AK Parti'den Kızılay tartışmalarına açıklama geldi !
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAK Parti MYK sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Çelik bir gazetecinin Kızılay hakkındaki sorusunu böyle yanıtladı.
AK Parti MYK sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik, bir gazetecinin Kızılay ile ilgili sorduğu soruya 'Bağışçıyla Kızılay arasında mesele. Çeşitli görüşler ifade edildiğini biliyoruz. Karşılıklı açıklamalar yapıldı. Kızılay ve bağışçıların açıklamalarının üzerine yapacağım bir açıklama yok' dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un katıldığı bir canlı yayında “26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkar olur” sözlerine karşı değerlendirmelerde bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik 'Gereği yapılacak' dedi. İlker Başbuğ ile ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti:
FETÖ ile mücadele her aşamada kararlılıkla mücadele edilecektir. Türkiye'deki milli iradeyi gasp etmeye çalışan bir gasp girişimidir. Bunun arkasında işgal girişimi vardır, milli egemenliğini gasp etme girişimi vardır. O gece büyük kahramanlıkla bertaraf edilmiştir.
FETÖ devletin damarlarından, kılcal damarlarına varıncaya kadar yok edilmesi hiçbir şekilde kesintiye uğramayacaktır. FETÖ'nün nerede hangi ayağı varsa elinde bilgi, belge olan, yardımcı olmak istiyorsa büyük memnuniyetle karşılanır.
FETÖ'nün mutlaka devletten temizlenmesi gereken bir varlığı bir de yöntemleri vardır. Hedeflerinin birileri tarafından kes yapıştır şeklinde kullanıldığını görüyoruz.
“İYİ NİYET GÖRMEMEK GEREKİR”
Emekli Orgeneral Bağbuğ yasal düzenlemede altında imzası olanların FETÖ mensubu olduğunu iddia etti. Emekli bir askeri bürokratın TBMM üyelerini terör örgütünün üyesi olarak değerlendirmesi, kanun teklifini kim hazırladıysa yasamanın üyelerini suçlaması son derece vahim yaklaşımdır.
Bu FETÖ'nün temizlenmesine mi hizmet etmektedir, yoksa başka bir manaya mı gelmektedir. Kim ki herhangi meseleyi vesile addecek yüce Meclisi ve sivil siyaseti aşağılamaya çalışıyorsa bunun arkasında iyi niyet görmemek gerekir.
Buna maalesef bazı CHP'li arkadaşlarımızın da paralel şekilde destek verdiklerini görüyoruz. Bu asker sivil ilişkilerine dair Türkiye'de iktidarın el ele verdiği bu hususların düzenlenmesine dönük olarak en önemli reformlardan bir tanesidir.
“HİÇBİR PARTİ İTİRAZ ETMEDİ”
25 Haziran'da o dönemde CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha ve Kemal Kılıçdaroğlu partimizi ziyaret ettiler. Saat 19.30'dan 20.30'a kadar CHP, MHP ve HDP'nin siyasi çizgisini temsil eden üyeler önergeyi kelime kelime okudular.
O gün gazetelerde bütün partilerin destek verdiğine dair hangi haber ve beyanatlar çıkmış onların da geniş bir dosya tuttuğunu ifade etmek isterim. Saat 21.00 civarında TBMM Başkanlığı'na verildi. Madde ihdası önerisi kabul edildi.
Yeni bir madde ihdası bütün partilerin söz hakkı varken, tam bir ittifak olduğu için hiçbir parti itiraz etmedi ve bu madde ittifakla geçti. O tarihte gazetelere bakarsanız arkadaşlarımızın beyanatlarını görürsünüz.
“MECLİS’İN İRADESİNE İPOTEK KOYAN SÖZLER”
Türkiye darbelerden çok acı ve ağrılar çekmiştir. Her seferinde de bu darbeleri destekleyen, yapanlar kendilerini mevzuatta birtakım maddelere dayandırdıklarını söylemişlerdir. Bu reformların gerçekleşmesinde öncülük eden, imzası olan kimse Türkiye'nin demokratikleşmesine büyük katkı sağlamıştır.
Dönemin TBMM Başkanı Sayın Toptan da bu konularda çeşitli mevzuat alanlarında çok kapsamlı düzenlemeler yapıldığını, kurumlardan görüş alındığını ifade etmiştir. Askeri yargının görev alanına giren hususların sivil yargıya döndürülmesi, Türk demokrasisi açısından başarı hikayesidir.
O zamanki CHP'li Grup Başkanvekilleri AK Parti'yi ziyaret ederek destek vereceklerini beyan ettikleri net bir şekilde görülmektedir.
O zaman demokratikleşmeye katkı vermiş muhalefet partinin temsilcilerinde bazıları bugün çıkıp da emekli bir askeri bürokratın Meclis’in iradesine ipotek koyan sözleriyle öne çıkmaktadır.
“MUTLAK DOKUNULMAZLIĞA SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
O zamanın siyasi iklimini hatırlayın. Madde geçene kadar, bu maddeye destek verdiğini ifade eden bazıların bir yerlerden gelen telkin veya telefon mudur bilemeyeceğim hemen o maddeye karşı tutum aldıklarını görüyoruz.
Sonuçta saydığım bütün partilerin mutabakatıyla, genel kurulda el kaldırmasıyla bu madde geçmiştir. CHP'nin geçmişte demokratikleşme yönündeki bu adımı desteklerken bugün neden geri vitese takmaya çalıştıklarını anlamak mümkün değildir.
FETÖ ile mücadele devletin bütün kurumlarında kendi mecrasında sürdürülmektedir. Anayasa'nın 83. maddesi yasama faaliyetinin mutlak dokunulmazlığına vurgu yapmaktadır. Milletvekillerinin mutlak dokunulmazlıklarına saldırı olarak değerlendiriyoruz bunu.
“ARKADAŞLARIMIZ GEREKENİ YAPACAKLAR”
Bununla ilgili arkadaşlarımız gerekeni yapacaklar, aynı şekilde görev alanına giren herkes üzerine düşen görevi yapacaktır.
Bugün birilerinin geçmişte kendi parti ve genel başkanlarının demokratikleşme yönünde yaptığı çok iyi bir işi reddetme noktasına gelmesinin altını çiziyoruz.
Bir emekli askeri bürokratın ortaya attığı argümanın peşine birtakım yasama mensuplarının peşine takılmasını vahim bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
KIZILAY TARTIŞMALARI
Bağışçıyla Kızılay arasında mesele. Çeşitli görüşler ifade edildiğini biliyoruz. Karşılıklı açıklamalar yapıldı. Kızılay ve bağışçıların açıklamalarının üzerine yapacağım bir açıklama yok.
ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesi başlıyor olabilir
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol