriyle ilgili olmayan alanlarda savaşlara girmek, komşu ülkelerle yayılmacı mantıkla savaşlar yaşamak. Ve propaganda makinesini çalıştırmak. Bu Sovyetik propaganda makinesinin yalanlarına kimse itibar etmesin. DEAŞ'tan petrol alınmasının tartışılması bile akla ziyan. Bu sınırlardaki her tür hareketlilik bir çok ülke tarafından gözleniyor. Bir çok uçağın uçuş yaptığı, insansız hava araçlarının uçuş yaptığı bu coğrafyada gizli bir alışverişten kirli bir alışverişten söz etmek mümkün değildir.Türkiye zaten etik olarak bunu yapmaz. Zaten ellerinde de delilleri yok. Aksine DEAŞ'ınSuriye rejimiyle girdiği kirli ilişkiler ve katliamlarla ilgili ise onlarca delil var. Bugün Suriyerejimine destek verenler aynı zamanda DEAŞ'a da destek vermektedir. Çünkü DEAŞ'ı ortaya çıkaran ana kaynak Suriye rejimidir. Suriye rejimi durduğu müddetçe de bu terör devam edecektir.

SINIR GÜVENLİĞİ

Türkiye mültecilere sınırlarını açık tutuyor. Bir yandan da terör geçişlerine veya herhangi bir olumsuz gelişmeye kapalı tutuyor. Kobani'den 3 günde 197 bin kişi girdiğinde Türkiyesınırını neden tümüyle açmıyor diyenler öte yandan bazı olumsuz olaylar sözkonusu olduğunda neden kapatmıyor diyorlar. Bu sınırlarda ahlaki ve stratejik sorumluluklarımız var. DEAŞ'ın terör eylemlerinde en büyük bedeli de biz ödedik. Bu sınırı kontrol altında tutmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Şu anda 98 kilometre sınırımız DEAŞ yönetiminde görünüyor. Sinyal sistemleriyle kontroller sağlanıyor. Bunun ötesinde de 98 kilometreden DEAŞ'ın sökülmesi için herşeyi yapıyoruz. Rusya bu bölgeyi DEAŞ'tan temizleyecek olan muhalefete yönelik operasyon yapıyor. Bütün bu konjonktüre rağmenTürkiye bütün imkanlarıyla sınırı kontrol altına almaktadır. DEAŞ'ı söküp atmak için her türlü çalışmayı Türkiye koalisyon ile birlikte yapmaktadır. İngiltere'nin de aldığı karar önemlidir."

PRAVDA NEDİR?

Pravda Rusça'da 'Gerçek' anlamına gelen eski Sovyetler Birliği'nde ve Rusya'da yayınlanan günlük gazete. Sovyetler Birliği döneminde Komünist Parti Merkez Komitesi'nin propaganda amacıyla kullandığı resmi yayın organıydı. 1991 yılında Komünist Parti'nin kapanmasından hemen sonra eski çalışanları tarafından aynı adla tekrar kuruldu. Bugün Rusya'da Pravda adıyla iki ayrı gazete yayınlanmaktadır. Biri özel bir medya kuruluşuna bağlı olarak yayın yaparken, diğeri Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin resmi yayın organıdır.