Akşener: ''Beyefendi babasının evi gibi ülke yönetiyor''

Akşener: ''Beyefendi babasının evi gibi ülke yönetiyor''
Güncelleme:

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sert bir dille eleştirerek "babasının evi gibi ülke yönetiyor" dedi. Cumhur ittifakını da değerlendiren Akşener çok çarpıcı bir ifade kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Seçmen bu durumdan rahatsız. AKP’den kaçan oylara biz talibiz” dedi. Erdoğan ve Bahçeli’nin uzlaştığı seçim ittifakı için ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu ‘sığınma yasası’dır. Düzenleme, AKP Genel Başkanı’nın o büyük güç algısının yerle bir olduğu anlamına gelir."

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün zorularını yanıtlayan Akşener çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Akşener'in açıklamalarından dikkat çeken satırbaşları:

"BU BİR SIĞINMA YASASIDIR"

AKP ile MHP'nin yaptığı ittifak ve buna ilişkin düzenlemeyi ben ‘sığınma yasası' diye tanımlıyorum. Bu ittifak düzenlemesi, AKP Genel Başkanı'nın o büyük güç algısının yerle bir olması anlamına gelir. İkincisi, kendi seçmen kitlesinde cevap veremeyeceği sorular ortaya çıkaracaktır. Kendi partililerinin sorularına cevap veremez, endişelerini gideremez. Kendi partililerine ne diyecek? İlk iddiası muhafazakar demokrattı, şimdi evrildiği yer milliyetçilik.

"ERDOĞAN KABA VE KÜFÜRLÜ DİLLİ"

"AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın kaba ve küfür seviyesinde bir milliyetçilik söylemi var. Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan, Erol Güngör böyle bir dili hiç kullanmadı. Bizim anlayışımızda böyle bir dilin milliyetçiliği yok. Bizim milliyetçiliğimiz Ernest Renan'ın milliyetçiliğidir. Soyut milliyetçiliktir. MHP Genel Başkanı'nın ağzından da Erdoğan tarzı milliyetçilik tanımını hiç duymamışsınızdır. ‘Gün gelir değiştirir, dönerim' diyebilir. Ama dönüşümlerinin geldiği yer zikzaktan öteye gitmez."

"İSMET İNÖNÜ'YÜ KISKANIYORMUŞ"

Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında ve hazırladıkları ittifak yasalarıyla Türkiye'yi 1946'dan da geri götürdüler. 1946 seçimlerindeki vasata geri döndük. Demek ki şeytanlaştırmaya çalıştığı İsmet İnönü'yü ince ince kıskanıyormuş. Üstelik kıskandığı İnönü, kimseye ‘Sen alçaksın, hainsin, teröristsin' demedi. Ama ben anlıyorum ki idolü Necmettin Erbakan değil, sürekli bağırıp çağırdığı İsmet İnönü imiş. Ben meydanlarda millete soruyorum, ‘ne haldesiniz?' diye. Cevap geliyor. ‘OHAL'deyiz.' İşte Türkiye'yi bilerek vasatlaştırıyorlar.

"ÖDÜNÇ OYLARA TALİBİZ"

Biz bütün partilerdeki ödünç oylara talibiz. En çok ödünç oy AKP'de var. 2002'de DYP yüzde 9,5'ti. ANAP'ın oy oranı yüzde 5'ti. Diğerleriyle toplamda yüzde 22 oy vardı. Bu oylar nereye gitti? Trakya'da bir miktar CHP'ye kaydı. AKP ve MHP bir miktar aldı. Orta Anadolu'da AKP aldı, Doğu ve Güneydoğu'da da dağıldı. Sonuçta, en büyük payı AKP elde etti. AKP 2002'de yüzde 35 oy aldı. Gerisi sonradan geldi. Şimdi askıda 15 puanlık oy var. Biz, bu askıda duran 15 puana talibiz. Bu seçmen orada rahatsız. Çünkü beyefendi babasının evi gibi ülke yönetiyor. Kendine göre seviyor, kendine göre dövüyor. Seçmen odalara kaçıyor. Onun otoriterliğinden kaçıyor. Ama dışarılara kaçmak istiyor. CHP'nin bu seçmeni alması imkansız. Bu seçmeni biz alacağız.

"ALDANIYORSA BU ÇOK VAHİM"

Şimdi Afrin harekatı bir zorunluluk. Ama AKP Genel Başkanı çıkmış ‘savaş' diyor. Savaşla ‘müdahale' arasındaki farkı bilmiyor. Bu vahim. Aldanıyorsa bu daha da vahim. Bir başka ülkenin toprağında, teröre müdahale ediyoruz. Amaç sınır hattını PYD/PKK'dan temizlemek.

Şimdi Menbiç olayı da ortada kaldı. Ben soruyorum: Amerika ile dost muyuz, düşman mıyız? Bunun cevabını veremez. Anlaşılıyor ki dost olmuşuz. Bütün bunlar ciddiyetsiz ve Türkiye'nin itibarını iki paralık eden şeyler. Bizim, Afrin harekatıyla ilgili kendimize artı değer olacak tek bir cümlemiz yok. Ama birileri utanmadan Afrin'den ‘artı değer' sağlayacak şeyler peşinde.

"BİZ, İSME DAYALI İTTİFAK YERİNE İLKELER PLATFORMUNU KURACAĞIZ"

 Cumhurbaşkanlığı seçiminde İYİ parti olarak aday çıkaracağız. Ben adayım. Saadet Partisi (SP) dahil herkes adayını çıkarmalı. CHP de HDP de çıkarmalı. Seçimde birinci tur önemli. Tayyip Bey'in amacı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu adaylığa zorlamak. Referandumda gördü ki cephe çok parça olunca insicamı bozuluyor. Onun için tek cepheli yapıp rakibini de kendisi belirlemek istiyor.

ŞANSIMIZ YÜZDE 50

Cumhurbaşkanlığı seçiminde eğer CHP adayı ikinci tura kalırsa, CHP adayını şartsız-şurtsuz destekleyeceğiz. Eğer ikinci tura Erdoğan ile ben kalırsam şansımız yüzde 50, yüzde 50 olur.

Biz isme dayalı ittifak yerine ilkeler platformunu önemsiyoruz. İlkeler platformunun anayasasını hazırlayıp bunun etrafında ilkeler ittifakını kurmak da bunun bir parçası.

Biz, parlamenter demokrasiye geçilmesi ve yeni bir anayasanın hazırlanması için toplumun bütün katmanlarının da görüşünü almak istiyoruz.

AMAÇ GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK

Son dönemlerde Atatürk'e, annesi Zübeyde Hanım'a küfredenler, hakaretler yağdıranların hastanede ziyaret edilmesi şaşırtıcı. Zübeyde Hanım meselesi AKP'nin de içini rahatsız ediyor.

Son günlerdeki taciz tecavüz konularındaki tartışmalarda çok tuhaf bir yan olduğunu görüyorum. 12 yaş altı deniliyor. Yani 12 yaş üstü serbest mi? Neden? İdam da çözüm değil. Ve idam meselesi gündem değiştirmek için ortaya atılıyor. Kalıcı caydırıcılık olmalı. Mesele sapığı idam değil, idam tartışmasıyla başka şeylere yönelik kapatma harekatı var.
 

Sözcü