AK Partili vekil: Mustafa Kemal'i FETÖ'nün arkasındaki güç öldürdü

AK Partili vekil: Mustafa Kemal'i FETÖ'nün arkasındaki güç öldürdü
Güncelleme:

AK Partili vekil Metin Külünk, ''Mustafa Kemal, FETÖ'nün arkasındaki güç tarafından zehirlenerek öldürüldü'' diyerek çok konuşulacak bir açıklamaya imza attı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Demokrasi sandıktan sandığa geçen sürede milletin iradesini görme, bilme, anlama müessesesidir. 'Sandıkta seçildim, bir dahaki sandığa kadar hesap vermem' noktasında olmanın karşılığı değildir." dedi.

Külünk, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bölücü terör örgütü PKK'nın Belçika ve Almanya'da Türkiye vatandaşlarına yönelik saldırılarda bulunduğunu anımsattı.

Belçika'da bir Türk'ün bıçaklı saldırıya uğradığını, akabinde Belçika polisinin saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü mensuplarını değil, Türkiye vatandaşlarını gözaltına aldığını belirten Külünk, terör örgütünün Belçika'nın Anvers kentinde de Türklere ait bir derneğe silahlı saldırı düzenlediğini, saldırganların uzun namlulu silahlar taşıdığının görülmesine rağmen Belçika polisinin çatışmanın daha ileri varmasını istercesine alanı boşalttığını anlattı.

Külünk, Almanya'da da Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) şubesine düzenlenen saldırı sonrası binanın kullanılamaz hale geldiğini kaydetti.

Terör örgütü mensuplarının Avrupa'daki Türklerden intikam alacaklarına dair yeminler ettiği bilgisinin kendilerine ulaştığını ifade eden Külünk, "AB ülkelerinin PKK'ya ve FETÖ'nün Türkiye aleyhine faaliyetlerinin hamiliğine soyunması Türkiye ve AB ilişkilerine hiç yakışmamaktadır. AB iddia ettiği değerlerin, kendi ruhunda ve varlığında olmadığını bu terör örgütlerini şirinleştirme çabasıyla da ispat etmiş durumdadır." diye konuştu.

Külünk, şehir şehir dolaşarak Türklere saldıran terör örgütü mensuplarına karşı Belçika, Almanya, Hollanda ve Avusturya hükümetlerinin bir an önce tedbir alması gerektiğini vurgulayarak, Türkleri de saldırılara karşı tedbirli olmaları ve birlikte hareket etmeleri konusunda uyardı.

AK Parti'li Külünk, "Sanki Avrupa'da Türk-Kürt çatışması istenmekte ve bu olayları kenardan seyrederek, çatışmanın Avrupa'nın geneline yayılması, ardından Türkiye'ye sıçraması gibi bir senaryo olduğunu düşünmemek mümkün değil. Bu devletlerin PKK terör örgütünün saldırılarına karşı sessiz kalışları, bizi doğal olarak 'böyle hedefleri de mi var?' diye düşündürüyor." ifadelerini kullandı.

Danimarka'daki trafik kazasında hayatını kaybeden Ahmet Kaya isimli Türk vatandaşının da cinayet gibi bir kazaya kurban gittiğine değinen Külünk, Danimarka makamlarının olayı, bir araçla işlenmiş cinayet olarak değerlendirmesi gerektiğini, bu konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Metin Külünk, "Bir belediye başkanının gözyaşları içinde istifa etmesini nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Son derece pozitif yorumluyorum. Demokrasi sandıktan sandığa geçen sürede milletin iradesini görme, bilme, anlama müessesesidir. 'Sandıkta seçildim, bir dahaki sandığa kadar hesap vermem' noktasında olmanın karşılığı değildir. Ben biliyor ve inanıyorum ki partimizin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız, Türk siyasetinde sokağı en iyi okuyan, sokakla bağı en güçlü olan insandır. Bu duruş çok partili siyaset hayatında liderlik paradigmasını da değiştirmiştir. Seçildikten sonra sokakta daha güçlü duran liderliği ortaya çıkarmıştır.

İstişari referandumların sonucunda toplumun beklentileri AK Parti hareketinde ve Sayın Devlet Başkanımızın liderliğinde her zaman esas olmuştur ve bu esas olmaktan kaynaklanan bir karar süreci işlemektedir. Bundan da doğal bir şey yoktur. Hedefimiz iç hesaplaşma değil, kendimizi hesaba çekme. Ben kendimi hesaba çektiğimde, bulunduğum noktada AK Parti'ye fayda üretmediğim an tereddütsüz kenara çekilmesini bilen bir insanım."

Bir gazetecinin "İstifa edecek başka belediye başkanları olacak mı? AK Parti'yi bu anlamda izlemeye devam edelim mi?" sorusuna Külünk, "AK Parti hareketi Türkiye'de hep izlenen harekettir, AK Parti'yi izlemeye devam edeceksiniz." yanıtını verdi.

Külünk, AK Parti'nin hedefinin 2019 seçimlerinde tüm yerel yönetimleri almak, parlamentonun en büyük partisi olmak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Türkiye'nin seçilmiş ilk başkanı yapmak olduğunu kaydetti.

"MUSTAFA KEMAL, 15 TEMMUZ'UN ARKASINDAKİ AKIL TARAFINDNA ZEHİRLENEREK ÖLDÜRÜLDÜ"

Metin Külünk bir soru üzerine de İsmet İnönü'nün diktatör bir anlayışa sahip olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"İsmet Paşa'nın, Mustafa Kemal'in dünyasını değiştirmesinin ardından, 1939 ile 1950 arasındaki uygulamalara baktığınızda diktatoryal bir kafa yapısını, Musollini'ye selam çakan, Hitler'e 'merhaba' diyen bir aklın adresini göreceksiniz. Sayın Başbakanımız dün ismi söylemedi, ben ismi söylüyorum; Mustafa Kemal'in dünyasını değiştirmesinin ardından Mustafa Kemal'in dahi izlerini silmek için Türkiye'de yönetimi devralan İsmet Paşa'nın uygulamalarına baktığınızda tepeden inmeci, ceberrut anlayışla Ankara'nın Anadolu'dan nasıl koparılıp, Anadolu'nun Batı'nın müstemlekesi haline getirmek adına kültürel soykırımın nasıl yapılmak istendiğinin en güzel ifadesidir.

Bana göre Mustafa Kemal, 15 Temmuz'un arkasındaki akıl tarafından, FETÖ'nün arkasındaki güç tarafından zehirlenerek öldürüldü. Mustafa Kemal'in Kuvvayı Milliye çizgisi ciddi anlamda 15 Temmuz'un arkasındaki aklı, küresel güç merkezini rahatsız ediyordu ve Mustafa Kemal'den kurtulmak istiyorlardı. Mustafa Kemal'den kurtulduktan sonra İsmet Paşa ile beraber Türkiye, Batı yakasının kontrolünde bir ülke haline getirilmek için adımlar atıldı. İki CHP vardır. Biri 1938'e kadar Mustafa Kemal'in CHP'si, ikincisi Mustafa Kemal'den sonra İnönü'nün CHP'si. Bugünkü CHP, Birinci Dünya Savaşında Mustafa Kemal'e 'Amerikanın mandalığını kabul edelim' diyen ama Mustafa Kemal'in reddettiği İsmet Paşa çizgisindeki CHP. CHP'nin yönetimi vatansız bir anlayışla şekillendirilmektedir."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadelerinin anımsatılması üzerine de Külünk, "Sayın Tezcan, milletvekili paydaşım olarak tek sıfırdı. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu yakışıksız cümlelerinden sonra benim gözümde çift sıfırdır." ifadesini kullandı.