Bahçeli: ''Biz gençleri 'X, Y, Z' diye ayırmıyoruz''

Güncelleme:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında partililere seslendi. Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

* Son 1,5 aydır yaşanan gerilim dolu hadiseleri baz alarak sadece Türk gençliği üzerine konuşmak, dertleşmek arzusundayım. Hararet düzeyi yüksek gündem konuları içinde olması gerektiği kadar temas edilmeyen mühim meselelerimiz olduğu gerçektir.

* Bu kapsamda siyaset kurumunun özeleştiri yapması ahlaki sorumluluğudur. Geleceği planlamayı ihmal edenler, başkalarının planlarında yalnızca bir nesne olurlar. Dünün mahsulü nasıl bugünse, geleceğin de kapısı, bugün telakkisidir.

“BİZ KUŞAKLARI X,Y,Z HARFLERİ İLE AYIRMIYORUZ”

* Gelecek demek var olmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ile geleceği arasında bağ kurumayan toplumların sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Ne geçmişi unutma lüksümüz, ne geleceğimizi ihmal etme hakkımız vardır.

* Boğaziçi Üniversitesi’nde yeşeren muzır oyunlar, Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları deşifre etmiştir. Gençlik gelecek ümidi, geleceğin kendisidir.

* Biz kuşakları X,Y,Z harfleri ile ele almıyoruz. Biz bunun alfabenin diğer harflerine kadar uzanacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz.

* Müstesna Türk gençliği diyoruz. Gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız söz konusu olamayacaktır.

“DİRİ UMUTLARIMIZI TÜRK GENÇLİĞİYLE ÖRTÜŞTÜRDÜK”

* Düşüncesi siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüzdür. Biz, Türk gençliğinin ruh kökünü, asaletle yoğurulan hamurunu kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, fark gözetmeksizin her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını kucaklıyorum.


* Onlar bizim her şeyimizdir. Gençlik hür istikbalimizin mimarı, mirasçısı, mihrabıdır. Haykırışın kendisidir Türk gençliği. Gözümüze nasıl bakıyorsak onlara da öyle bakmalıyız. Diri umutlarımızı Türk gençliğiyle örtüştürdük. Onlar sayesinde milli hedeflerimizin daha yükseğe çıkarılması için cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk.

* Biz Türk gençliğinin ruh kökünü, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri, kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Diri umutlarımızı Türk gençliği ile örtüştürdük. Bu zaman diliminde cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk.

* Gençlerimiz üzerinde hesap yapan çakal sürülerini görüyoruz. 15-24 yaş grubunda 13 milyon kardeşimiz bulunmaktadır. Türkiye’nin genç nüfus oranı, Avrupa Birliği ülkelerinden çok daha fazladır. Bu tablo potansiyel, mukayeseli ve stratejik gücümüzün delilidir.

“ÜNİVERSİTELERE TEZGAH KURANLAR HESABINI ÖDEMELİ”

* Türk gençliğinin aklını bulandırmaya, geleceğini karartmaya çalışan iç ve dış mihrakların ana gayesi bu gençlerden çekinmesindendir. Hayatın olağan ilerleyişinde her birimizin karşısına zorluklar çıkabilir, sıkıntılar doğabilir. Teminatımız ve tesellimiz Türk gençliğidir. Gençliğimizi esir etmek için kuyruğa girenlere izin vermeyeceğiz.

* Biz gençlerimizin gözbebeklerinde derin teessür uçurumları görmek istemiyoruz. Onun bunun şiddet aparatları olmalarına tahammül edemiyoruz. Herhangi bir kaygıya kapılmalarını aklımızın ucuna getirmiyoruz.


* Şunu iyi bilsinler ki, bizim ne dağa gönderecek, üniversitedeki eylemlerde kaybedecek, ne sokakta molotof atacak tek bir evladımız yoktur. Devşirdiklerinin eline silah tutuşturanlar, üniversitelere tezgah kuranlar bunun bedelini ağır bir şekilde ödemelidir.

* Sis bulutu dağılıp, pişmanlık yerini aldığında aklı kiralanan, aldatılan, hayatı sönen gençlerimizin müteessir ve muhtaç hallerine en başta anaları ve babaları kahrolacaktır. Türk gençliği uyanık ve dikkatli bir şuura, devletine karşı sorumluluğa, ailesine ve arkadaşlarına karşı saygılıdır.

“TEMİNATIMIZ TÜRK GENÇLİĞİDİR”

* Gençler üzerinde hesap yapan çakal suretlerini görüyor, emellerini takip ediyoruz. 15-24 yaş grubunda yaklaşık 13 milyon kardeşimiz bulunmaktadır. Türkiye’nin genç nüfus oranı AB ülkelerininkinden çok daha fazladır. Bu stratejik gücümüzün apaçık delilidir. Türk gençliğinin aklını bulandırmaya, duruşunu bozmaya çalışan iç ve dış mihrakların ana gayesi, bu güçten çekinmelerinden dolayıdır.

* Aziz Atatürk’ün dediği gibi, muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda akan kanda olduğu sürece baharımızı, hayallerimizi kimse hüzne döndüremez, döndürmeye de güçleri yetmez. Teminatımız ve tesellimiz Türk gençliğidir.

* Hepimize düşen vazifeler vardır. Gençlerimize özellikle hatırlatmak isterim ki, haklı olmak en güçlü silahtır. Hukuka bağlılık haklı olmanın yanında durmaktır. İnsanı insan yapan şahsiyetidir. Haklı olan şahsiyetiyle öne çıkacaktır.


* Fikir, bilgi, eğitim, kariyer hedefleri şahsiyet haline gelmedikten sonra herhangi bir anlam ifade etmeyecektir. Şahsiyetli olanın hedefi vardır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki her gelişme çarpıtılmıştır. Bu işin içinde ne yazık ki bazı siyasi partiler de yer almıştır. Bu çürük ve günahkar zihniyet failleri sürekli bocalıyorlar. Hiçbiri sırtında taşıdığı mevki veya paye ile ahenk içinde yaşamıyor. Şahsiyetleri kırpıntı bohçası gibidir. Her şeyleri iğretidir. Çirkin manzara aynısıyla bunu göstermektedir.

“HİÇ KİMSE KUYUNUN DİBİNDEYİM DİYE UZÜLMESİN”

* Gençlere tavsiyem, şahsiyetinizi kazanın, kazandıysanız sağlamlaştırın, kendinizi yetiştirin, mensubiyet bilincinizi müdafaa etmeyi göze alın. Cisminizle değil, ruhunuzla insan olacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Gençlerimiz müsterih olsunlar, zaman öncelikleri hep değiştirmiştir. Hiç kimse kuyunun dibindeyim de üzülmemelidir.

* Hepimiz genç olduk. Hatalarımız, heyecanlarımız, hezeyanlarımız, hayal kırıklıklarımız oldu. İnsanız, beşeriz şaşmak bize özgüdür. Kanın damarlarda hızlı akan çağlarda dünyayı baştan aşağı değiştirecek bir cüretin misafiriydik.

* Hayatın belli bir aşamasından sonra bazı aksiliklerin, eksikliklerin telafisi müşkülatlıdır. İhtimaldir ki her şey için çok geç kalınmıştır. Böyle bir açmaza sürüklenmemek için hayatın erken döneminde yapılması gereken ödevler ve görevler vardır. Bu konuda erken davranmak yerine geç kalınırsa hayatın zorlu yolları, sancılı süreçleri belirginleşecektir.

* Gençlik manevi bir servet, geleceğin beşeri sermayesidir. Gençlerimizin safiyane düşünceleri, haklı istekleri muteberdir. Konuşmak, tartışmak, paylaşmak, daha iyiyi ve güzeli amaçlamak insan olmanın alametifarikasıdır. Mücadeleyi ahlaki hükümler halinde formüle edersek ne yoldan çıkmamız ne yolu şaşırmamız söz konusudur.

“HİÇ BİRİNİZİ KAYBEDEMEYİZ”

* Tarih bize diyor ki, ahlaki ilkelerine değer vermeyen toplum ve milletlerin uzun süre yaşamaları imkansızdır. Türk gençliğinin devletine ve milletine söyleyeceği her söz akıl ve ahlakla perçinlenmelidir. Ufkun ötesini gören ve gösteren şuur, düşünülmeyenleri düşüneceklerdir. Çünkü Türk gençliği fıtratı gereği zekidir, çalışkandır. Bu yüzden yozlaşmış akımlar, yasadışı örgütler, marjinal çevreler, organize suç şebekeleri gençlerin peşindedir.

* Sevgili gençler hiçbirinizi kaybedemeyiz, tesadüflere teslim edemeyiz. Öfkeniz, kızgınlığınız olabilir. Fakat sizler milletimiz için paha biçilmez öneme sahibiz. Analarınız sizleri ne zorlukla büyüttü biliyorsunuz. Biz de bu çağlardan geçtik, ne yaşadıysanız az çok yaşadık. Bir anlık öfkeyle geleceğinizi heba etmeyin, analarınız gözyaşlarını akıtmayın, babalarınızın ahını almayın.

* Gelin yanlış bir tercihin içinde olan varsa dönsün. Gençlik üzerinde kumar oynayanları görün. Kavgaya değil, kitap okumaya çağıranlara koşsun. Üniversite kapılarında terör örgütünün dolduruşuna gelmeyin. Sizin yeriniz kapı değil, içeridir, anfilerdir, hocalarının dizinin dibidir.

Seçiniz...