Akşener'den imalı mesaj: ''Sahibi halk olacak''

ATO Congresium'da İYİ Parti ‘Cumhurbaşkanlığı Seçim Kampanyası Başlangıç Toplantısı yapıldı. İYİ Parti Genel Sekreter Aytun Çıray, açılış konuşmasını yaptı. Meral Akşener, İYİ Parti'nin yol haritasını açıkladı. Akşener'in konuşmasından satır başları: 

Devlet insanı bir tehdit unsuru olarak göremez. İnsanı seversen onu bizden sizden diye ayıramazsın.Çocuk üşürken, 'benim evim, benim sofram' diyemezsin. Başını huzurla yastığa koyamazsın, koymamalısın. Aziz milletimiz, Cumhurbaşkanlığı adaylığına karar verirken düşündüğüm tek şey vardı, insanla devlet arasındaki uçurum.

Aziz milletimiz 7 milyon 500 bin çocuk kışı üşüyerek, yeterli beslenemeden geçirdi. İstanul'da yaşayan genç bir kızımız, isyan ediyor. Gençlerimizin üzerine örtülen umutsuzluk örtüsünü kaldırmak zorundayız. Acilen bir şeyler yapmak zorundayız.

"Devletin geleceği gündelik iktidar hırsına feda edilmiştir"

21. yüzyılı kaybedemeyiz. Yeni dünyadaki pozisyonumuzu güçlendirmek zorundayız. 'İyi de nasıl' dediğinizi duyar gibiyim. Bugün sizlerle cumhurbaşkanı olduğumda Türkiye'de nasıl bir devlet, nasıl bir vizyon olacağını paylaşacağım. Devleti yönetmek ayrı şey gündelik politikaların peşine takılmak ayrı şey. Türkiye'nin son yıllardaki en büyük şansızlığı da bu noktada olmuştur. Devletin geleceği gündelik iktidar hırsına feda edilmiştir.

"Türkiye ayaklarından tutup geriye çekenler olmasa..."

Türkiye tek bir tek ferdine tehdit hissettiği an küskünlüğünü unutup bir araya gelerek o tehdidi yerle bir eden uğruna ölünesi bir ülkedir. Türkiye uluslararası camiada durrum ne olursa olsun dikkatleri üzerinde tutmayı hak eden bir ülkedir. Türkiye imkanıszı başarmanın bizzat kendisidir. Bizler Gazi Mustafa kemal Atatürk'ten bunu öğrendik. Kısaca Türkiye ayaklarından tutup geriye çekenler olmasa zirveye çıkacak bir ülkedir. Yeter ki ülkemiz kısa dönemli politikalari kısır çekişmeler içine sıkışmasın. Benim ve arkadaşlarımın devlet yönetme vizyonu ülkemizi karamsar iklimden çıkarıp ilkbahar güneşiyle buluşturmaktır. Ülkemiz altın çağını yaşamaya yönelik böyle bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bu yaklaşım geçmişte bir araya gelerek tüm zorlukların üstesinden gelme ruhundan gelmektedir. Elbette farklılıklara saygı duyarak ancak bu farklılıkları dar bir çerçevede değil tüm sahalardaki farklılıklara saygı duyarak güçlenen bir devlet anlayışına saygı duymalıyız. Bayram sofrasında buluşmaktan söz ediyoruz. Milletimizi bu sofranın etrafında toplanan koskoca bir aile olduğunu düşünüyoruz.Ve her ailede olduğu gibi, kadınlar hayatı önemdedir. 

Her ailede olduğu gibi bu ailede de kadınlar hayati önemdedir. Bana hediye edilen tülbent ve yazmaları öpüp başıma koyma nedenim budur. Anadolu'nun en güçlü sembollerinden biridir onlar. Türkiye bir medeniyet coğrafyasıdır. Güneş bizsiz hiç doğmadı. Yine tüm dünya milletlerini kıskandıracak büyük zaferler yaşayacağız. Savaşmak gerektiğinde o savaşı kazanacak kadar güçlü olacağız. Ama her zaman tavrımızı vbe tercihimizi yaşatmak üzerine kurmanın gereklilğine inanıyoruz.

Milletimiz geçmişe özlem duyuyor. Hazin olan gençlerin de buna dahil olmasıdır. Bizim devlet anlayışımız insanla yaşayan, insanı yaşatan bir devlettir. Devlet, milletine bu çerçeveden bakmayı samimiyetle başarırsa iktidarlar yoksulluğun sürüdürlmesinden beslenemez. Yoksulluk iktidarı sürdümenin amacı olamaz, olmamalıdır. Bizim devlet tahayyülümüz yeniden dünyaya örnek gösterilecek bir devlet anlayışdır.

"Kuleli Askeri Lisesi'ni yeniden açacağız"

YÖK'ü tarihin karanlık sayfalarına göndermek bize nasip olacaktır. FETÖ'nün sızmasına göz yumulan Kuleli Askeri Lisesi'ni yeniden açacağız. 

"Köprülerin sahibi müteahhitler değil millet olacak"

Terör örgütlerinin yuvasına çevirmeden varlığımızın en büyük teminatı Türk ordusunun yuvası olmasını sağlamak bizim borcumuzdur. Elbette biz de köprüler hastaneler yapacağız. Ancak köprülerin sahibi müteahhitler değil, millet olacak. Bizim yaptığımız köprülerden geçen de geçmeyen de para ödemek zorunda kalmayacak. Yaptığımız yolların ömrü 3-5 yıl olmayacak. Şehirlere hançer gibi saplanan insanların gökyüzünü göremez hale gelen rezidans müteahhitleri değil karakteri olan şehir planlarımız hazırdır. İnsanımıza balık istifi muamelesi yapan dev hastaneler yapmayacağız. Biz bilgiden korkmayacağız. 700 yatak üzeri hastanelerin sağlık üretmeyeceğini biliyoruz. daha küçük ölçekli daha ulaşılabilir hastaneler yapacağız. İnsana dokunan projelerden yanayız.

Sanayide çürüyen fabrikalar yerine mutlaka yeni fabrikalar açılmasını teşvik etmek, tarım ve hayvancılıkta yeninden dünyanın en gözde ülkesi olmak için projeler hazırladık. Yatırımcıyı süründürmek yerine iki şart süreceğiz. Yatırım yaptığı yere zarar vermemek ve o çevrede yaşayan insanların rızasını almak. Adımız gibi iyi olan hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz. Yanlış olanları düzeltmeye geliyoruz. 30 Mayıs'taki beyannamemizde açıklayacağız.

Daha kurulurken ilan etmiştik. İyi bir Türkiye istiyoruz. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Herkes çok net görüyor. Milletimizin yeni bir yönetime, kendisini tazelemeye, nefes almaya ihtiyacı var. Yeni yönetimin de milletin güvenini itina ile koruması gerekir.

16 yıldır ülkeyi yönetenlerin seçim vaadine bakınca sanki bunca yıl ülkeyi yönetenler onlar değil sanıyorsunuz. Elbette yeni bir yönetime ihtiyaç var. Hiçbir sorun onu üreten zihniyetle giderilemez. Madem ki e-devlet uygulaması var. Devlet kendi ürettiği bilgiyi vatandaşından talep etmemelidir. Savrulan, sürüklenen Türkiye'yi yükselen bir Türkiye yapmak istiyoruz. 81 milyonun cumhurbaşkanı olmak gerektiğini biliyoruz. Ülke öyle yönetilmeli ki hiç kimse kendisini garip ve yalnız hissetmemeli. 81 milyona kendisini sevdirmeli ki dünya Türkiye'nin gücünü hissetsin.

Devlet yapısı, tek bir kişinin gönlünü hoş etmeye çalıştığı için yönetim boşluğu var. İdareciler olayların önünde değil, peşinden koşuyor. Ciddi bir devletin hir gün yeni düşmanları, kavgaları, krizleri olamaz. Eğitimden adalete, ekonomiden güvenliğe çözülme var.

Döviz, faiz almış başını gidiyor. İşsizlik... Çocuklarımız taciz ediliyor, deli ve silahlı adamlar sokaklarda kol geziyor, kadınlarımız öldürülüyor. Ormanlarımız denizlerimiz yok ediliyor.Hayvanlar katlediliyor. Yönetim boşluğu var.

Biz bu yönetim boşluğunu doldurmaya geliyoruz. 

"Yakarsa dunyayı garipler yakar"

Ne büyük bir devletmişiz ki hiç ama hiç yıkılmamayı başardık. Rant peşinde koşan siyaset simsarları... Bir tarafta geçim için koşuşturanlar... Diğer tarafta yandaş müteahhitler... Büyük usta ne diyordu: "Yakarsa dunyayı garipler yakar" 

Esasında Türkiye'yi de yakarsa mutfak yakar, geçim yakar. Türkiye'yi rant peşinde tüketenler böler. Azizi milletimiz, çocuklarımızın yetişmesini ailelerin yükü olmaktan çıkarmak zorundayız. Üşüyen çocuklarımız var. Çocuk üşürse devlet üşür, millet üşür. Dünyayı artık gençler taşıyor. Teknoloji üretmek lazım. Nasıl olacak iyi bir eğitim sistemi ile. Eğitime baktığımızda acı gerçek. Bugünkü sistem 21. yüzyılı kavrayamadığı gibi ayrımların kaldırılamaz bir noktaya geldiğini görüyoruz. Oysa ayrım çoukların yetenekleri arasında yapılmalıdır. Bugün birçok Türk genci dünya devlerinde ARGE merkezlerinde çalışıyor. Medya bize yer vermediği için sosyal medya ile defalarca söyledim. 

"Üniversiteleri bölmek ülkenin geleceğine ihanettir"

Üniversiteleri her ne şekilde olursa olsun bölmek ülkenin geleceğine ihanettir. Cumhurbaşkanı olunca üniversitelerin bölünmesine dair kararı kaldıracağım. Adalet cehaletin düşmanıdır korkakların düşmanıdır. Haktan uzak yönetimler korkak yönetimlerdir.

"İçinde adalet olmayan adalet saraylarına ihtiyaç yok"

İçinde adalet olmayan adalet saraylarına ihtiyaç yok. Dış polika siyasetçilerin iki dudağı arısına sıkışmaması gereken alan olmalıdır.  Ülkemizin terörle mücadelesinin ilk adımı terörizmi besleyen ülkelerle ilişkisini çıkarcı değil akılcı bir şekilde yürütmektir. Teröre zaman zaman kullanılıp zaman zaman devre dışı bırakılan bir araç olarak asla bakılamaz. FETÖ'yü işine geldiği gibi kullanmayı düşünemez. Hiç bir namuslu yönetici bunu düşünemez. Terör örgütlerini kendi çıkarlarınız için kullanmaya kalkar rakip gördüğünüz herkesin üzerine salmaya kalkarsanız sadece insanlık suçu işlemiş olmakla kalmazsanız eğer iman edenlerdenseniz günah ve vebal peşinizi bırakmaz. Adınız haccac (Zulmüyle meşhur Emevî Valisi) gibi yazılır tarihe. Devlet yöneticileri hiç bir terör örgütüyle pazarlık yapmaz yapamaz.

"Devlet gibi davranmazsanız 5 milyon mülteciniz olur"

Dış politka siyasetçilerin iki dudağı arısına sıkışmaması gereken alan olmalıdır. Türk politakası vitrine oynayan hamlelerle malup dış politika gerçeğe dönüşmemelidir. Bir krizlerden beslenen değil dünyaya örmek olacak bir dış politika politikası hazırladık. Bizler şeffaflıkla kazanmak isteyen bir dış politika uygulayacağız. Türkiye ekonomik coğrafya kavramı ile anılmalıdır. Devlet fibi davranırsanız mülteci dalgası altında kalmazsınız. 2019 Ramazan’ında Suriye’de iftar yapacağımız bir dış politika planıyla hareket ediyoruz. Türkiye büyük potansiyele sahiptir. 81  milyona değil 181 milyona rahat bir yaşam sunar.  Dış işleri bürokrasisi yapılan hakaretere cevap yetiştiremez oldu. Olursa Türkiye’nin kredisini tüketirsiniz. Türkiye, mızıkçı ergen tavrıyla olamaz, olamaz. Olursa Türkiye'nin kredisini tüketirsiniz. Türkiye aynı zamanda Avrupa'dır. ABD'ye en çok bağıranların çocukları ABD pasaportu taşıyorsa kime güvenebiliriz. 

"Devlet gibi davranırsanız Afrin olmaz"

Devlet gibi davranırsanız Afrin olmaz. Mültecileri ağırlamak zorunda kalmazsınız. Mülteciler için yeni bir politika üretiyoruz ve diyoruz ki herkes kendi vatanında mutludur. Devlet gibi davranmazsanız 5 milyon mülteciniz olur. Devlet gibi davranırsanız 1 milyon yabancı öğrenciniz olur.

Bağırıp çağırarak devlet yöneteceğini sanmak şuuru sorunlu bir anlayıştır. Dışişleri ülkemize yöneltilen hakaretlere cevap yetiştiremez oldu. Mızıkçı ergen tavrı olmaz olamaz.

"Müslümanların bombalanmasına el avuşturan olamayız"

En kötü komşu hem içeride kavga eden, hem sizinle kavga edendir. Bakın dünyaya... Müslümanların bombalanmasına el avuşturan olamayız. Onlar sevinse de biz sevinemeyiz. Çünkü biz, büyük bir milletiz. Devletlerle ilişkimizi başka devletlerin politikalarına terk edemeyiz. Türkiye'yi yeni bir medeniyet çizgisine taşıyacağız. 

"Parlamenter sisteme geçiş için bir geçiş planı planlamaktayız"

Taşları sadece cesurlar döşer. Türkiye’yi yeni bir medeniyet çizgisine taşıyacağız. Medya ve iletişim alanları özgür olmalıdır. Demokratik katılım güçlü parlamento vazgeçilmezdir. Parlamenter sisteme geçiş için bir geçiş planı planlamaktayız.