BAŞBAKAN: İSPAT ETMEZSEN ADIN YALANCI KALACAK...

BAŞBAKAN: İSPAT ETMEZSEN ADIN YALANCI KALACAK...
Güncelleme:

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Bursa mitinginde konuştu.

Mısır'da idam cezasına mahkum olan Muhammed Mursi ile ilgili konuşan Davutoğlu, Doğan Medya Grubuna attığı başlık için sert sözlerle yüklendi. Davutoğlu, "Bu topraklarda hiçbir cumhurbaşkanı ve başbakan muhakeme edilemeyecek mahkeme önüne çıkarılamayacak" dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

hurriyet-erdogan.jpgBen ilim adamlığı dönemimde hep hayal etmişimdir, Bursa’da yaşasam da her sabah şafağı Ulu Cami’de hissetsem… 

Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi idama mahkum edildi. Türkiye’de 55 yıl önce yaşanan bir zillet şimdi Mısır’da tekrar ediliyor. Türkiye’de bugün Doğan medyasının internet sayfası manşeti ne biliyor musunuz: Yüzde 52 ile cumhurbaşkanı olan Mursi idama mahkum oldu. Ne demek istiyorlar. Kast ettikleri Türkiye’de 52 ile cumhurbaşkanı olan Erdoğan’sa bilsinler ki bu topraklarda seçilmiş cumhurbaşkanı ya da başbakan idam sehpasına gönderilemeyecek. Bütün bu mesajları üstü örtülü verenler Bursa’nın bu medyasından ders alsınlar

MUTLAKA MİLLİ İRADEYE SAHİP ÇIKACAĞIZ

Eğer kaderde şehadet gibi ulu bir makam varsa biz bir an bile durmaz o makama yürürüz. Korkmayız. Mutlaka milli iradeye sahip çıkacağız

12 yıl içinde bizi bir çok kez durdurmaya çalıştılar. Tam Mısır’da darbe olmadan bir ay önce Türkiye’de gezi provokasyonları yaptılar. 10-12 ağacın yer değiştirmesini bahane ettiler ve şehirlerimizi şiddete, talana muduçar etiler.

Türkiye’de başaramayınca bir ay sonra Mısır’da darbe oldu. Türkiye’de de aynısını yapmak istediler. Gezi sebebiyle Türkiye aleyhine, cumhurbaşkanımız aleyhine bütün uluslararası medya harekete geçirildi. Ama karşılarında teslim olanlar yoktu. Uludağ gibi duran Ak Parti vardı.

Şimdi utanmadan manşet atıyorlar. Neyi söylemek istiyorsanız mertçe söyleyin.

Biz AK Parti iktidarı milletle devleti barıştırdık. Önce bunu Adnan Menderes rahmetli yaptı. Ezanla başlamak üzere. Onu cezalandırdılar. Gezi olayları başarısız olunca bu sefer 17-25 Aralık olaylarını çıkardılar. Karargahını Pensilvanya’da kuran bir örgüt, yurtdışındaki işbirlikçilerle Türkiye’de iktidar değişimine yöneldiler. İddianamede dönemin başbakanı diye yazdılar. Bir sene geçti. Erdoğan cumhurbaşkanı. Engelleyebildiler mi? İddianameyi yazanlarsa dönemin savcıları oldular.

Muhalefet partilerinin durumuna bakın. Seçime giderken tutumumuz belli. Sizden milli iktidar istiyoruz. Bir de diğerlerine bakın. Günlerdir soruyorum: Biz birinci parti olamazsak bu koltukları bırakırız. Siz ne yapacaksınız?
Kılıçdaroğlu cevap vermiyor. Çünkü kendine güvenemiyor. ‘Hedefim yüzde 35’ diyor. Bahçeli dün ‘eğer oylarımı korursam, biraz da arttırırsam başarılı sayılırım’ diyor. İktidar olacağım demiyor. 1999’da da Bahçeli o zaman ikinci parti geldiğinde kendisine Başbakanlık teklif edildi, Başbakanlığı bıraktı, Ecevit rahmetlinin arkasına takıldı. Bahçeli’nin bütün meselesi CHP’nin arkasına takılmak. HDP ise barajı aşarsam başarılı olurum diyor. Hiçbirisi ben iktidar olacağım diyemiyor. Arkadaki paralelciler ‘bir araya gelin AK Parti’yi durdurun’ diyor.

Bunlara siz 74 yanlışsınız ama doğru olan AK Parti’yi götürün diyorlar. Bu üniversite sınavı değil, millet sınavı. 4 yanlış ne? CHP… Her gün yalan söyleyen CHP. İkinci yanlışMHP. Millete hizmet edecek idiysen koltuğu bırakıp Başbakanlığı niye terk ettin? Üçüncü yanlış… Diyanet İşleri Başkanı’na hakaret eden HDP. Bu gafil HDP Eş Başkanı diyor ki, Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır. Yanlışın büyüğünü görüyor musunuz?

Kemal Bey’in problemi şurada. Mescidi Aksa nerede deseniz onu da bilmez. Sonra din derslerinin zorunlu olmasını kaldıralım diyor.
Adamlarını gönderip Diyarbakır Belediyesi’nin arkasından gönderip oturup Kandil ile Pensilvanya arasında bağ kurmaya çalışan paralel çete. 4 yanlış yan yana: Karşılarında elif gibi bir doğru var.

12 yılda nereden nereye geldik? 2002’de Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu günlerde Türkiye, IMF’den borç istemek durumundaydı. Sıradan bir borç isteme değil. 2013 14 Mayıs’ında IMF’ye son taksidimizi de ödedik.

Dün meydan okudum cevap vermedi. Eline kağıt vermişler, ezberlemiş aynı şeyi tekrar ediyor. Türkiye’de 17 milyon kişi 200 liranın altında yaşıyor diyor. Ben liderleri yuhalatmıyorum ama doğru söze ne denir. Yalancı. İspat edemezsen adın bu kampanyada yalancı kalacak. 200 liranın altında 17 milyon kişi varmış. Yalanın dik alası. Yüksek lisans öğrencisine bile 300 lira burs veriyoruz, bırakın haneyi. Bu gerçekleri örtbas etmek için bizim yaptıklarımızı beyannamelerine koyuyorlar.

1000 liranın altında maaş alan emekli sayısı 8 milyon diyor. Yalan… 1 milyon 300 bin emeklimiz biraz 1000 liranın altında. İnşallah seçimden sonra onlara en iyi imkanları sunacağız. Türkiye’de 6 milyon 500 bin işsiz var. Bunların rakamları yayınlanıyor zaten. Söz konusu değil. Biri ona yalan da olsa şu yalanları her gün tekrar edersen bu Türkler saftır sana inanırlar demiş. Yalancıların  seçimde başarılı olması mümkün mü? Noterden kağıt getirse o noterin yolunu bilmeyen birinden gelen vaade inanır mısınız?

Siyaset önce doğru sözle başlar.  Ben konuştum mu dilden kulağa değil kalpten kalbe konuşurum. Konuştuk mu inandırırız. Ceğiz, cağız demeyiz. Yaptık deriz biz. Ocak ayında ailenin korunması paketini açıkladık. Doğum yapan her kadına doğum hediyesi önce devletten dedik. Evvelsi gün bu uygulamayı başlattık. Biz söz verdik mi yaparız.

İstanbul-İzmir otoyolu yapılıyor. Körfez geçişi bitmek üzere. İstanbul-Bursa-İzmir birbirine bağlanacak. Ankara-İstanbul arasındaki YHT ve oradan Eskişehir ve Konya’ya gidiyor. Bandırma-Bursa-Bilecik hattıyla bu YHT’ye Bursa birleşmiş olacak.  Yakında Bursa Havalimanı’ndan Muş, Diyarbakır ve Samsun’a seferler koyuyoruz. Üsküp'e sefer koyacağız. Kuveyt’e de sefer konacak.  700 yataklı Çekirge Devlet Hastanesi’ni de proje aşamasından çıkardık, hayata geçireceğiz. 1400 konut daha yapıyoruz. Kentsel dönüşümü ne iyi şekilde Bursa’da yapıp vatandaşlarımızın tüm sorunlarını çözeceğiz. Bursa sanayinin, mimarimizin, turizmimizin merkezidir. Bursa’yı tekrar eski İpek Yolu’ndaki haşmetli günlerine geri götürmeye var mısınız? Bu yolda yürürken kaos, kriz çıkarmak isteyenlere karşı istikrar demeye, huzur demeye var mısınız?