AK Partili Usta: ''20 yılda sessiz devrimlerle yaşam kalitesi yükseldi''

Usta, Balıkesir’de hafta sonu düzenlenecek olan AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı 81 İl Teşkilat ve Değerlendirme Marmara Bölge Toplantısı'na katılmak üzere kente geldi. Usta; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, AK Parti Balıkesir İl Başkanı Ekrem Başaran, Balıkesir Milletvekilleri Mustafa Canbey ve Yavuz Subaşı ile birlikte esnafları ziyaret edip, vatandaşlarla da sohbet etti.

'Dünya insanlığı için bir umut haline gelmiş durumdayız'

Usta, “Teşkilat olarak sadece ülkemiz için, Balıkesir için değil, aslında dünya insanlığı için bir umut haline gelmiş durumdayız. Bütün dünyanın gözünün önünde cereyan eden onca insanın katledildiği, savaşın yaşandığı bölgemizde; Biz Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde müreffeh bir Türkiye oluşturmayı başardık. Bunu güçlü bir lider ile başardık. Bunu güçlü bir teşkilat ile başardık. İnşallah bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bütün insanlığın umudu ve bütün insanlık için de görevlerimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın ‘Daha adil bir dünya’ söylemi ile birlikte, ‘Dünya beşten büyüktür’ dediğimizde aslında hedeflediğimiz, bütün insanlık için, bütün dünya için savaşların bittiği, mazlumların sesinin duyulduğu güçlü olanın değil, haklı olanın güçlü olduğu bir düzenin kurulması için çabamızı, söylemlerimizi devam ettireceğiz. Bizimle birlikte yol yürüyen, bize oy veren veya vermeyen hiç fark etmez, biz herkese hizmet etmekle yükümlüyüz. Bu anlayışla hareket ediyoruz ve bu hizmet anlayışımızla da inşallah 2023'te yolumuza devam etmek için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz” diye konuştu.

'Sorun yok mu elbette var, sıkıntılar var mı, var; ama bunları çözecek olan irade de yine bizde var'

Yapılan çalışmalarla birlikte sadece Balıkesir için değil, ülke içerisinde insan hakları noktasında inanılmaz başarılar gerçekleştirildiğini söyleyen Usta, “20 yıllık iktidarımızda sessiz devrimler yaptığımızı ve bu sessiz devrimlerle birlikte, insanların yaşam kalitesini ne kadar yükselttiğimizi bir kere daha görüyoruz. Sorun yok mu elbette var, sıkıntılar var mı, var. Ama bunları çözecek olan irade de yine bizde var. Şöyle bir meselemiz var. İnsan hakları noktasında değil, sadece insani olarak olaylara bakmamız gerekiyor ve baktığımızda cezaevleriyle ile ilgili birtakım sıkıntılar geliyor. Cezaevlerindeki o kalabalıktan birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Ama şundan emin olun ki oradaki mahkumların her birinin haklarının korunması için çok ciddi bir çaba içerisindeyiz. Biz, heyetlerimizin oraları da ziyaret etmelerini önemsiyoruz ve ziyaretler yapıyorlar. Oradan gelen sıkıntılar varsa, onları da çözmek için uğraşıyoruz. Burada asıl meselemiz, temel insani olarak ihtiyaçların; sağlıktır, yemedir, barınmadır onların ihtiyaçlarıyla ilgili olarak asıl bu sorunların giderilmesi gerekiyor. Bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz ve bunları çözüyoruz. Çok büyük sıkıntılarımız yok aslında. Cezaevleriyle ilgili gelen şikayetlerin pek çoğunu hem meclisteki komisyonumuz inceliyor hem biz genel merkezimizde inceliyoruz. Bu şikayetlerin bir kısmının asılsız olduğunu ortaya çıkarıyoruz” dedi.

'İhbarların, yazılan şikayetlerin çoğu asılsız'

Cezaevlerine habersiz ziyaretler düzenlediklerini de söyleyen Usta, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bunlar haberli ziyaretler olmuyor bazen. Denetleme şeklinde bizim böyle bir yetkimiz yok ama bizim ilettiğimiz sorunlar üzerine cezaevlerindeki bu sıkıntılarla ilgili gerekli iletişimler sağlanıyor ve geri dönüşler, kontroller yapıldığında, ihbarların çoğunun, yazılan şikayetlerin çoğunun aslında asılsız olduğunu; sadece bunun üzerinden bir takım algı kampanyalarının yaratılmaya çalışıldığını da görüyoruz. Eksikleri çıkmadı da değil, elbette ki çıktığını görüyoruz. Tespitlerimiz yapıp, bunları hızlıca düzeltiyoruz. Temel hedef insanların cezaevine girmemesi aslında. Yasalara uymak. İnsanların birbirinin hukukunu kollayarak ve gözeterek cezaevine girmemeleri noktasında bir çaba göstermeliyiz. Özellikle basına bu noktada çok görev düştüğünü düşünüyorum. Hep kötü haberlerin veya yanlış, yalan haberlerin ve algıların kamuoyuyla paylaşılması üzerinden, sanki yanlış şeyleri yeni nesillere öğretiyoruz gibi bir yanlış içerisine de gidiliyor bazen. O yüzden hepimiz sorumlu davranmalıyız. Hepimiz örnek davranışları, iyi örnekleri çoğaltmalıyız. Bizim erdemli insan olmayı, iyi insan olmayı toplumun temelinde yeniden yerleştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Cezaevi sorunu aslında böyle çözebiliriz."