Başbakan Yıldırım: Darbe öncesi rakamlara hala ulaşamadık

Başbakan Yıldırım: Darbe öncesi rakamlara hala ulaşamadık
Güncelleme:

Başbakan Binali Yıldırım, İslam Ülkeleri İhracat toplantısında "2017'nin ilk yarısında yüzde 5'in üzerinde bir büyüme sağlandı. Bunu da buradan ilk defa açıklıyorum Kredi Garanti Fonu aldığımız bir kararla sürekli hale getirilecek. " dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türk Eximbank ev sahipliğinde düzenlenecek "8. Aman Union Yıllık Toplantısı"nda konuştu.

Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"İslam ülkeleri insanlığın selameti için çok daha fazla değer, çok daha fazla bilgi üretmek mecburiyetindedir. İslam toplumları medeniyet tarihindeki muhteşem yerini tekrar kazanmak için anlamsız ihtilafları, anlamsız gerilimleri bir kenara bırakmak mecburiyetindedir.

Bugün gelişmiş Batı ülkelerinde yükselen İslam korkusu, İslam düşmanlığı ile şiddet, nefret üreten ülkeler, Müslümanların şefkatine, merhametine, adaletine; ekmek kadar, su kadar muhtaçtır ve ihtiyaç duymaktadır. Bölgesel ve küresel barışa tüm gayretiyle katkı sağlamak isteyen Türkiye başta olmak üzere komşularımız ve diğer bütün ülkeler için çok daha fazla gayret göstermemiz gerekiyor. İnanıyoruz ki yarına, gelecek nesillere, torunlara bırakacağımız en büyük servetimiz; daha adil, daha barışçıl, daha yaşanabilir bir dünya olacaktır.

Ülkemiz 2002'de ciddi bir kriz yaşadı. Bu kriz sonucu siyasette değişime gidildi. O günden bu yana AK PArti iktidardadır. Geçmiş 15 yılın sorumlusu bizim iktidarımızdır. 

Ülkemiz ekonomik yönden 3 kat büyüme başarısını gösterdi. Güney Kore ile Türkiye ihracata hemen hemen aynı düzeyde destek veriyor. 

Türkiye Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla büyüyen ülke konumuna geldi. Bunun en önemli sebebi zamanın ruhunu iyi okumak. 

KREDİ GARANTİ FONU

Kredi Garanti Fonu'nun devreye alınmasıyla iş alemine kredilendirme konusunda rahatlama sağlandı. Mütemadi yapıyoruz. Bundan böyle Kredi Garanti Fonu sürekli olarak dönen kredilerde kullanmak suretiyle piyasaya, işletmelerimize, üretim yapan firmalarımıza kaynak temin etmeye devam edecek.

İhracatçılarımıza 2017'de 3 milyar destek verdik. AB'ye ihracatımız ilişkilerimizdeki gerilmeye rağmen, tatsız duruma rağmen yüzde 8 oranında arttı. Yaklaşık 6 milyar dolara yükseldi.

Türkiye'nin bütün olumsuzluklara rağmen turizmdeki gelirleri artmaya devam ediyor. Yılın 3. çeyreğinde bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında turizmde bir ilerleme kaydedildi. Bu iyi bir gelişme ancak 2016 darbe girişimi öncesi değerlere henüz ulaşabilmiş değiliz. Bu alçak darbe girişimi ülkemize büyük zarar vermiştir. Ülkemizin kalkınma yönündeki hızlı adımlarına zarar vermiştir. Başka ülke bunla karşılaşsa belini doğrultamazdı.

ABD'DEKİ SALDIRI

DEAŞ, El-Kaide her türlü PKK, PYD terör örgütlerinin ortak hedefi insanlığı yok etmek. ABD'de caddede insanların üzerine sürdü ve insanları öldürdü. O insanlar işine gücüne gidiyor, ne istiyorsunuz o insanlardan?

Terör, küresel bir beladır, küresel bir tehdittir. Onun için terörle, teröristler konusunda çifte standart terörle mücadelede en büyük zafiyettir, en büyük yanlıştır. Terör, İslam dünyası dışında bir yerden gelirse ona terör demeye bile ağızları varmıyor. Ama her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada. İslam barış dinidir. İslam kardeşlik dinidir. İslam öldürmeyi değil yaşatmayı emreden evrensel bir dindir.

Terör ile İslam'ı yan yana telaffuz etmek, hem İslam'a hem de Müslümanlara yapılabilecek en büyük hakarettir. O yüzden biz bütün gelişen ülkelere, gelişmiş ülkelere de diyoruz ki 'Bırakın bu çifte standardı. Dürüstçe, samimi bir şekilde oturalım terörle mücadele edelim. Bununla da kalmayalım, terörün köklerine inelim, kaynağına inelim.

11 Eylül'de bütün dünya bir oldu terörle mücadele için. Türkiye'de demokrasiyi yok etmek istediler. Yapanlar da belli. Kimse Londra'nın İstanbul'dan daha güvenli olduğunu söyleyemez." 

 

 

Seçiniz...